Mor Fil’in Seyir Defteri

~ Kendi kendime, öylesine…

Mor Fil’in Seyir Defteri

Monthly Archives: Mart 2011

Nükleer Enerji

30 Çarşamba Mar 2011

Posted by Selgin BİBER in İşte Öyle Bir Yazı

≈ Yorum bırakın

Etiketler

japonya, nükleer enerji, nükleer kaza, radyoaktif bulaşma, radyoaktivite

Bugün, yazı benim değil. Sayhan Amca’nın (Demet’in babası) 25 Mart 2011’de Cumhuriyet Gazetesi’nde yayınlanan, şu günlerde kafamızı oldukça meşgul eden nükleer kazalar ve radyoaktivite üzerine bir uzman olarak görüşlerini belirttiği, çok öğretici unsurlar içeren yazısı. Kendisinin izniyle bugün buraya koyuyorum.

             JAPONYA’DAKİ NÜKLEER KAZA VE RADYOAKTİF BULAŞMA  

             Dr.Sayhan Topçuoğlu, Radyoekolog,  sayhantopcuoglu@yahoo.com

İçinde yaşadığımız süreç, ülke  genelinde toplanacak olan yağmur  ve hava örneklerinde tüm radyoaktivite analizlerini sürekli olarak yapmanızı ve radyasyonun etkilerini azaltan kimyasalları hazır bulundurmanızı gerekli kılmaktadır.

 Uzun süreç içinde, iç ışınlanmaya neden olan radyoaktif maddelerin insan vücudundaki birikimi, özellikle Nükleer Santral kazalarından sonra   anlamlılık içermektedir. Buna karşın, dış   ışınlanma ise, radyoaktif madde taşıyan bulutun üzerimizde bulunduğu esnada      havadan ve yere yaş yada kuru çökelmeyle birikmiş olan  radyoaktif maddelerden kaynaklanmaktadır. Havanın teneffüs edilmesi ile de, iç ışınlanma meydana gelmektedir. Buna karşılık, başımızı yada tüm vücudumuzu kontamine ederek biriken radyoaktif kirleticiler, dış ışınlamaya neden olur.

Çernobil kazası sürecinde, dış kontaminasyona uğrayan sebze örneklerini uzun süre yıkamamıza karşılık, radyasyon düzeyinde bir azalma olmamıştır.131I radyonüklidi (radyoaktif maddesi)  en ufak açıklıklardan bile evlerin içine girmekte ve kolay olarak dışarı çıkmamaktadır.

Bu nedenle, Japonya’da pencerelerin açılmaması ve dışarı çıkılmaması önerilmektedir. Havada bulunan radyonüklidler kuru yada yaş çökelmeyle yer yüzüne inmekte ve besin yada içilen suyuyla insana ulaşabilmektedir. Doğu Karadeniz’in Çernobil kazasından sonra diğer bölgelerimize göre daha fazla radyoaktif kirlilik içermesinin nedeni. yaş çökelmenin (yağışlarla) kuru çökelmeye göre, daha fazla etkili olmasından kaynaklanmıştır.

Çernobil kazasından sonra, Japonya’dan Kanada’ya kadar Kuzey Yarım Küre’de bulunan 34 ülkede kazanın etkileri ile ilgili veriler değerlendirilmiştir. Hava filtrasyonu ile elde edilen filtrelerde, gama izotopik analiz sonucu 20 civarında gamma ışını yayan radyonüklid saptanmıştır. Bu radyoaktif maddelerin dışında, havada bulunun diğer radyoaktif maddeler, alfa ve beta spektrometresi ile tayin edilmiştir.

Bu bağlamda, alfa ve beta radyasyonu oluşturan radyoaktif maddelerden, çok uzun fiziksel yarı-ömürleri olan transuranik  radyonüklidlerin ve 90Sr’nın konsantrasyonları da ölçülmüştür. Çernobil kazasından sonra, tiroitteki  131I ve tüm vücuttaki başta137Cs olmak üzere bazı gamma yayıcıların  ölçümleri birçok ülkede büyük çapta yapılmıştır.

Ülkemizde ise, tüm vücut yükü ölçümleri için, kazadan iki yıl sonra Edirne ve Doğu Karadeniz bölgelerine gidilebilmiştir. Bu aksamanın nedeni, elimizde mobil olarak tüm vücut yükü sayım sisteminin olmayışıdır. Gecikmeli olarak yapılan ölçümler göstermiştir ki, halkımız gamma yayıcı radyonüklidlerden dolayı, iç ışınlanmadan   anlamlı olarak bir doza maruz kalmamıştır. Buna karşılık, ülkemizde, 131I için herhangi bir ölçüm yapılmamıştır.

