Mor Fil’in Seyir Defteri

~ Kendi kendime, öylesine…

Mor Fil’in Seyir Defteri

Daily Archives: 25 Şubat 2012

HALFETİ’NİN SİYAH GÜLÜ / Nazlı ERAY

25 Cumartesi Şub 2012

Posted by Selgin BİBER in Bir Kitap Hakkında

≈ 5 Yorum

Etiketler

gül, hafıza, Halfeti, Kral Darius, Luis Bunuel, Mardin, NAzlı Eray

Dün sabah uçağıyla Şanlıurfa’ya gittim, bu sabah demeyeyim, öğlen, döndüm. Giderken yanımda elbet bir kitap vardı. Bir gün önce okumaya başlamıştım, birkaç bölüm okumuştum.

Perşembe günü kısa filmimizin benim kendimi oynadığım sahneleri çekildiği için pek meşguldüm, check-in yapma fırsatım olmamıştı. Gecenin bir yarısında aklıma geldiğinde de boşverdim.

Sabah havaalanına vardığımda heyecanlıydım, çünkü Classic Plus’a yükselişimin şerefine ilk defa CIP salonunu bir başkasının kartına ihtiyaç duymadan kullanacaktım. Check-in yapılırken görevli acil çıkış isteyip istemediğimi sorunca sanki piyangodan küçük çaplı bir ikramiye kazandığım müjdesini almış gibi şaşırdım. Hemen kabul ettim.

Uçağa binip el bagajımı da yerleştirdikten sonra önü geniş, rahat koltuğuma kuruldum, elime kitabımı aldım. İnanmazsınız, sağ iki yanıma da kimse gelip oturmadı. Öyle geniş geniş, yayıla yayıla kitabımı, Halfeti’nin Siyah Gülü’nü okumaya başladım.

Bu benim okuduğum ikinci Nazlı Eray kitabıydı. Gerçeklere sımsıkı sarılmış, hatta yapışmış biri olarak fantastik kitaplardan oldum olası uzak durmuşumdur. Bir de nedense, Nazlı Eray benim için çıkık elmacık kemikleri, biraz fazlaca içten gülüşü, kırmızı kabarık uzun saçlarıyla kendisi de fazla fantastik görünüme sahip bir yazar olmuştur. Biraz şekilci olduğumu kabul ediyorum.

Bunda önce Kayıp Gölgeler Kenti’ni okumuştum. Kızıma hamileydim. 2008 yazıydı. Hastanedeki abukluklar yüzünden doğum sonrasına saklamayı planladığım izne erken çıkmak zorunda kalmıştım. Sonradan pek isabet olduğunu düşünmüştüm ya, neyse. İşte o sıcak yaz günlerinde, akşamüstleri önümde bir sürahi buzlu su ile yüz elli kiloluk bir insan irisini bile rahat ettirebilecek şezlonga giderek ağırlaşan bedenimi bırakarak okuduğum kitaplardan biriydi. Çok sevmiştim.

Halfeti’nin Siyah Gülü’nü de en az o kadar sevdim. Şöyle söyleyeyim, uçağın kalktığını ve indiğini fark etmedim. Kendimi Mardin’de Seyr-i Merdin’den şehri seyrederken buldum. Kral Darius’un koro şarkıcısı Meserret’e, önce Sylvia Pinal’in sonra da erkeklerin rüyalarını süsleyen Rüya Kadın Halfeti’nin Siyah Gülü’nün Luis Bunuel’e, gençliğinde çapkın bir yakışıklı olan yaşlı doktor Ayhan’ın oturduğu apartmana girip çıkan anlatıcıya aşkına şahit oldum. Uçak Şanlıurfa’ya indiğinde kitabın yaklaşık yarısına gelmiştim.

Gün boyu işimle ilgili olarak Şanlıurfa’da çalıştım ama aklım hep kitaptaydı. Akşam yemeği de bitip odama çıktığımda öyle yorgundum ki, kitap okuyacak halim yoktu.

Otel odasının kalın perdelerini geceden çektiğim için sabah her sabah uyandığımdan bir saat kadar geç uyandım. Perdeleri açtığımda güneydoğunun erken baharının ısrarlı güneşi gözlerime doldu. Bir bardak kahve yaptım ve bir saat daha okudum. Sonrasında kahvaltı ve dönüş için havaalanına gidiş.

Havaalanında işlemleri bitirip, güvenlik kontrollerinden geçtikten sonra bekleme salonunda bir yere oturduğumda Gece Salonu’nun müdavimi biri altı bezli olmak üzere, hafızaları kendilerini terk etmeye başlamış, evden kaçmış dört yaşlı erkek nasıl gideceklerini bilemedikleri Cebeci’ye gitmenin planlarını zihinleri el verdiğince kurmaya başlamışlardı. Bir ara Kral Darius Dara harabelerindeki sarayında televizyonda zidivaç programı izlerken neredeyse kocaman bir kahkahanın ağzımdan fırlamasına hakim olamıyordum.

Uçaktayken anlatıcıyla Halfeti’nin Siyah Gülü işi iyiden iyiye azıtmış, o rüya senin bu rüya benim geziyorlardı. Yaşlılar yaşanmamış yıllarının hesabını yapadursunlar bezi altlı Şevki Bey aniden hayatının artık kendisine ait olmadığı günü hatırlayıverdi. Haklıydı, o gün doğru gündü.

