Mor Fil’in Seyir Defteri

~ Kendi kendime, öylesine…

Mor Fil’in Seyir Defteri

Daily Archives: 02 Nisan 2011

SERBEST DÜŞÜŞ / Juli ZEH

02 Cumartesi Nis 2011

Posted by Selgin BİBER in Bir Kitap Hakkında

≈ Yorum bırakın

Etiketler

beklemek, eski arkadaş, fizik, fizikçi, juli zeh, paralel zamanlar, serbast düşüş

Bir kitap “…İnsanoğlunun düşünceleri partisyonken hayatı çarpık bir melodidir. Bizce aşağı yukarı böyle olup bitti olay,”  diye bir girizgahla başlıyorsa, insan bir okur olarak ister istemez kendine bir çeki düzen veriyor, ‘Dur, bir dakika, ben neyle karşı karşıyayım?’ diye sormaktan kendini alamıyor. İnsan bir anda hevesleniyor, ‘Allah’ım bu kirliliğin içinde, uzun zaman sonra layık olduğum anlatıya kavuştum,’ diyor. Sıradan bir anlatı gibi başlıyor her şey. İşte, iki eski arkadaş var, ama sıradan insanlar değil onlar. Sözkonusu olan iki fizikçi. Biri gerçek olmaya daha yakın. Öyle tercih etmiş, evlenmiş ve çocuk sahibi olmuş, diğeri tarafından tercihinden dolayı gizli bir ihanetle suçlanmış. Diğeri ise idealleri doğrultusunda ilerlemiş, her ne kadar ihanete uğramış hissetse de ikili arasında ilişkinin evlenenin eşi aracılığıyla devam ettirilmesine ikna olmuş görünüyor.

Başlarda insan, çeviri ile ilgili sorun varmış gibi hissediyor ama sonradan anlaşıldığı üzere yazarın kurduğu dil arada bıraktığı boşluklarla ayrı bir keyif veriyor.

Bu roman, anlatının içindeki bir cinayet ve bir çocuk kaçırma olayı ile bir polisiye olarak değerlendirilebilir. Çizilen komiser Rita ve Schilf karakterleri dünya  edebiyatında (en azından benim aklımda) unutulmazlar yerini almaya çoktan hazır roman kahramanları. Şimdi yazarken düşündüm de, asıl kahramanlar Oscar ve Sebastian’mış gibi gösterilip Rita ve Schilf’in bize hediye edilmiş olması ultra süper zekice geldi bana. Yazar, karakterlerini öyle sağlam kurmuş ki, okur olarak onlar hakkında en ufak bir şüphe duyulmuyor. Oscar’ın duruşu ve bilim adamlığı, Sebastian’ın hayata karşı tereddüdü ve ailesi, Rita’nın çiçekli elbisesi ve hırkası ile tartışılmaz kadınlığı, Schilf’in kafasındaki kuş yumurtası, bitmesi gerektiğine çoktan karar verdiği yaşamı ve sevgilisi. Bir de Maike var Sebastian’ın karısı (bence Oscar Maike yüzünden Sebastian’ı kıskanıyor), Liam ve adı neydi unuttum (zaten unutmam gerekiyordu) komiser yardımcısı var.

Kurgunun temel ögesinin paralel zamanlar teorisi olduğunu görmek, okurken beni hem şaşırttı hem de sevindirdi. Dilinin ustalığıyla yazar, anlatılması va anlaşılması güç olan bu teoriyi başarıyla aktarmış.

Kitap her biri kendi içinde yedi bölüme ayrılmış yedi fasıldan oluşuyor. Yazar ne anlatmak istiyorsa onu anlatıyor, lafı dolandırmıyor ve okuruna güvendiğini, okurun bu işte olmazsa olmaz olduğunu en başından söylüyor. Bölümler bu yüzden uzamıyor. Zaten ana olay bir cinayet ve çocuk kaçırma olduğu için hızla kendinizi olayın temposu içinde buluyorsunuz.

Ben kendi adıma bundan sonraki eserlerini merakla bekleyeceğim genç bir yazarla tanıştığım için kitabı okurken çok keyif aldım. İdefix’ten sipariş ederken yazarın bir kitabını da hediye etmişlerdi, ben “Oyun Dürtüsü”nü seçmiştim. Onu da okuma listesinde önlere çektim.

Son olarak çevirinin başarısını da belirtmeden geçmeyeyim. Çevirmen kitabı okudukça anlaşılacağı üzere zorlu bir işin altından, muhtemelen her iki dile de hakimiyeti sayesinde,  ustalıkla kalkmış.

Alıntıyla başladığıma göre, kitapta altını çizdiğim bazı cümleleri yazarak bitireyim:

“Oscar için kazanmak yetmez, diğerlerinin kaybetmesi gerekir.” (Bunu çok sevdim mesela)

“Olanaklı olan  her şey gerçekleşir.”

“Güneş ağaç tepelerinin arkasında battı ve eşyaların gölgelerini de ertesi güne kadar korumak üzere yanında götürdü.”(Nefis bir cümle.Edebiyatta güneşin batışını en iyi anlatan cümleler seçkisi yapma fikrini verdi bana. Zor iş.)

