Mor Fil’in Seyir Defteri

~ Kendi kendime, öylesine…

Mor Fil’in Seyir Defteri

Daily Archives: 02 Mayıs 2011

STANLEY VE YÜRÜYEN MERDİVEN

02 Pazartesi May 2011

Posted by Selgin BİBER in İşte Öyle Bir Yazı

≈ Yorum bırakın

Etiketler

içerenköy carrefour, yürüyen merdiven

Bu haftasonu bir konuğumuz vardı. Stanley. Stanley haftasonunu bizle geçirecek, bizi ve evimizi tanıyacaktı. Biz de ona yaşadığımız şehre dair bir yerleri gösterecektik. Bir de yaşananları kayıt etmemiz gerekiyordu.

Cumartesi günü Stanley ve evin geri kalan ahalisi ne yaptı , bilemiyorum. Benim için tamamı bir toplantı ile geçmesinden ötürü ziyadesiyle zor ve yorucu bir gündü. Pazar günü KemKem Stanley’e evi gezdirdi. Stanley için asıl ev sahibi KemKem idi. Öğleden sonra da aldık Stanley’i şehrimizin en nadide köşelerinden biri olan Carrefour İçerenköy’e götürdük. Gülünecek bir şey yok bunda. Stanley, KemKem’in misafiriydi ve Carrefour İçerenköy’ün KemKem’in yaşamındaki yeri tartışılmazdı. KemKem’in üç ile altı yaş arasında her akşam uğramadan eve gidemediği bir yerdi orası. Görünüşe bakılacak olursa, Stanley halinden çok memnundu. O yüzündeki tebessümde gram eksilme olmadı.

Hava kapalı gibi görünse de oldukça sıcaktı. Mayıs’ın ilk günüydü, hava sıcaktı ama insanların büyük bir kısmı üstlerinde montla dolaşıyorlardı. Eylül ayında benzer bir hava söz konusu olduğunda göreceğim manzaranın ne kadar farklı olacağını, o zaman montla dolaşılacak olsa ne garip görüneceğini düşünmeden edemedim.

Carrefour içinde bir ara Boyner’de üst katta, Defidek ile yürüyen merdiven başında durur buldum kendimi. En az on dakika. Herkese tavsiye ederim, değişik bir deneyim. Öyle duruyor ve önce kafasının tepesinin gördüğünüz kişinin yavaş yavaş tüm bedene bürünmesini bekliyorsunuz. Çeşit çeşit insan geliyor. Çıkan merdivenin yanından bir merdiven de aşağıya iniyor ama sırtı dönük gidenler, yüzlerinde çeşitli ifadelerle giderek  yaklaşanlar kadar değil, hiç ilgisini çekmiyor insanın. Duruyor ve merakla bekliyorsunuz, bundan sonra çıkan kişi neye benzeyecek diye. Kafanın tepesi belirmeye başladığında istediğiniz kadar hayal etmeye çalışın, bambaşka biri çıkıyor. Bazen bir teyze geliyor, bazen genç apaçi bir oğlan, bazen mini eteğini çekiştiren bir kız, bazen de alt kat reyonlarda çalışan bir görevli. Tuhaftır, arada kesiliyor insanların gelişi. Sonra sanki aşağıda birikmiş gibi öbekleniyorlar. Ekseriya bir basamakta birden fazla kişi oluyor. Kimi birbiriyle ilgisizmişcesine yan yana duruyor, bazen bir adam yanındaki kadının saçını kulağının ardına usulca koyup ürkekçe alnından öpüyor, bazen yaşlı bir amca yanındaki torununa söyleniyor, bir anne yanındaki oğlunun burnunu sinüslerini boşaltırcasına siliyor, bir baba göğsüne astığı ayını doldurmamış bebeğini gururla taşıyor, bir genç kız hararetle cep telefonundan muhtemelen incir çekirdeğini doldurmayacak bir meseleyi tartışıyor, genç bir çift somurtarak elele tutuşmuş alış-veriş yapmaya geliyorlar, otuzlarına yakın bir genç adam ….

Merak ediyorum, adam kadının saçını kulağının arkasına koyarken ne düşünüyordu, yaşlı amca neden torununa söyleniyordu, torun dedeyi acaba dinliyor muydu, dinliyorduysa aklından ne geçiyordu, anne çocuğunun burnunu silerken bu gece olsun çocuk rahat nefes alabilirse uyayabilme hayalini kuruyor muydu,  göğsündeki çocuğu madalya misali taşıyan baba için anne mareşal miydi yoksa erden farksız mıydı,  genç kız telefonda kız arkadaşıyla dedikodu mu yapıyordu yoksa başından savsaklamaya çalıştığı erkek arkadaşıyla üfürükten bir sebepten kavga mı ediyordu, genç çift park yerinde  kavga mı etmişlerdi, kavga ettilerse bari sebep  buna değer miydi, genç adamın aklından ne geçiyordu da için için gülümsüyordu, bir hafta sonra Anneler Günü’nde annesine vermek üzere alacağı hediye mi gülümsetiyordu onu, vs…

Sonra baktım, bizim Stanley geliyor yürüyen merdivenden. Hay Stanley, ilahi sen!