Japonya’daki kazanın ülkemiz üzerinde etkili olup olmayacağını zaman gösterecektir. literatür bilgilerine göre, stronsyum, sezyum, iyot ve transuranik türü radyoaktif maddelerin vücuttan atılımını hızlandıran yada birikimini azaltan bazı kimyasalların olduğu bilinmektedir. Transuranik bir radyoaktif madde olan plutonyum için kullanılacak antidot (panzehir) başka, radyoaktif iyot için kullanılan başkadır. İyot tabletleri için radyasyondan koruyucu yakıştırmasını kullanmak yanılgıdır.

RADYOEKOLOJİ BİLİM DALI

Radyoekoloji bilim dalının ana görevi, çevremize giren doğal ya da yapay radyoaktif maddelerin tüm çevre örneklerindeki düzeylerini, canlılardaki birikim ve atılım kinetiklerini saptamak, ekotoksisitelerini ortaya koymak ve halkımızın alması olası olan doz değerlerini bulmaktır. Ayrıca, bir radyoaktif kontaminasyonda çevresel kirliliği en iyi şekilde gösterecek olan biyo-indikatör organizmaları, kinetik çalışmalar ile ülke genelinde önceden saptamaktır. Türkiye Çekmece Nükleer Araştırma ve Eğitim Merkezi’nde, Radyoekoloji Laboratuarı 1970 yılında Radyobiyoloji Bölümüne bağlı olarak kurulmuştur.

Bu Laboratuar özellikle Çernobil kazası sürecinde, çok önemli görevler yapmıştır. İnsan ve tüm çevre örneklerinde, Çernobil kaynaklı tüm radyoaktif maddelere ilaveten, doğal radyoaktif maddelerin düzeylerini de saptamıştır. Başta radyasyonlu çaylar olmak üzere,   halkımızın tükettiği karalahana ve hamsi balığından alması olası olan doz değerlerini de bulmuştur. Yüzlerce uluslar arası ve ulusal yayın yapmış ve çok sayıda, Uluslar arası Atom Enerjisi Ajansı projesi yürütmüş olan bu Laboratuar. 2006 yılında kapatılmıştır (1).

 2008 yılına gelindiğinde, İ.Ü.Fen Fakültesi Biyoloji Bölümüne bağlı Radyoekoloji Laboratuarı faaliyetlerini artırmış ve kısa bir süre önce kurulan Radyobiyoloji Bilim dalının önemli bir laboratuarı olmuştur. Bu bağlamda, tüm denizel ortamlarımızı kapsayacak şekilde midyelerde, başta radyoaktivite düzeylerini izleme amaçlı ulusal ve uluslar arası projeler verilmiştir. Midye  yaşamayan denizel ortamlarımıza da palamar sistemleri kurularak midye transplantasyonu yapılacaktır. .   

SONUÇ

Bir nükleer kazda, radyoaktif kontaminasyon için nelerin yapılması gerektiğini ve alınacak tedbirlerin neler olduğunu ortaya koymak gerekir. Bu bağlamda, radyoekoloji konusunda çalışan bilim insanları ile sorunu ortaya koymak ve çözümler aramak anlamlıdır. Bir yabancı firma, ülkemize nükleer güç santralı kurabilir. Nükleer çevre güvenliği  onun görevi değildir.Örneğin, kurucu firma Sinop’a kurulması öngörülen santralın, hamsi popüülasyonu üzerinde yapacağı olumsuz etkiyi düşünmez (2). 1950’li yıllarda, çevre bilinci gelişmeden ve çevre konusunda çalışan bilim insanlarının önerilerine yer verilmeden fabrikaların, Marmara Bölgesinde kurulmaları  ivme kazanmıştır. Bugün, Marmara denizimizin içler acısı durumu ortadadır. Önce Nükleer Santral, sonra Nükleer Güvenlik derseniz aynı hatayı tekrarlamış oluruz.

———————–

(1) Topçuoğlu, S  Nükleer Güç Santralı ve Radyoekoloji, Cumhuriyet Bilim Tenkil, 1.10. 2010

(2) Topçuoğlu, S. Sinop’a Nükleer Santral Kurulmamalı. Cumhuriyet Bilim Teknik, 14. 3.2009

← Older posts

Bu bloga eklenen en son yazılardan haberdar olmak ister misiniz? Lütfen posta adresinizi bırakın.

