Mor Fil’in Seyir Defteri

~ Kendi kendime, öylesine…

Mor Fil’in Seyir Defteri

Monthly Archives: Mayıs 2012

TERİMLERİ AÇMAK LAZIM

31 Perşembe May 2012

Posted by Selgin BİBER in İşte Öyle Bir Yazı

≈ 11 Yorum

(Dünden kalan yazıdır)

Kürtaj… Şu bizim takibi ciddi yetenek gerektiren bir hızla değişen gündemimize nekrofili ile birlikte düşen bir kelime. Dinlediğimde nekrofilinin gerçek amlamının kullanan tarafından bilinmediğinden emin olduğum için kürtaj için de kafamın içinde bir acaba dolanıyor. Acaba kürtajın da anlamı tam olarak biliniyor mu?

Ben bu dünya üzerinde doğum kontrol yöntemi olarak kürtajı savunacak tek bir akıllı dahi olmadığını düşünüyorum çünkü her kürtaj kadın için bir travmadır. Ancak öyle bir zamanda ve coğrafyada yaşıyoruz ki, kadınlar için kürtaj yaşanan travmalar içinde en hafifi kalıyor.

Öncelikle nekrofili gibi kürtajın da tanımını yapmak ve hazmetmek gerek. Kürtaj, istenmeyen gebeliğin sonlandırılmasıdır yani hiçbir kadın doğurmak, sahip olmak istediği ve doğduktan sonra sevgiyle öpüp koklayacağı, yaşamının devamını sağlamak ve dünyadaki tüm kötülüklerden korumak için gerekirse canını bile vereceği bir bebeği aldırmaz. Bunun içindir ki aile planlaması yöntemleri geliştirilmiştir ve doğru olanı insanların bakamayacakları, sahip olmak istemedikleri, doğduğunda kendilerine sağlıklı olmayacak bebeklerin dünyaya gelişleri önlenmelidir ki, sağlıklı toplumun gelişimi için ilk adımlar atılsın. Yoksa…. Daha önce yazdığım bir  yazımdan bir örnekle nasıl olacağını anlatayım:

Dr: Eee.. sen geçen hafta da iki özürlü çocuk getirmiştin. Onlar da mı senindi?

Hasta yakını: Hee..

Dr: Kaç çocuğun var senin?

Hasta yakını: On iki.

Dr: Kaçı özürlü?

Hasta yakını: Sekiz. Bazısı akıldan, bazısı hem vücuttan, hem akıldan.

Dr: Karın akraban mı?

Hasta yakını: He. Teyze kızıdır. Aklı da kıttır.

Kaba bir hesapla 8×500 TL = 4000 TL. Vergisiz, temiz gelir…

….  ve elbette o iki kişi (anne – baba) kendisinden bunu esirgemeyen devletine borcunu ödeyecek, eğer mümkünü olursa o sekiz çocuk da 18 yaşına geldiklerinde bir kağıdın üstüne paravan arkasında bulaştırdıkları kadar mürekkeple karşılığını verecektir. Sonra bunlar da ne yazık ki üreyecek ve sayıları logaritmik olarak artacak, büyük şehirlerin varoşlarında karbonhidrat ağırlıklı beslenenler  toplumun en zeki beyinleri olduğunda tabii ki de bunların içinden kimse kendilerine dayatılanlara itiraz etmeyecek, düşünmeyecek, sorgulamayacak, böylelikle bir ümmet toplumun inşası tamamlanacaktır.

tüm bu açıklamaların paralelinde 3 çocuğu olan asgari ücretli vergiden muaf tutulacağına ikinci çocuktan sonrası gelir şartına bağlanıp, kürtajların önlenmesi için gençlerin konu hakkında bilinçlenmesi, erişkinlerin ise aile planlamasını özümsemesi için gereken tüm tedbirlerin devlet tarafından alınacağı da açıklansaydı sanırım daha insani olurdu ama o zaman da yandaşlar Hak’ın vereceği cana müdahale edildiği için ayağa kalkardı ki, bu çok da göze alabilecekleri bir şey değil.

Son söz… Aile planlamasına karşın istenmeyen bir gebelik sözkonusu ise işte o zaman ne yapılacağına buna o bebek üzerinde sadece o bebeğin  oluşumunda yer alanlar karar verir.  Eğer ki doğacak olan bebeğin annnesi ve babası tarafından sevgi görmesi mümkün değilse daha da mutsuz bir toplum olmamız için yaşama hakkını tartışmayı onu bedeninde taşıyanlara bırakmak gerekir. 