Bu bloga eklenen en son yazılardan haberdar olmak ister misiniz? Lütfen posta adresinizi bırakın.

Diğer 682 aboneye katılın

BEN DE BURADAKİ KİTAPLARI OKUMALIYIM DİYORSANIZ…


idefix Satış Ortağı

Ne aramıştınız?

Mayıs 2011
P S Ç P C C P
 1
2345678
9101112131415
16171819202122
23242526272829
3031  
« Nis   Haz »

günceller

actifry Alzheimer Hastalığı Antakya barcelona barış bıçakçı benjamin parzybok Berlin bira Birecik blog bulgur pilavı cenevre cevizli ekmek diyet domates domatesli ekmek domingo kitap e-ekmek atölyesi ekmek ekmek makinası günün menüsü havaalanı hayaller imza: karın Islak Köpek Kokusu Kadıköy kadınlar kek kitap eleştirisi kitaplar kitap tanıtımı kitap yorumu koltuk kopenhag kurabiye kızlar lazanya lezzetli öyküler makarna Mathias Enard mayalı hamur mutfak New York Norveç okuma listesi okur notu paris patates peynirli ekmek pilav rejim roka salatası rüya Selimiye sevdiklerim seyahat Siri Hustvedt su süt tavuk Tirza unutmak uçak walter benjamin yaşlılık yekta kopan yumurta YİTİK ÜLKE çocuk çocuklar örgü öykü İmza: Kızın İstanbul şarap

Son Beş Yazı

  • LVIV – UMOS 6
  • KOPENHAG – UMOS 5
  • SÖĞÜT / SELİMİYE – UMOS 4
  • PAMPOROVO – UMOS 3
  • Perde Arası

Ne hakkında yazmışım

  • Alıntı
  • Bilimsel sekmeler
  • Bir Film Hakkında
  • Bir Kitap Hakkında
  • Bir Kişi Hakkında
  • Bugün Ne Pişirsem
  • Dialoglar
  • Ekmek
  • Neresi
  • SAĞLIKLI BESLENME, SAĞLIKLI YAŞAM
  • Sağlıklı ve Lezzetli
  • UMOS
  • UYGUNSUZ ÖYKÜLER
  • YAŞ ALMA
  • Yemek Tarifi
    • Klasik kokteyller
  • ZGZT
  • İşte Öyle Bir Yazı
    • Yazı Egzersizleri

Gelenler gidenler...

  • 836.170 hits

Off ne yazıymış ama… kaçırdıysan hâlâ okuyabilirsin

  • ANGOSTURA BITTERS
  • İKLİMLER / André MAUROIS
  • VEDAT MİLOR, ÇİBÖREK ve SONRASI
  • UYANIKKEN KABUS GÖRMEK
  • BENİM KAHVALTIMIN GLİSEMİK İNDEKSİ DÜŞÜK OLSUN
  • INCENDIES
  • CAVA CODORNíU - BARCELONA
  • EKONOMİNİN KISA TARİHİ -Niall KISHTAINY (okuma notları)
  • KIZARTMADAN, AZ YAĞLI KADINBUDU KÖFTE
  • BERGAMUTLU PİLAV VE KUZU FIRIN

Blogroll

  • Atalet
  • Ayşe'nin Kitap Kulübü
  • Banu'nun Dünyası
  • Bir Tek Aşk
  • KakaraKikiri
  • Lale'nin Bahçesi
  • Leylak Dalı
  • Mindmills
  • Qunegond'un Penceresinden

Gevezelikler

Hata: Twitter yanıt vermedi.Lütfen birkaç dakika bekleyip bu sayfayı tazeleyin.

Geçmiş Zaman Olur Ki…

Her hakkı saklıdır…

Bu blogda yayınlanan her tür yazının, blog yazarı tarafından başka bir kaynak gösterilmedikçe, her hakkı saklıdır. İzinsiz olarak kısmen alınmamalı ve çoğaltılmamalıdır. Aksi takdirde gerekli işlem yapılacaktır...

WordPress.com'da ücretsiz bir web sitesi ya da blog oluşturun.

  • Takip Et Takip Ediliyor
    • Mor Fil’in Seyir Defteri
    • Diğer 618 takipçiye katılın
    • WordPress.com hesabınız var mı? Şimdi oturum açın.
    • Mor Fil’in Seyir Defteri
    • Özelleştir
    • Takip Et Takip Ediliyor
    • Kaydolun
    • Giriş
    • Bu içeriği rapor et
    • Siteyi Okuyucuda görüntüle
    • Abonelikleri Yönet
    • Bu şeridi gizle
 

Yorumlar Yükleniyor...