Mor Fil’in Seyir Defteri

~ Kendi kendime, öylesine…

Mor Fil’in Seyir Defteri

Daily Archives: 19 Kasım 2011

BOŞ BİR GÜN

19 Cumartesi Kas 2011

Posted by Selgin BİBER in İşte Öyle Bir Yazı

≈ Yorum bırakın

Etiketler

balık pazarı, bebk görme hediyesi, deniz börülcesi, Kadıköy, kitap-kafe, kuru dolma, kırma zeytin, metro, nazarlık, palladium, petek pasta fırını, tahinli piyaz

Bilgisayarımın şarjı yok, bugün hızlı ve kısa olmalıyım. Şarjımı İzmir’de unutmuşum, dün bir arkadaş ardımdan ofise getirdi ama ben ofiste değildim. Salı direktörüme “Ben pts gelirim,” demiştim. Geçen hafta Cuma da “Ben yılbaşında dönerim,” diye çıkmıştım ama kimse ciddiye almamıştı beni. Bu sefer gerçekçi olmaya karar verdim.

Anlaşılacağı üzere dün boştum, önümde sadece bana ait kocaman bir gün vardı.

Perşembe bir gazeteci beni arayıp, bir e-dergi için şu benim meşhur yazımın içeriği ile ilgili röportaj yapmak istediğini söylemişti. Ben de hemen hiç kaprissiz biri olarak ertesi sabaha randevu vermiştim.

Cuma, 18 Kasım 2011…

07:30 Kem ve Bizim Bey çıktı evden. Röportaj randevum 09:30 da. Defi 08:00’e kadar uyuyabilir. Yarım saatte ne yapabilirim?

09:20 “Alo…H…hanım? Ben trafikte kaldım, gecikeceğim.”

(Nasılsa zamanım var diye neden sallandım ki? E-5 yürümüyor, Göztepe’den Minibüs Caddesi’ne çıkmak en iyisi.)

11:00 Röportaj bitti. Uzun zamandır böyle bir yere gelmemiştim. Tam sevdiğim gibi bir kitap-kafe. Ben burada biraz daha oturacağım. Üçüncü kahvemi söylüyorum. Gözüm tam sağımdaki bir kitap rafına, elimin tam uzanacağı yere  kayıyor. Ahmet Hamdi Tanpınar, Saatleri Ayarlama Enstitüsü. Çok uzun yıllar evvel okumuştum. Bu kesin bir işaret.

11:30 Kadıköy sokakları. Önce kuyumcuya mı gitsem, yoksa balık pazarına mı?

12:30 Aldığım nazarlık beklediğimden ucuz oldu. Evde annemin dün Erenköy pazarından aldığı 1 kilo balık var. Yarım kilo ilave yeter. Petek Pasta Fırını’nın önünden geçiyorum. Ne çok anı var buralarda.

13:00 Evdeyim. Dolma için kurulukları ıslattım. Dolmanın soğanını doğradım, pirincini yıkadım.Canım tahinli piyaz çekti. Rakı-balık’ın yanına iyi gider. Bir bardak kuru fasulye ıslatsam kafi. Zaman bol diye müsrif davranmamalıyım. Zamanın bolluğunun darlığından kötü olduğunu sabahleyin öğrendim.

13:30 Önce Metro. Burada alkol daha ucuz. Hay bin kunduz Sevilen’in 1 litrelik şarapları burada da pahallanmış.

14:00 Sırada Palladium var. Nazarlığın yanına bir de küçük hediye almalı. Evet bu kahverengi, lacivert, turunculu polar küçük adama çok yakışacak.

14:30 “Y…, çayı koy geliyorum. Çok vaktim yok.”

15:30 Ben minik bebek özlemişim. Yok, üçüncüyü yapmam daha. “Hıçkırık mı tuttu, seni paşam? Ama o kafayı boynuma nasıl gömmektir? Böyle de çapkın çapkın gülünmez ki!”

16:00 Kalkmam lazım, Defi’yi okuldan alacağım. Kem de gelmek üzeredir. Akşama da Sesil’ler gelecek yemeğe. “Evet, evet…fikri beğendim. Kesin yazacağım. Ama biraz çalışmam gerek. Haklısın bunu bir tek ben yapabilirim. Sen arada bir beni ara da, kontrol et. Sermeden hızla yapmalıyım ki sonrasında o hiç yazamadığım hikayeleri yazabileyim.”

16:15 “Defi’cik günü nasıl geçti?”

17:00 Bıraktığım yerden başlıyorum. Önce dolmayı ateşe koymalıyım. Bol naneyi doğruyorum. Biraz da acı biber salçası. Deniz börülcesine belki de hiç kalkışmamalıydım ama canım çok çekti.

18:30 Herşey tamam. Salata, tahinli fasulye piyazı, ekşili kuru dolma, deniz börülcesi, kırma zeytin. Sesil de çiğköfte getirecek. “Hayatım, sen balıkları yavaş yavaş pişirmeye başla!”

