Etiketler

,


Beş yaşındayken çocuk kalbime sığmayan sevgimle, duruşuna ve yaptıklarına saygımla, bize bıraktıklarını korumak için omuzlarımda hissettiğim sorumlulukla seni anıyorum.

Bir de neyi çok isterdim biliyor musun? Mevzuyu sulandırmak olmasın ama çok ciddi olarak söylüyorum ki, sana ellerimle şöyle layıkıyla kuzu etli bir kuru fasulye pişirip, yanına da tereyağlı pilav düşürdükten sonra sen, ben, Bizim Bey ile bizim adaşın Kemal’i de yanımıza alıp iki kadeh parlatmayı, bir akşam olsun seni canlı canlı dinlemeyi, şu günlerimizle ilgili düşüncelerini duymayı isterdim. Aslında çok önceden bugünlerin haberini vermiştin ya, neyse…

Ruhun şad olsun ki en azından benim yetiştirdiğim iki çocuk bırakıyorum sonraki nesile ve sırf bunu bilmek bile bugünlerde umudumu aydınlık tutuyor. Sevgiyle….