Etiketler
Hafta içinde bir gün akşam saat 6 civarında kızı okuldan almış, markete uğramıştım. El, kollarımda üç tepeleme dolu market poşeti, bilgisayar sırt çantam, kızımın sırt çantası, el çantam vardı ve bir taraftan da kızımın elini tutuyordum. Tanımayan biri kılığımdan kıyafetimden, yüzümün bezginliğinden işten geldiğimi düşünmeden anlardı, o haldeydim.
Güç bela apartmanın giriş kapısını açmış, asansöre ulaşmak için altı basamağı çıkmıştık. Defi’ye “Asansörü çağır,” dedim. Asansörün karşısına geçip, “Asansör, gelsene… annem çağırıyor,” dedi ve kıkırdadı. Ben de güldüm ama sinirimden. Ben gülünce o biraz daha kıkırdadı. Bir şekilde çağrı düğmesine basmayı başardım.
Asansör zemin kata geldiğinde, komşularımızdan bir bayan (ev hanımı) asansörden indi. Apartmanda yıllar sonra nadir ama sınırlı diyalog kurduğum komşularımızdan biriydi. “Merhaba, nasılsınız, iyiyim, siz nasılsınız” dan sonra “Nereden böyle?” diye sordu. Baktım, sadece. Kendisi de sorunun manasızlığını kavramış olacak ki, bir cevap beklemedi, tam bir hayal baloncuğu kafamın üstünde belirmekteydi ki gitti.
İyi ki, asansörden indi, diye geçirdim içimden. İyi ki… Öyle yani…
P.S. Kabul, kadıncağızın pek bir suçu yoktu, öylesine sormuş olmak için sorulmuş bir soruydu, normalde umursamazdım ama o gün artık hiçbir şeye tahammülüm kalmamıştı.
Mola verme vaktin gelmiş olabilir mi? 🙂
Galiba…. çoktan geldi de geçiyor bile…
Büyük bir ihtimalle öylesine konuşmak isteyen o kadıncağızın yerinde olmak istemezdim.
Ben de… Ama ben zaten her zaman olduğu gibi olabildiğince kiabr ve naziktim. Sonuçta “iyi günler” diledik birbirimize. Ben sadece insanın ruh haline göre bazen algılarının nasıl absürd olabileceğini anlatmak istedim.
:))) Bu ara hep laf olsun diye konuşanlara denk gelmişsiniz :))) Konuşmadan önce düşünme eylemini gerçekleştirmek sizin apartmandakiler şart koşulmalı bence 😛
Bu asansör cinayetlerinin seri olmasından korkarım :))
Yok olmaz. Ben ara ara arıza moduna bağlanıyorum. Şükür bu hal geçici, biliyorum.
asansörün kapısına.. “dikkat arıza çıkarabilir ” mı yazdırsak =)
Asansöre haksızlık olur. Mesela ben arızaya bağladığım günler bunu belli edecek, dikkat çekecek bir şey yapayım, avize büyüklüğünde şapka filan takayım, insanlar anlayıp yaklaşmasınlar…
bir arkadaşımın kocaman bir palyaço peruğu vardı.. hani yarısı pembe yarısı fıstık yeşili olanlardan.. bişeye tepesi atınca.. peruğunu takıp gezmeye başlarmış.. evde tabii..
halâ arada bir yapar…oğlu doktora filan bitirdi kazık kadar.. arada peruk takınca.. evde bir tedirginlik bir özen.. aman gene peruk takmış bizimki şeklinde bir durum.. =)…
Ne diimm… aklın yolu bir.