Haleti ruhiyemden midir, nedir sabah ofise gelirken aklıma koymuştum, pastaneden en yağlısından bir porsiyon ıspanaklı börek isteyip kahvaltı niyetine yiyecektim. Bahanem de hazırdı, evde ekmek yoktu. Var olan ekmekle fedakarlık yapıp Bizim Bey’e sandviç hazırlamıştım, fedakarlığımı kendi kendime ödüllendirecektim.

Sonra ne oldu? Sabahın köründe, saat yedi buçukta, günün üçüncü kahvesini almak için ofisteki mutfağa gidince hafta başında getirdiğim peynir ve zeytini hatırladım. Bazen öğleden sonraları midem kazındığında yemek için getirmiştim onarlı. Aşağı kattaki yemekhaneye gidip ekmek arandım, bulamadım. Sonra yemekhanedeki küçük buzdolabında bir arkadaşın kahvaltılıklarıyla birlikte İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin küçük fındıklı ve üzümlü ekmeklerinden buldum. Bir tane aldım ve afiyetle peynir ve zeytinimi de katık yaparak yedim. Böylelikle bol yağlı ama lezzetli ıspanaklı börek de yememiş oldum. Ama yememiş olmam fikrinin aklımdan çıktığı anlamına gelmiyor. Akşama eve gidince bir tepsi “ıspanaklı sarburma” yapacağım. Vereceğim menüden anlaşılacağı üzere peşpeşe ıspanak olması da umurmda değil. Onun yeri ayrı, onun yeri ayrı.

Lafı iyice uzattım. Dün bizim mutfaktan çıkan yemekler aşağıdadır efendim:

KIYMALI ISPANAK

TAVUK TANTUNİ

MAKARNA

SALATA