Etiketler
Hayat devam Dün bilindiği üzere Konya’daydım. Bugünün menüsünü de o minvalde hazırlamaya karar verdim. Bence hepsinin yapılması gayet makul. Kendim yakın zamanda her birini, hoşmelim hariç, deneyeceğim. Höşmerimi denemeyecek olmamın sebebi basit. Ben tatlı sevmem.
Hani yok ben uğraşamam, yapamam derseniz yolunuz Konya’ya düşerse Mevlevi Sofrası’na gidin. Hem mekan güzel hem de yemekler.
BAMYA ÇORBASI
ETLİ YAPRAK SARMA
TİRİT
HöŞMERİM
Afiyet olsun…
Biliyorsun biz baba tarafından Konya’lıyız. Geçen günkü Hande’nin tarifinden balkabağı, brokli, patates çorbası yaptığım davette tatlımız Konya höşmerimiydi. Babaannem 87’lik elleriyle kendisi yaptı. Tatlı diye umarım yememezlik etmemiştin, zira höşmerim tuzlu olarak yapılıyor; yiyen kişi tercihe göre üzerine bal, şeker, pekmez katıp tatlandırıyor. Değişik bir helva.
Her höşmerim yapışında da şu hikaye anlatılır: Kadın bu tatlıyı uydurup yapmış, sonra da kocasına sormuş: “Hoş mu erim?” diye. Tatlının adı hoşmuerim kalmış. Zaman içinde, ağızdan ağıza höşmerim olmuş.
Höşmerimden yedim, güzeldi. Un helvasını da pek severim ama ben hakkımı tiritle fazlasıyla doldurmuştum. Tiridine banmanın da ne olduğunu görmüş oldum. İnsan şimdiye kadar arkadaşına bir tirit yapardı ama değil mi?
Babam yapar bizde tiridi, biz de banar banar yeriz. Patlıcanlısı ya da etlisi de güzeldir ama tulum peyniriyle (hatta küflü peynirle-sosyetedeki adı blue cheese) yapılan bir peynirli tiridi vardır ki ona papara denir. Sen hangisini tattın bilmiyorum. Bir gün kızlar toplanır yapar yeriz…