Mor Fil’in Seyir Defteri

~ Kendi kendime, öylesine…

Mor Fil’in Seyir Defteri

Daily Archives: 11 Haziran 2011

e-EKMEK ATÖLYESİ PROJESİ

11 Cumartesi Haz 2011

Posted by Selgin BİBER in Ekmek

≈ 5 Yorum

Etiketler

ayölye kaydı, e-ekmek atölyesi, ekmek atölyesi, ekmek maiknesi, ekmek pişirmek, hamur mayalamak, kendi kendine ekmek yapmak

Yatıp kalkıp sürekli yeni bir şeyler yapmaya çalışıyorum. İşte başlıkta görünen de son icadım. Ekmek yapmak, farklı ekmekler tasarlayıp pişirmek, yaptıklarımı etrafımdaki herkese yedirmek, yediremediklerim için blog açıp yaptığım ekmeklerin fotoğraflarını çekip onları yazmak yetmedi.

Nereden çıktı bu şimdi? Bilenler bilir (tabii ki blogu yakın takip edenleri kastediyorum) geçen haftasonu bir çiftlik evine, bir çeşit barbekü partiye davetliydik. Elim boş gitmemek için ben de ekmek yaptım. Üç çeşit. Söylemeye lüzum yok, çok nefis olmuşlardı. Zaten bloga koyduğum fotoğraflar da nasıl oldukları konusunda  az çok fikir veriyordu (bkz. 06 Haziran 2011). Herkes ekmekleri nasıl yaptığımı sordu. Açın blogu okuyun, dedim. Okumak güzel de  insan görünce daha iyi öğreniyor, deyince birisi bende şimşek işte o zaman çaktı. Eve dönüş yolu boyunca fikrimiayrıntılandırdım . Pazartesi günü de ofiste birkaç kişiye açarak kendi çapımda bir pazar araştırması yaptım. Hedef kitlemi belirlemiştim, zamanı az olan ama bir şeyler yapmak isteyen çalışan kadınlar. Konuştuklarımdan biri de gebeydi, biraz da duygu sömürüsü yaptım onunla konuşurken, bak bebeğin için en sağlıklısı senin pişireceğin, senden başka kimsenin ellemediğinden emin olduğun, içinde ne olduğunu bildiğin ekmektir, filan dedim (Aslında demedim, demeyi planlamıştım ama gevezelikten unuttum. Deseydim kesin çok daha fazla etkilenirdi. Malum, hamile kadınlar biraz tuhaf oluyorlar, bazen onlara göre bir demekle iki diyorsunuz, bazen de açık mavi dediğinizde koyu gri anlıyorlar. Herneyse, söylemediklerimi Pazartesi işe gidince artık kesin söylerim). Genel olarak olumlu tepkiler aldım. Amatör pazar araştırmam olası ortaya çıkacak sorunlar hakkında bayağı fikir verdi.

Artık projeyi açıklayayım:

Olay şudur, her şeyin bir atölyesi var. Müzik dinleme atölyesi, film seyretme atölyesi, sinema atölyesi, kurabiye atölyesi, yaratıcı yazarlık atölyesi, kek- pasta atölyesi, makyaj atölyesi ve tabii ki ekmek atölyesi.

Ancak bu atölyelere katılmak öyle kolay değil.

1)      Bir kere kontenjan var (Bizde olmayacak)

2)      Bazılarında devam zorunluluğu var (Bizde yok, gelmezseniz siz kaybedersiniz)

3)      Kayıt ücreti var (Bizde yok, bu ücret genelde malzeme için alınıyor. Nasıl olsa herkes kendi malzemesini kullanacak. Öğretmen parasınıdan ben kendim gönüllü feragat ediyorum. Kiramız yok. Sizden bir şeyler çıkarmamıza gerek yok. Kısacası aramıza para gibi ucuz şeylerin girmesine gönlüm müsaade etmez).

4)      Bir yerlere gitmeniz gerek (Malum, adı e-atölye. Bir yere gitmeyeceksiniz, kendi kendinize evinizde olacaksınız).

5)      Öğreten insanın öğretmen otoritesi var (Bizde yok, kendi kendimize eğleneceğiz işte).

6)      Zaman ayırmak gerekli (Her ders için en fazla 15-20 dakika yeterli olacaktır.

Herhalde daha  da uzatabilirdim bu maddeleri. Bence yeter.

Bu atölyeye katılmak için evinizden çıkmayacak, para ödemeyeceksiniz. Daha ne olsun. Bir tarih ve saat belirleyeceğiz. Ben bunun için en uygun zamanın Cumartesi sabahı olduğuna karar verdim. Saat dokuz gibi iyidir. Kafamda web-cam kurmak var ama işin teknik kısmını bilemiyorum. Zorda kalırsam video kaydı kullanırım. Ben görüntülü olarak (1) ekmek hamuru yapımını anlatacağım, iki saat kadar mayalanacak, sonra (2) fırına vereceğim, (3) fırından çıkarıp pişmiş halini göstereceğim. Bu arada ekmek makinesi kullanılarak yapsaydık ne olurdu onu da anlatacağım ki makineyle yapmak isteyenler de kolaylıkla yapabilsinler ekmeklerini. Sonra atölye katılımcıları da yaptıkları ekmeklerin fotoğraflarını çekip gönderecekler, ertesi gün blogda yayınlayacağız.

