Etiketler

, , , , , ,


Günün Menüsü ne diye merak ediyorsunuz, biliyorum ama henüz karar veremedik. Yani asıl yemek kısmına. Bu saat oldu konu ile ilgili olarak Bizim Bey ile telefon görüşmelerimiz devam ediyor.

Ben geçen hafta gitmeden evvel bir arkadaşımızı yemeğe davet etmiştim ama unutmuşum.

Arkadaşımız Konya’dan aile ziyaretine gelecekti ve bizi de görmek istediğini söylemişti, nazik bir insan olduğu için de bana zahmet olmasın diye dışarıda yemek yemeği teklif etmişti. Lakin ben bunu üstüme alınıp “Hayatta da olmaz, hem hafta içi, ertesi gün okul var, bizim için zor olur,” demiştim.

Bir otelden diğerine sekerken elbette aklımdan uçup gitmiş.

Dün akşam Bizim Bey hatırlartınca başımdan kaynar sular döküldü. Normal şartlarda birini eve yemeğe çağırıyorsam gün önceden yiyeceklerin bir kısmını hazırlarım. Bir anda tutuştum tabi.

Buzluğu açtım, oralarda bir yerde bir paket barbunya olmalıydı. Hemen düdüklüye zeytinyağlı barbunyayı koydum.

El çabukluğuyla bir su bardağı pirinçten zeytinyağlı yaprak sarma sardım.

Daha valizimiaçıp yerleştirmemiştim bile.

Neyse en zor kısmı halloldu. Birazdan çıkıp ofisin karşısındaki çiğköfteciden bir porsiyon çiğköfte alacağım.

Eve gidince de iki patlıcandan soslu patlıcan yaparım, bir demet pazıyı kavurur yoğurtlu pazıya dönüştürürüm.

Mezeler halloldu sayılır.

Kasaptan alacağım külbastıları Actifry’a atar, bir de yanına tereyağlı pilav da yaptım mı tamamdır. Etlerden önce ibraz da patates kızartsam güzel olur, ya da fırında kremalı patates daha uygun düşebilir. Bakarız.

Bir de içimden bir ses paçanga yapmak konusunda dürtüklüyor beni ama yetiştiremeyebilirim.

Bizde menü böyle bugün…Onca gün orada burada gezersen acısı böyle çıkar.

(Bu arada, aramızda kalsın ben gerçekten diyete başladım. Nasıl olacaksa ?)