Blogda gerekmedikçe çocuklardan ve eşten pek bahsetmemeye çalışıyorum. Sebebi ise sürekli olarak herkesin hayatının ortak unsurları olan aile fertlerinden bahseden kadın türünden hemen hiç hazzetmiyor olmam. Ama bugün biraz bu kuralımı kıracağım.
Bu annelik hali çok tuhaf bir durum. Neden bu sonuca vardığımın açıklaması kolay sayın okuyan, kendimden.
Bizim Defi geçtiğimiz ay itibari ile üç yaşını doldurdu. Defi oldum olası uykusuz bir bebek ve çocuktu. Çok yakın zamana kadar gecede sağlam dört kere uyanıyordu. Bir zaman sonra git-gel yorulunca Defi’yi yanımıza almakta çözümü bulmuştum. Almasına aldık da bu durum düzelecek, Defi bir daha yatağına dönecek gibi değildi.
Geçtiğimiz haftalarda Defi “Canavarlar Şirketi” filmini seyrettikten sonra film beklenin tersi etki gösterdi ve o filmde çocukların kendi yataklarında yattığını gören Defi, yatağında yatmaya karar verdi. Tek şartı gece ışığının açık olması idi. Defi, böyle farklı bir çocuk. Her çocuğun farklı olduğu kadar aslında. Bir şeyi yapması için mantıken kabul etmesi gerekiyor sadece.
Bazı akşamlar direkt gidip yatağında uyuyordu, bazı akşamlar ben biraz gidip yanında yatıyordum ama artık bizim yataktan kendi yatağına geçmişti. Gece uyansa bile su, süt içip kendi kendine uyumaya devam etmeye başladı.
Anneliğin tuhaflığı da burada kendini gösterdi. Gece uyandığımda önce Kem’in sonra Defi’nin üstlerini kontrol ederken Defi’nin başucunda duraladığımı, birlikte uyuduğumuz, aslında benim uyumadığım o geceleri, üzerinden henüz çok zaman geçmese de özlediğimi fark ettim.
İşte böyle bir şey anne olmak….
Ani biriktirdikce de ozleyecegimiz seyler artiyor onlarla ilgili. Onlar birey oldukca, bunun sonucunda bizden uzaklasmaya basladikca… Hem guzel hem huzunlu…
Evet ya…bebekken, kokularını keşke bir şişede toplayabilsem, derdim. Hani şsonra hayatta şöyle kendimi kötü hissettiğimde iki fırt çeksem de antidepresan etki gösterse, diye. Mümkün olmadığına göre anılarımız kalıyor geriye. O eller, ayaklar büyüyüp, yarım konuşmalar düzelip sesleri evrilirken hep değişiyor, kişi oluyorlar.
Aynı şeyleri bizde yaşadık Selgin. Benim oğlum da 3 yaşını bu yaz doldurdu, ve son üç aydır kendi yatağında yatıyor. Ama ben bazen onunla koyun koyuna yatmayı özlüyorum, haftasonları öğle vakti uyursa eğer işi gücü bırakıp yanına kıvrılıyorum 🙂
=).. evet tuhaf.. çok gülümsettin beni..
sen de gülümse..
sevgiler..
Gülümsememiz baki olsun, diyeceğim ama gözümün önünde pek bir salak hal zuhur etti. Bize arada gülümsemek sanki daha çok yakışıyor. Keder uzak olsun yeter. Sevgiler.
‘Canavarlar Şirketi’ filmini izleyip kendi yatağında yatmaya karar vermesine hayran kaldım. Gözlemleyip, analiz edip, kendisiyle ilgili bi karara entegre etmiş olması, beklenilen bir şey olmakla birlikte olağanüstü. Bir çok olayda biz bile bunu başaramıyoruz
Annelik kesinlikle bir delilik hali. Niyet edip yazamadigim bir anne turleri yazisi var. Elimde super delilik ornekleri var. Seninki onlarin yaninda basit bir koklasma ozlemi…
Bu arada Canavarlar bahane, bence yatagi ayirmasi okul sayesinde olmustur, nasil muhtesem bir okulsa artik:p
Olabilir, okulun da katkısı olduğu muhakkak. Kötü haber, bu sabah okulun kapısında kısa metrajlı bir “okula gitmiyceeemm!” film çekimi denemesi oldu. Benim beklediğim bir şeydi. Yarın biraz daha kararlı bir denemeyle karşılaşabilirim ama taviz yok!