Mor Fil’in Seyir Defteri

~ Kendi kendime, öylesine…

Mor Fil’in Seyir Defteri

Daily Archives: 27 Şubat 2011

BİR DE BAKTIM YOKSUN / Yekta KOPAN

27 Pazar Şub 2011

Posted by Selgin BİBER in Bir Kitap Hakkında

≈ 2 Yorum

Etiketler

bir de baktım yoksun, yekta kopan

>

Roman okumak kolaydır, ben çoğunlukla roman okurum. Kalın romanlar severim hatta. Başladım mı, kolay bitmesin isterim. Okuduğum metinle uzun süre yoldaşlık edelim, ayrılmayalım birbirimizden isterim. Birbirimizi anlayalım, kucaklayalım, sarmayalım isterim. Okumakta olduğum metin bitmeye yaklaştığında, son sayfaları hangi koşullarda, nerede okuyacağım konusunda mizansenler çizerim kafamda. Havaalanındaysam eğer, bırakırım son elli sayfayı otel odasında okurum, hostesin çay servisiyle bölünmesine kıyamam.
Öykü okumak zordur. Daha fazla emek ister. Tüm dikkatinizi ister sizden. Az zamanda çok şey anlatacak, aralardaki boşlukları sizden tamamlamanızı isteyecektir. Ciddi bir işbirliği ister sizden öykü. Romanda sayfalarca anlatılabilecek bir gülüş, öyküde birkaç kelimeyle anlatılır. Okuması zor olduğu için yazması da zordur. Hüner ister.
Roman okumak kolaydır, tutarsınız hikayenin ucundan, gidersiniz. Sonunu az çok bilirsiniz. Çoğunda ana izlek anlatının ortalarında bir yerlerde kırılır. Kafanıza balyoz indireni çok değildir. Oysa, öykünün yeri dar, anlatacağı çoktur. Son satırına kadar beklersiniz olabilecek sürprizleri. Hepsi otel odasına kadar bekletilesidir. İyi yazılmış bir öyküyü okursunuz, tadı damağınızda kalır.
“Bir De Baktım Yoksun” da bir var, bir yok olan altı öykü var. Ölen babanın ardından yazılmış, her birinde baba motifinin ön planda veya arka planda kendini gösterdiği altı öykü okuyoruz. Zaman zaman hayalle gerçek  ustalıkla karışıyor birbirine.
‘Sarmaşık’ ta mekan bir hayal ormanda babayla hayattayken hiç olamamış, cesaret edilememiş hesaplaşma gerçekleşiyor.
Kitabın favorisi, okuyan herkes için sanırım ‘Portobello 22’. Favori olmasının sebebi muhtemelen herkesin yaşanamamış aşkın büyüsüne kapılması. Bu öyküde de adı aynı olan iki öykü kahramanın gayet olağan görünen koşullarda sıra dışı karşılaşmaları bir kez daha hayal mi yoksa gerçek miydi duygusunu yaşatıyor insana.   
‘Kırmızı’ da, gerçek olması imkansız görünen öykü kahramanının, bir Edward Hopper eskizinin,  ardına gizlenmiş bir baba-halayla karşılaşıyoruz.
Baba – kız  ikilisini aramaya başlarken ‘Battaniye’ karşılıyor bizi. Hiç çıkmak istemiyor insan o battaniyenin ardından.
‘Kertenkele’de hüznün en koyusuna boğuluyoruz.
‘İyi uykular’da ise yazar bizimle ve babasıyla vedalaşıyor. Eminim, bu veda burada bitmiyor. Sonrasını merak ediyor insan, dahasını istiyor.
Her öyküden sonra bir kez daha aynı yorgunluk yaşanıyor. Her gün bir öyküyle bitiyor. Bir günde iki öykü olmuyor.
Bunlar benim ilk okuduğum Yekta Kopan öyküleriydi ama son olmayacaklar, biliyorum.                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                    

Bu bloga eklenen en son yazılardan haberdar olmak ister misiniz? Lütfen posta adresinizi bırakın.

