Kopenhag’dayım.

Dün öğleden sonra bir toplantı var diye sabah uçağıyla gelmiştim. Takvime yanlış bakmışım ya da Blackberry özürlüsü olduğum için başta yanlış anlamışım, toplantı bu akşamüstüymüş.

Ben de bu durumda Malmö’ye gidenlere takıldım. Ne yaptın Malmö’de diye sorarsanız, hiçbir şey. Öğlen yemeği yedim, Kopenhag’a geri döndüm.

Akşam yemeği Kopenhag’da en sevdiğim yerlerden biri olan Peder Oxe’deydi ama öğlen yediğim geç yemekten ötürü acıkmamıştım bile.

Bugün saat 08:30’da asıl toplantı başlayacak. Gün boyu sürecek. Sadece gerçekten sınırlı ve kısıtlı ihtiyaç araları olacaktır.

Programa göre akşam National Museum gezisi var.

Ertesi gün de aralıksız toplantı ve dönüş.

Bugünlerde yazasım iyice azaldı. Yazmaya vakit bulduğumda bunun BAZI ŞEYLER için olmasını istiyorum. Oluyor mu? Hayır. Hem de en kocamanından.

Çünkü okumak çok ağır basıyor. Okuyacak o kadar çok şey var ki…

Bugün baydım değil mi?

Bu arada bu kuzey ülkelerindeki sakinliği ve düzeni çok seviyorum. Beni Kopenhag’daki genel merkezde işe almazlar mıydı acaba? Çocuklar da burada farklı bir yaşam tarzında büyürlerdi.

Sabah saatlerinin keyfini çıkarmaya, kitabımı okumaya geri dönüyorum. Odada kahve makinesi de var. Yani kettle ve kahve. Bize göre otel biraz eski olsa da kahve olduktan sonra umurumda olmaz.

Burada geçen günlerin detaylarını en azından Malmö’yü kısmetse dönüşte, üşenmezsem, yazarım artık.