Diğer 682 aboneye katılın

BEN DE BURADAKİ KİTAPLARI OKUMALIYIM DİYORSANIZ…


idefix Satış Ortağı

Ne aramıştınız?

Mart 2011
P S Ç P C C P
 123456
78910111213
14151617181920
21222324252627
28293031  
« Şub   Nis »

günceller

actifry Alzheimer Hastalığı Antakya barcelona barış bıçakçı benjamin parzybok Berlin bira Birecik blog bulgur pilavı cenevre cevizli ekmek diyet domates domatesli ekmek domingo kitap e-ekmek atölyesi ekmek ekmek makinası günün menüsü havaalanı hayaller imza: karın Islak Köpek Kokusu Kadıköy kadınlar kek kitap eleştirisi kitaplar kitap tanıtımı kitap yorumu koltuk kopenhag kurabiye kızlar lazanya lezzetli öyküler makarna Mathias Enard mayalı hamur mutfak New York Norveç okuma listesi okur notu paris patates peynirli ekmek pilav rejim roka salatası rüya Selimiye sevdiklerim seyahat Siri Hustvedt su süt tavuk Tirza unutmak uçak walter benjamin yaşlılık yekta kopan yumurta YİTİK ÜLKE çocuk çocuklar örgü öykü İmza: Kızın İstanbul şarap

Son Beş Yazı

  • LVIV – UMOS 6
  • KOPENHAG – UMOS 5
  • SÖĞÜT / SELİMİYE – UMOS 4
  • PAMPOROVO – UMOS 3
  • Perde Arası

Ne hakkında yazmışım

  • Alıntı
  • Bilimsel sekmeler
  • Bir Film Hakkında
  • Bir Kitap Hakkında
  • Bir Kişi Hakkında
  • Bugün Ne Pişirsem
  • Dialoglar
  • Ekmek
  • Neresi
  • SAĞLIKLI BESLENME, SAĞLIKLI YAŞAM
  • Sağlıklı ve Lezzetli
  • UMOS
  • UYGUNSUZ ÖYKÜLER
  • YAŞ ALMA
  • Yemek Tarifi
    • Klasik kokteyller
  • ZGZT
  • İşte Öyle Bir Yazı
    • Yazı Egzersizleri

Gelenler gidenler...

  • 836.285 hits

Off ne yazıymış ama… kaçırdıysan hâlâ okuyabilirsin

  • ANGOSTURA BITTERS
  • KIZARTMADAN, AZ YAĞLI KADINBUDU KÖFTE
  • INCENDIES
  • ETLİ EKMEK
  • KARA TAVUK
  • İNTİHAR DÜKKÂNI / Jean Teulé
  • SOMON TAVA
  • VEDAT MİLOR, ÇİBÖREK ve SONRASI
  • DOMATESLİ ve SOĞANLI EKMEK
  • SIRÇA FANUS / Sylvia PLATH

Blogroll

  • Atalet
  • Ayşe'nin Kitap Kulübü
  • Banu'nun Dünyası
  • Bir Tek Aşk
  • KakaraKikiri
  • Lale'nin Bahçesi
  • Leylak Dalı
  • Mindmills
  • Qunegond'un Penceresinden

Gevezelikler

Hata: Twitter yanıt vermedi.Lütfen birkaç dakika bekleyip bu sayfayı tazeleyin.

Geçmiş Zaman Olur Ki…

Her hakkı saklıdır…

Bu blogda yayınlanan her tür yazının, blog yazarı tarafından başka bir kaynak gösterilmedikçe, her hakkı saklıdır. İzinsiz olarak kısmen alınmamalı ve çoğaltılmamalıdır. Aksi takdirde gerekli işlem yapılacaktır...

WordPress.com'da Blog Oluşturun.

  • Takip Et Takip Ediliyor
    • Mor Fil’in Seyir Defteri
    • Diğer 618 takipçiye katılın
    • WordPress.com hesabınız var mı? Şimdi oturum açın.
    • Mor Fil’in Seyir Defteri
    • Özelleştir
    • Takip Et Takip Ediliyor
    • Kaydolun
    • Giriş
    • Bu içeriği rapor et
    • Siteyi Okuyucuda görüntüle
    • Abonelikleri Yönet
    • Bu şeridi gizle
 

Yorumlar Yükleniyor...