Diğer 1.082 takipçiye katılın

BEN DE BURADAKİ KİTAPLARI OKUMALIYIM DİYORSANIZ…


idefix Satış Ortağı

Ne aramıştınız?

Şubat 2011
P S Ç P C C P
 123456
78910111213
14151617181920
21222324252627
28  
    Mar »

günceller

actifry Alzheimer Hastalığı Antakya barcelona barış bıçakçı benjamin parzybok Berlin bira Birecik blog bulgur pilavı cenevre cevizli ekmek diyet domates domatesli ekmek domingo kitap e-ekmek atölyesi ekmek ekmek makinası Gertrude Stein günün menüsü havaalanı hayaller imza: karın Kadıköy kadınlar kek kitap eleştirisi kitaplar kitap tanıtımı kitap yorumu koltuk kopenhag kurabiye kızlar lazanya lezzetli öyküler makarna Mathias Enard mayalı hamur mutfak New York Norveç okuma listesi okur notu paris patates peynirli ekmek pilav psikiyatrist rejim roka salatası Selimiye sevdiklerim seyahat Siri Hustvedt su süt tavuk Tirza unutmak uçak walter benjamin yaşlılık yekta kopan yumurta YİTİK ÜLKE çocuk çocuklar örgü öykü İmza: Kızın İstanbul şarap

Son Beş Yazı

  • VARSAYILAN ANLAMI SORULARLA YIKMAK
  • OKUDUKLARIM 2019 – III
  • TAVUKLAR PATLASIN SONRA UYURUZ… YA DA KELEBEKLER
  • OKUMALARIM 2019 – II
  • OKUMALARIM 2019 – I

Ne hakkında yazmışım

  • Alıntı
  • Bilimsel sekmeler
  • Bir Film Hakkında
  • Bir Kitap Hakkında
  • Bir Kişi Hakkında
  • Bugün Ne Pişirsem
  • Dialoglar
  • Ekmek
  • Neresi
  • SAĞLIKLI BESLENME, SAĞLIKLI YAŞAM
  • Sağlıklı ve Lezzetli
  • UYGUNSUZ ÖYKÜLER
  • YAŞ ALMA
  • Yemek Tarifi
    • Klasik kokteyller
  • ZGZT
  • İşte Öyle Bir Yazı
    • Yazı Egzersizleri

Gelenler gidenler...

  • 801.712 hits

Off ne yazıymış ama… kaçırdıysan hâlâ okuyabilirsin

  • INCENDIES
  • BERGAMUTLU PİLAV VE KUZU FIRIN
  • ANGOSTURA BITTERS
  • PAŞA ÇAYI
  • BENİM KAHVALTIMIN GLİSEMİK İNDEKSİ DÜŞÜK OLSUN
  • KARLAR ÜLKESİ / Yasunari KAVABATA
  • AMSTERDAM, SUSAN MILLER ve LOLIPOP
  • KELEBEĞİN RÜYASI
  • ARNAVUT CİĞERİ
  • WHITE LADY / Klasik Kokteyller – I

Blogroll

  • Atalet
  • Ayşe'nin Kitap Kulübü
  • Banu'nun Dünyası
  • Bir Tek Aşk
  • KakaraKikiri
  • Lale'nin Bahçesi
  • Leylak Dalı
  • Mindmills
  • Qunegond'un Penceresinden

Gevezelikler

Hata: Twitter yanıt vermedi.Lütfen birkaç dakika bekleyip bu sayfayı tazeleyin.

Geçmiş Zaman Olur Ki…

Her hakkı saklıdır…

Bu blogda yayınlanan her tür yazının, blog yazarı tarafından başka bir kaynak gösterilmedikçe, her hakkı saklıdır. İzinsiz olarak kısmen alınmamalı ve çoğaltılmamalıdır. Aksi takdirde gerekli işlem yapılacaktır...

WordPress.com'da Blog Oluşturun.

Vazgeç