Böyle geçti yani boş bir günüm, dolu dolu ve son derece keyifli. Tek sorun kaldı geriye doktorluk zamanımdan kalma bir fotoğraf bulmalıyım. Röportajı tamamlamak için istediler. Oysa ben o röportajı arada kitabımdan bahsetmek için kabul etmiştim. Öyle zor ki böyle bir fotoğrafı bulmak…Birincisi ben fotoğraf çektirmekten hiç hoşlanmam, ikincisi de önlük giymeyi hiç sevmezdim. Düşündüm de hiç ama hiç öyle bir fotoğrafım, 10 yıl doktorluk yaptığıma dair bir görsel kaydım olmamış. Galiba bu da bir işaret.

Bu sabah kalktığımda tibialis anterior kaslarım ( kaval kemiğinin önünde bulunur kendileri) ağrıyordu. Alışkın olmayınca bünye bunca yürümeye, hamlamış oluyor. Öyle yani…

 

Bu bloga eklenen en son yazılardan haberdar olmak ister misiniz? Lütfen posta adresinizi bırakın.

Diğer 682 aboneye katılın

BEN DE BURADAKİ KİTAPLARI OKUMALIYIM DİYORSANIZ…


idefix Satış Ortağı

Ne aramıştınız?

Kasım 2011
P S Ç P C C P
 123456
78910111213
14151617181920
21222324252627
282930  
« Eki   Ara »

günceller

actifry Alzheimer Hastalığı Antakya barcelona barış bıçakçı benjamin parzybok Berlin bira Birecik blog bulgur pilavı cenevre cevizli ekmek diyet domates domatesli ekmek domingo kitap e-ekmek atölyesi ekmek ekmek makinası günün menüsü havaalanı hayaller imza: karın Islak Köpek Kokusu Kadıköy kadınlar kek kitap eleştirisi kitaplar kitap tanıtımı kitap yorumu koltuk kopenhag kurabiye kızlar lazanya lezzetli öyküler makarna Mathias Enard mayalı hamur mutfak New York Norveç okuma listesi okur notu paris patates peynirli ekmek pilav rejim roka salatası rüya Selimiye sevdiklerim seyahat Siri Hustvedt su süt tavuk Tirza unutmak uçak walter benjamin yaşlılık yekta kopan yumurta YİTİK ÜLKE çocuk çocuklar örgü öykü İmza: Kızın İstanbul şarap

Son Beş Yazı

  • LVIV – UMOS 6
  • KOPENHAG – UMOS 5
  • SÖĞÜT / SELİMİYE – UMOS 4
  • PAMPOROVO – UMOS 3
  • Perde Arası

Ne hakkında yazmışım

  • Alıntı
  • Bilimsel sekmeler
  • Bir Film Hakkında
  • Bir Kitap Hakkında
  • Bir Kişi Hakkında
  • Bugün Ne Pişirsem
  • Dialoglar
  • Ekmek
  • Neresi
  • SAĞLIKLI BESLENME, SAĞLIKLI YAŞAM
  • Sağlıklı ve Lezzetli
  • UMOS
  • UYGUNSUZ ÖYKÜLER
  • YAŞ ALMA
  • Yemek Tarifi
    • Klasik kokteyller
  • ZGZT
  • İşte Öyle Bir Yazı
    • Yazı Egzersizleri

Gelenler gidenler...

  • 836.170 hits

Off ne yazıymış ama… kaçırdıysan hâlâ okuyabilirsin

  • ANGOSTURA BITTERS
  • İKLİMLER / André MAUROIS
  • VEDAT MİLOR, ÇİBÖREK ve SONRASI
  • UYANIKKEN KABUS GÖRMEK
  • BENİM KAHVALTIMIN GLİSEMİK İNDEKSİ DÜŞÜK OLSUN
  • INCENDIES
  • CAVA CODORNíU - BARCELONA
  • EKONOMİNİN KISA TARİHİ -Niall KISHTAINY (okuma notları)
  • KIZARTMADAN, AZ YAĞLI KADINBUDU KÖFTE
  • BERGAMUTLU PİLAV VE KUZU FIRIN

Blogroll

  • Atalet
  • Ayşe'nin Kitap Kulübü
  • Banu'nun Dünyası
  • Bir Tek Aşk
  • KakaraKikiri
  • Lale'nin Bahçesi
  • Leylak Dalı
  • Mindmills
  • Qunegond'un Penceresinden

Gevezelikler

Hata: Twitter yanıt vermedi.Lütfen birkaç dakika bekleyip bu sayfayı tazeleyin.

Geçmiş Zaman Olur Ki…

Her hakkı saklıdır…

Bu blogda yayınlanan her tür yazının, blog yazarı tarafından başka bir kaynak gösterilmedikçe, her hakkı saklıdır. İzinsiz olarak kısmen alınmamalı ve çoğaltılmamalıdır. Aksi takdirde gerekli işlem yapılacaktır...

WordPress.com'da ücretsiz bir web sitesi ya da blog oluşturun.

  • Takip Et Takip Ediliyor
    • Mor Fil’in Seyir Defteri
    • Diğer 618 takipçiye katılın
    • WordPress.com hesabınız var mı? Şimdi oturum açın.
    • Mor Fil’in Seyir Defteri
    • Özelleştir
    • Takip Et Takip Ediliyor
    • Kaydolun
    • Giriş
    • Bu içeriği rapor et
    • Siteyi Okuyucuda görüntüle
    • Abonelikleri Yönet
    • Bu şeridi gizle