Öyle yani…

← Older posts

Bu bloga eklenen en son yazılardan haberdar olmak ister misiniz? Lütfen posta adresinizi bırakın.

Diğer 682 aboneye katılın

BEN DE BURADAKİ KİTAPLARI OKUMALIYIM DİYORSANIZ…


idefix Satış Ortağı

Ne aramıştınız?

Mayıs 2012
P S Ç P C C P
 123456
78910111213
14151617181920
21222324252627
28293031  
« Nis   Haz »

günceller

actifry Alzheimer Hastalığı Antakya barcelona barış bıçakçı benjamin parzybok Berlin bira Birecik blog bulgur pilavı cenevre cevizli ekmek diyet domates domatesli ekmek domingo kitap e-ekmek atölyesi ekmek ekmek makinası günün menüsü havaalanı hayaller imza: karın Islak Köpek Kokusu Kadıköy kadınlar kek kitap eleştirisi kitaplar kitap tanıtımı kitap yorumu koltuk kopenhag kurabiye kızlar lazanya lezzetli öyküler makarna Mathias Enard mayalı hamur mutfak New York Norveç okuma listesi okur notu paris patates peynirli ekmek pilav rejim roka salatası rüya Selimiye sevdiklerim seyahat Siri Hustvedt su süt tavuk Tirza unutmak uçak walter benjamin yaşlılık yekta kopan yumurta YİTİK ÜLKE çocuk çocuklar örgü öykü İmza: Kızın İstanbul şarap

Son Beş Yazı

  • LVIV – UMOS 6
  • KOPENHAG – UMOS 5
  • SÖĞÜT / SELİMİYE – UMOS 4
  • PAMPOROVO – UMOS 3
  • Perde Arası

Ne hakkında yazmışım

  • Alıntı
  • Bilimsel sekmeler
  • Bir Film Hakkında
  • Bir Kitap Hakkında
  • Bir Kişi Hakkında
  • Bugün Ne Pişirsem
  • Dialoglar
  • Ekmek
  • Neresi
  • SAĞLIKLI BESLENME, SAĞLIKLI YAŞAM
  • Sağlıklı ve Lezzetli
  • UMOS
  • UYGUNSUZ ÖYKÜLER
  • YAŞ ALMA
  • Yemek Tarifi
    • Klasik kokteyller
  • ZGZT
  • İşte Öyle Bir Yazı
    • Yazı Egzersizleri

Gelenler gidenler...

  • 835.134 hits

Off ne yazıymış ama… kaçırdıysan hâlâ okuyabilirsin

  • ANGOSTURA BITTERS
  • YUMURTALI PİLAV
  • KARIŞIK KASET / Uygar ŞİRİN

Blogroll

  • Atalet
  • Ayşe'nin Kitap Kulübü
  • Banu'nun Dünyası
  • Bir Tek Aşk
  • KakaraKikiri
  • Lale'nin Bahçesi
  • Leylak Dalı
  • Mindmills
  • Qunegond'un Penceresinden

Gevezelikler

Hata: Twitter yanıt vermedi.Lütfen birkaç dakika bekleyip bu sayfayı tazeleyin.

Geçmiş Zaman Olur Ki…

Her hakkı saklıdır…

Bu blogda yayınlanan her tür yazının, blog yazarı tarafından başka bir kaynak gösterilmedikçe, her hakkı saklıdır. İzinsiz olarak kısmen alınmamalı ve çoğaltılmamalıdır. Aksi takdirde gerekli işlem yapılacaktır...

WordPress.com'da Blog Oluşturun.

  • Takip Et Takip Ediliyor
    • Mor Fil’in Seyir Defteri
    • Diğer 618 takipçiye katılın
    • WordPress.com hesabınız var mı? Şimdi oturum açın.
    • Mor Fil’in Seyir Defteri
    • Özelleştir
    • Takip Et Takip Ediliyor
    • Kaydolun
    • Giriş
    • Bu içeriği rapor et
    • Siteyi Okuyucuda görüntüle
    • Abonelikleri Yönet
    • Bu şeridi gizle