Etiketler
Dublin, Dublinliler, Leopold Bloom, limonlu sabun, Sweny, Ulysses
Sevgili Defter,
Sana en son yazalı kaç gün oldu, 4-5? Modern zamanların orucu olarak yakında internete girmemek olabilir, diyordu dün biri. Mümkündür. Burada, Dublin’de, kongreye gelen herkesin elinde bir akıllı telefon var. Kongre merkezinin girişi görmeye değer, çünkü orada wi-fi var ve kapıdan giren herkes elini cebine atıp telefonunu çıkarıyor.
Bizim otelde yok ama bazı otellerin lobisinde internet ücretsiz, yolda yürürken onu keşfettim, önlerinde durup internete bağlanabiliyorsun.
Dublin’de 3. gün de geride kalmak üzere. Dublin üzerine ayrıntılı yazmak umudundayım, ama mümkün de olmayabilir elbette. Normal şartlar altında herhalde bu şehirde bir haftayı dolu dolu geçirebilirmişim. Şimdiye kadar yapabildiklerim acınası. Bir Trinity College’ı ve de dolayısıyla The Book of Kells ile The Long Room’u gördüm, bir de Writers’ Museum’u.
Bugün de Ulysses’de adı geçen Sweny’deydim. Kaldığımız otelin tam karşısında. Önünden geçerken içerisinin kalabalık olduğunu gördüm. Bir grup insan Dublinliler’i okuyordu. İçeri girdim, ben de bir yere oturdum, çantamdan Dubliners’ımı çıkardım ve takip etmeye başladım. Araby’nin “One evening…” diye başlayan paragrafındaydılar. Elbette çıkarken bir tane Leopold Bloom’un limonlu sabunundan da aldım.
Bu akşam gruptan ayrı olarak eski, sevdiğim ve uzun zamandır görmediğim bir arkadaşımla akşam yemeği yiyeceğim. Nereye gideceğimize henüz karar vermedik. Otel St. Stephen’s Garden North’ta Pepel’s diye bir yer tavsiye etti ama benim aklımda bir de Davy Byrnes var, galiba orası ağır basıyor. Bakalım, sonrasında da belki de gruba Arlington Otel’de Traditional Irish Dancing’e katılırım.
Öyle yani…
P.S. Fotoğraflar dönüşte buraya yapıştırılacak, şimdi onunla uğraşacak vaktim yok. Bugünlük artık www.sweny.ie ‘den aparttığım bu kadarıyla yetiniverin.