Etiketler

, ,


Şükür bir Cuma gününe daha kavuştuk. Haftasonunda çalışmayacak olunca Cuma günü daha da bir anlam kazanıyor insanın gözünde. Haftasonuna belirli plan program yok. Cumartesi akşamına birilerini bize davet etmeye uğraşıyorum. Muhtemel misafirlerle onlar da ben de çok yoğun olduğumuz için bir türlü irtibat kuramadım. Olursa bizde takılacağız işte.

Bu sabah evden ofise gelirken aklıma geldi, geçen sene bu zamanlar Buenos Aires’teymişim. Bu o zamanlar devletin mecburi hizmet marifetiyle Bizim Bey’den ayrı olduğumuzu getirdi aklıma. O da yarın akşama davet etmeye çalıştığım arkadaşlarımın karı-koca bu mecburi hizmet yüzünden neredeyse üç yıldır ayrı olduklarını, nice arkadaşımın bu sebepten yuvasının dağıldığını düşündürdü bana. Bir anda Buenos Aires anılarım koyu gri gölgelerle kaplandı. Evet biz o süreci bir şekilde fazla yaralanmadan atlattık ama o yaralananlara, onların çocuklarına ne olacaktı?

Galiba bu ayrı bir yazı konusu ve benim gibi hiçbir zaman mecburi hizmete denk gelmemiş birinin değil de bence birebir yaşamışların yazması sanırım daha doğru. Ben kısmen mecburi hizmete tabi oldum çünkü. Eşim gitti, ben de kayıtlara göre onun peşinden kendi isteğimle gittim. Ama benim diplomam devlete ipotekli olmadığı için baktım olmadı, istifa ettim döndüm. Oysa hala yüzlerce binlerce meslektaşım devletin elinde tuttuğu diplomalarını alabilmek, on yılı aşkın emeklerini kurtarabilmek için ailelerini feda ederek mecburi hizmetlerini tamamlamak için gün sayıyorlar. Mecburi hizmet sürelerinin bitiminde de istedikleri yere gidebilmek, istedikleri yerde hayat kurmak gibi bir şansları da yok. Sanırım hiçbirimiz tıp fakültesine kayıt yaptırırken nasıl bir ateşin içine doğru yürüdüğümüzün farkında değildik.

Çağrışımlar iyidir ama bazen böyle alır götürür insanı. Yukarıdaki satırları yazınca içimi bir anda kasvet kapladı. Havam kaçtı. En iyisi ben çalışayım. İşimi daha bir seveyim. Umarım size ait, ipoteksiz hayatınızla ve sevdiklerinizle birlikte güzel bir haftasonu geçirirsiniz. Yanınızdakilerle didişecek olsanız bile sevdiklerinden fersah fersah uzakta, Anadolu’nun bir köşesinde yalnız olanları düşünüp vazgeçersiniz.

Yazının ruhuna uygun bu şarkıyı uzun zamandır dinlememiştim, belk siz de dinlemek isteyebilirsiniz diye düşündüm.