Kitap bittiğinde düşündüm, yakınlarda Mardin seyahatim var mıydı? Ya Nisan ya da Mayıs’ta bir tane var diye hatırlıyordum. Dara Harabeleri’ne gidemesem bile Seyr-i Merdin’e çıkıp bir bardak karanfilli gül şerbeti içmeliydim.

Gözlerimi kapadım. Şansım varsa bir rüya görürdüm ve kim bilir kim gelirdi rüyama? Belki de gözümü açtığımda, hayal bu ya, avucumun içinde seyir taşını bulurdum. Neden olmasındı?

Bu bloga eklenen en son yazılardan haberdar olmak ister misiniz? Lütfen posta adresinizi bırakın.

Diğer 682 aboneye katılın

BEN DE BURADAKİ KİTAPLARI OKUMALIYIM DİYORSANIZ…


idefix Satış Ortağı

Ne aramıştınız?

Şubat 2012
P S Ç P C C P
 12345
6789101112
13141516171819
20212223242526
272829  
« Oca   Mar »

günceller

actifry Alzheimer Hastalığı Antakya barcelona barış bıçakçı benjamin parzybok Berlin bira Birecik blog bulgur pilavı cenevre cevizli ekmek diyet domates domatesli ekmek domingo kitap e-ekmek atölyesi ekmek ekmek makinası günün menüsü havaalanı hayaller imza: karın Islak Köpek Kokusu Kadıköy kadınlar kek kitap eleştirisi kitaplar kitap tanıtımı kitap yorumu koltuk kopenhag kurabiye kızlar lazanya lezzetli öyküler makarna Mathias Enard mayalı hamur mutfak New York Norveç okuma listesi okur notu paris patates peynirli ekmek pilav rejim roka salatası rüya Selimiye sevdiklerim seyahat Siri Hustvedt su süt tavuk Tirza unutmak uçak walter benjamin yaşlılık yekta kopan yumurta YİTİK ÜLKE çocuk çocuklar örgü öykü İmza: Kızın İstanbul şarap

Son Beş Yazı

  • LVIV – UMOS 6
  • KOPENHAG – UMOS 5
  • SÖĞÜT / SELİMİYE – UMOS 4
  • PAMPOROVO – UMOS 3
  • Perde Arası

Ne hakkında yazmışım

  • Alıntı
  • Bilimsel sekmeler
  • Bir Film Hakkında
  • Bir Kitap Hakkında
  • Bir Kişi Hakkında
  • Bugün Ne Pişirsem
  • Dialoglar
  • Ekmek
  • Neresi
  • SAĞLIKLI BESLENME, SAĞLIKLI YAŞAM
  • Sağlıklı ve Lezzetli
  • UMOS
  • UYGUNSUZ ÖYKÜLER
  • YAŞ ALMA
  • Yemek Tarifi
    • Klasik kokteyller
  • ZGZT
  • İşte Öyle Bir Yazı
    • Yazı Egzersizleri

Gelenler gidenler...

  • 835.010 hits

Off ne yazıymış ama… kaçırdıysan hâlâ okuyabilirsin

  • ANGOSTURA BITTERS
  • SOĞANLI PATATES KIZARTMASI
  • BRANDY ALEXANDER / Klasik Kokteyller – III
  • ETLİ EKMEK
  • SERENAD / Zülfü LİVANELİ
  • BİR DOKTORUN MESLEĞİNİ BIRAKIŞININ SEBEPLERİ
  • INCENDIES
  • BENİM KAHVALTIMIN GLİSEMİK İNDEKSİ DÜŞÜK OLSUN
  • KARIŞIK ÇEREZLİ EKMEK VE HİPOMANİK HALLER
  • VEDAT MİLOR, ÇİBÖREK ve SONRASI

Blogroll

  • Atalet
  • Ayşe'nin Kitap Kulübü
  • Banu'nun Dünyası
  • Bir Tek Aşk
  • KakaraKikiri
  • Lale'nin Bahçesi
  • Leylak Dalı
  • Mindmills
  • Qunegond'un Penceresinden

Gevezelikler

Hata: Twitter yanıt vermedi.Lütfen birkaç dakika bekleyip bu sayfayı tazeleyin.

Geçmiş Zaman Olur Ki…

Her hakkı saklıdır…

Bu blogda yayınlanan her tür yazının, blog yazarı tarafından başka bir kaynak gösterilmedikçe, her hakkı saklıdır. İzinsiz olarak kısmen alınmamalı ve çoğaltılmamalıdır. Aksi takdirde gerekli işlem yapılacaktır...

WordPress.com'da Blog Oluşturun.

  • Takip Et Takip Ediliyor
    • Mor Fil’in Seyir Defteri
    • Diğer 618 takipçiye katılın
    • WordPress.com hesabınız var mı? Şimdi oturum açın.
    • Mor Fil’in Seyir Defteri
    • Özelleştir
    • Takip Et Takip Ediliyor
    • Kaydolun
    • Giriş
    • Bu içeriği rapor et
    • Siteyi Okuyucuda görüntüle
    • Abonelikleri Yönet
    • Bu şeridi gizle
 

Yorumlar Yükleniyor...