Etiketler
anne, blog, blog takibi, edebiyat, edebiyatsever, iş dünyası, mutfak, mutfak dostu, sinema, sinema izleyicisi, takip edilecek blog, weblog
Dün bir eğitim aldım. Eğitimin sonunda her birimizin bir konuyu diğerlerine sunması ve dinleyenlerin de giderken sunumda söylenenlere ikna olmuş olarak gitmesi gerekiyordu. Bilin bakalım, eğitmenin benim için seçtiği konu ne idi? Blogu neden takip etmeliyiz?
Ben de hazırladıklarımı bugün buraya koymaya karar verdim.
Blog nedir?
Bana göre; elektronik ortamda günlük benzeri kişisel paylaşım alanı.
Vikipedi’ye göre; Blog ( ağ günlüğü, günce) veya Weblog (ağ kütüğü) teknik bilgi gerektirmeden, kendi istedikleri şeyleri, kendi istedikleri şekilde yazan insanların oluşturabildikleri, günlüğe benzeyen web siteleridir.
Bu blog neden var?
Başlangıçta yazdığım öyküleri çok daha fazla kişiyle, ham halleriyle ve sonuçta yaratılmışlıklarının tüm heyecanı üstündeyken paylaşacaktım.
Sonra işin içine benim hayatımda öyküler kadar yeri olan diğer unsurlar girdi: Yemek tarifleri, ekmek yapımı, güncel konular hakkında fikirlerim, gezip gördüğüm yerler hakkındaki izlenimlerim, okuduğum kitaplar, izlediğim filmler ve bizim ev
Blogun adını “defter” koyarken yaklaşık bir yıldır çantamda taşıdığım defterden esinlenmiştim. Bir de aklımın kenarında eskiden tuttuğum günlüklere özlem vardı sanırım.
Blogun içeriği yaklaşık bir hafta içinde kendiliğinden oluştu. Altıncı sınıftan üniversite altıncı sınıfa kadar tuttuğum günlüklerin bir benzeri olacaktı. Herkese açık olacağı için artık annemin benden gizli okuma tehlikesi de yoktu. O günlerden farklı olarak artık çalışıyordum, sorumluluklarım vardı, iki çocuk annesi ve bir eştim. Yani görmek istersem hayatım artık çok daha renkliydi.
Blogun amacı ne?
Birinci amacı kendimi motive etmek ki bu amaca çoktan ulaşmış durumdayım. Şu dönemde bu blog hayatımın temel unsurlarından biri haline gelmiş durumda.
İkinci amaç yine kendim için, düzenli yazma disiplinime yeniden kavuşmaktı. Sürekliliğim bunu da başardığımı gösteriyor.
Üçüncü amaç, paylaşmak ve paylaşılanların çoğalmasını sağlamak ki, bu amaca da ulaşmış görünüyorum. Blog, günlük belirli bir takipçi sayısını bir zamandır korumayı başarıyor. Bir yazıyla bir gün içinde on binden fazla, bir haftada elli bine yakın kişinin aynı duyguyu paylaşmasına araç oldu.
Blogu neden takip etmeli?
1) Elimden geldiğince samimi olmaya çalışıyorum. Ancak bunu yaparken belirli sınırları gözetmeye de özen gösteriyorum.
2) İçerik açısından herkesin az çok kendine göre bir şeyler bulabileceği bir yer.
3) Çok bilmişlikten nefret ederim, sadece iyi olduğumu düşündüğüm konu başlıkları altında yazıyorum.
4) Enerjimi yansıtarak başaklarını da motive etmeye çalışıyorum.
5) Kesinlikle kimseye bir şey öğretme gibi bir çabam yok ama bu blogdan en azından yemek ve ekmek yapmayı öğrenebilirsiniz.
6) Bir anne, bir eş ve çalışan bir kadın olarak da iddialı değilim ama kendi doğrularıma göre iyi bir şeyler yapmaya çalışıyor ve bunları yazıyorum.
7) Görüşlerimi her ne kadar açık ve net ifade edip duruşumu belli ediyor olsam da toplumun her kesimi ile ortak noktalarım olduğunu düşünerek herkese eşit mesafede durmaya çalışıyorum.
8 ) Zaman zaman iş dünyasında, ofislerde yaşananları bu sayfalarda bulabilirsiniz.
Blog neden takip edilmez?
Buraya yazacak bir şey bulamadım. Belki kitap ve sinema sevmeyenler için bazı günler sıkıntılı olabilir.
Sonuç olarak ben olsam;
Bir kadın, bir anne, bir iş dünyası insanı, bir mutfak dostu, bir edebiyatsever ve iyi bir sinema izleyicisi olarak bu blogu takip ederdim. Bir kek tarifi okumak kimseye zamanını boşa harcatmış olmaz.
En azından yukarıda sıraladığım sebeplerden ötürü ben yazmaya devam edeceğim.