Baktım iyi tuttu, kayıtları DVD yapar, satarım. Helalinden ekmeğimi kazanmış olurum. Bu arada sponsor olmak isteyen çıkarsa ne ala, elbette hayır demeyiz.

Atölyeye şimdilik iki kayıt aldım bile. Dediğim gibi kontenjan sınırı yok. Tek kaprisim var, malzemesi eksik geleni sınıfa almam, kanaat notunu kırarım ona göre.

Bu yazıya yorum yazarak atölyeye kayıt olabilirsiniz. İlk dersin bir hafta içinde olmasını planlıyorum. Bazı teknik noktaları halletmem lazım. İlk dersin tarihini buradan ve twitter’dan takip edebilirsiniz. Kayıt olmaya karar verirseniz bu heyecanınızı arkadaş, eş dostla paylaşmanızın işi sizin için daha eğlenceli hale getireceğini söylememe gerek yok herhalde.

Düşünsenize, Pazar sabah kahvaltısında mis gibi kendi pişirdiğiniz taptaze ekmeği yiyeceksiniz.

Benim açımdan böyle bir şey yapmayı denemeye değer. Beceremezsem de yaptım, olmadı derim, olur biter. Gocunmam yani.

Bu da benim bu sabah saat 06:00’da kalkıp mayaladığım hamurun ekmek hali. Atölye’ye kayıt için ikna edici olsun diye koydum.

 

 

Bu bloga eklenen en son yazılardan haberdar olmak ister misiniz? Lütfen posta adresinizi bırakın.

Diğer 682 aboneye katılın

BEN DE BURADAKİ KİTAPLARI OKUMALIYIM DİYORSANIZ…


idefix Satış Ortağı

Ne aramıştınız?

Haziran 2011
P S Ç P C C P
 12345
6789101112
13141516171819
20212223242526
27282930  
« May   Tem »

günceller

actifry Alzheimer Hastalığı Antakya barcelona barış bıçakçı benjamin parzybok Berlin bira Birecik blog bulgur pilavı cenevre cevizli ekmek diyet domates domatesli ekmek domingo kitap e-ekmek atölyesi ekmek ekmek makinası günün menüsü havaalanı hayaller imza: karın Islak Köpek Kokusu Kadıköy kadınlar kek kitap eleştirisi kitaplar kitap tanıtımı kitap yorumu koltuk kopenhag kurabiye kızlar lazanya lezzetli öyküler makarna Mathias Enard mayalı hamur mutfak New York Norveç okuma listesi okur notu paris patates peynirli ekmek pilav rejim roka salatası rüya Selimiye sevdiklerim seyahat Siri Hustvedt su süt tavuk Tirza unutmak uçak walter benjamin yaşlılık yekta kopan yumurta YİTİK ÜLKE çocuk çocuklar örgü öykü İmza: Kızın İstanbul şarap

Son Beş Yazı

  • LVIV – UMOS 6
  • KOPENHAG – UMOS 5
  • SÖĞÜT / SELİMİYE – UMOS 4
  • PAMPOROVO – UMOS 3
  • Perde Arası

Ne hakkında yazmışım

  • Alıntı
  • Bilimsel sekmeler
  • Bir Film Hakkında
  • Bir Kitap Hakkında
  • Bir Kişi Hakkında
  • Bugün Ne Pişirsem
  • Dialoglar
  • Ekmek
  • Neresi
  • SAĞLIKLI BESLENME, SAĞLIKLI YAŞAM
  • Sağlıklı ve Lezzetli
  • UMOS
  • UYGUNSUZ ÖYKÜLER
  • YAŞ ALMA
  • Yemek Tarifi
    • Klasik kokteyller
  • ZGZT
  • İşte Öyle Bir Yazı
    • Yazı Egzersizleri

Gelenler gidenler...

  • 835.133 hits

Off ne yazıymış ama… kaçırdıysan hâlâ okuyabilirsin

  • YUMURTALI PİLAV
  • ANGOSTURA BITTERS
  • KARIŞIK KASET / Uygar ŞİRİN

Blogroll

  • Atalet
  • Ayşe'nin Kitap Kulübü
  • Banu'nun Dünyası
  • Bir Tek Aşk
  • KakaraKikiri
  • Lale'nin Bahçesi
  • Leylak Dalı
  • Mindmills
  • Qunegond'un Penceresinden

Gevezelikler

Hata: Twitter yanıt vermedi.Lütfen birkaç dakika bekleyip bu sayfayı tazeleyin.

Geçmiş Zaman Olur Ki…

Her hakkı saklıdır…

Bu blogda yayınlanan her tür yazının, blog yazarı tarafından başka bir kaynak gösterilmedikçe, her hakkı saklıdır. İzinsiz olarak kısmen alınmamalı ve çoğaltılmamalıdır. Aksi takdirde gerekli işlem yapılacaktır...

WordPress.com'da Blog Oluşturun.

  • Takip Et Takip Ediliyor
    • Mor Fil’in Seyir Defteri
    • Diğer 618 takipçiye katılın
    • WordPress.com hesabınız var mı? Şimdi oturum açın.
    • Mor Fil’in Seyir Defteri
    • Özelleştir
    • Takip Et Takip Ediliyor
    • Kaydolun
    • Giriş
    • Bu içeriği rapor et
    • Siteyi Okuyucuda görüntüle
    • Abonelikleri Yönet
    • Bu şeridi gizle
 

Yorumlar Yükleniyor...