“Zeki insanların birbirinden gizlisi saklısı yoktur”

“Beklemek zamanla yapılan mahrem bir sohbettir. Uzun uzun beklemek bunun ötesidir.”(Üçüncü fasıl, altıncı bölüm. Tekrar tekrar okunabilir) “Beklemek şimdidir. İnsanoğlunun zamanla genel ilişkisidir. Beklemek Tanrının taslaklarını duvara çizer. Beklemek varoluşumuz olarak tarif ettiğimiz geçiş evresidir”

“Kendi fikirlerimiz arzu ettiğimizden daha narindir”

Çok daha fazlası var, ama burada lüzum yok. Pazar günü okumak için iyi bir seçim olabilir.

Newer posts →

Bu bloga eklenen en son yazılardan haberdar olmak ister misiniz? Lütfen posta adresinizi bırakın.

Diğer 693 aboneye katılın

BEN DE BURADAKİ KİTAPLARI OKUMALIYIM DİYORSANIZ…


idefix Satış Ortağı

Ne aramıştınız?

Nisan 2011
P S Ç P C C P
 123
45678910
11121314151617
18192021222324
252627282930  
« Mar   May »

günceller

actifry Alzheimer Hastalığı Antakya barcelona barış bıçakçı benjamin parzybok Berlin bira Birecik blog bulgur pilavı cenevre cevizli ekmek diyet domates domatesli ekmek domingo kitap e-ekmek atölyesi ekmek ekmek makinası günün menüsü havaalanı hayaller imza: karın Islak Köpek Kokusu Kadıköy kadınlar kek kitap eleştirisi kitaplar kitap tanıtımı kitap yorumu koltuk kopenhag kurabiye kızlar lazanya lezzetli öyküler makarna Mathias Enard mayalı hamur mutfak New York Norveç okuma listesi okur notu paris patates peynirli ekmek pilav rejim roka salatası rüya Selimiye sevdiklerim seyahat Siri Hustvedt su süt tavuk Tirza unutmak uçak walter benjamin yaşlılık yekta kopan yumurta YİTİK ÜLKE çocuk çocuklar örgü öykü İmza: Kızın İstanbul şarap

Son Beş Yazı

  • YAPILACAK İŞLER LİSTESİ
  • LVIV – UMOS 6
  • KOPENHAG – UMOS 5
  • SÖĞÜT / SELİMİYE – UMOS 4
  • PAMPOROVO – UMOS 3

Ne hakkında yazmışım

  • Alıntı
  • Bilimsel sekmeler
  • Bir Film Hakkında
  • Bir Kitap Hakkında
  • Bir Kişi Hakkında
  • Bugün Ne Pişirsem
  • Dialoglar
  • Ekmek
  • Neresi
  • SAĞLIKLI BESLENME, SAĞLIKLI YAŞAM
  • Sağlıklı ve Lezzetli
  • UMOS
  • UYGUNSUZ ÖYKÜLER
  • YAŞ ALMA
  • Yemek Tarifi
    • Klasik kokteyller
  • ZGZT
  • İşte Öyle Bir Yazı
    • Yazı Egzersizleri

Gelenler gidenler...

  • 837.853 hits

Off ne yazıymış ama… kaçırdıysan hâlâ okuyabilirsin

  • ANGOSTURA BITTERS
  • SERENAD / Zülfü LİVANELİ
  • İNTİHAR DÜKKÂNI / Jean Teulé
  • PAŞA ÇAYI
  • YAPILACAK İŞLER LİSTESİ
  • BİR DOKTORUN MESLEĞİNİ BIRAKIŞININ SEBEPLERİ
  • INCENDIES
  • VEDAT MİLOR, ÇİBÖREK ve SONRASI
  • AMSTERDAM, SUSAN MILLER ve LOLIPOP

Blogroll

  • Atalet
  • Ayşe'nin Kitap Kulübü
  • Banu'nun Dünyası
  • Bir Tek Aşk
  • KakaraKikiri
  • Lale'nin Bahçesi
  • Leylak Dalı
  • Mindmills
  • Qunegond'un Penceresinden

Gevezelikler

selgingb tweetleri

Geçmiş Zaman Olur Ki…

Her hakkı saklıdır…

Bu blogda yayınlanan her tür yazının, blog yazarı tarafından başka bir kaynak gösterilmedikçe, her hakkı saklıdır. İzinsiz olarak kısmen alınmamalı ve çoğaltılmamalıdır. Aksi takdirde gerekli işlem yapılacaktır...

WordPress.com'da Blog Oluşturun.

  • Takip Et Takip Ediliyor
    • Mor Fil’in Seyir Defteri
    • Diğer 618 takipçiye katılın
    • WordPress.com hesabınız var mı? Şimdi oturum açın.
    • Mor Fil’in Seyir Defteri
    • Özelleştir
    • Takip Et Takip Ediliyor
    • Kaydolun
    • Giriş
    • Bu içeriği rapor et
    • Siteyi Okuyucuda görüntüle
    • Abonelikleri Yönet
    • Bu şeridi gizle
 

Yorumlar Yükleniyor...