Etiketler
Son zamanlarda her ne kadar azaldıysa da hâlâ toplum ortalamasına göre çok seyahat eder durumdayım. Her seferinde olmuyor ama zaman zaman başıma türlü tuhaf olaylar geliyor bu seyahatler sırasında.
Mesela geçenlerde sabah Kayseri’ye gitmek üzere uçağa bindim, tabii ki de uyudum. Uykumun arasında bir anons yapıldı. Söylenenleri yarım yamalak anladım. Yanımda, orta koltukta oturan beye sordum ne olduğunu, “Kayseri’ye inemiyoruz, Adana’ya inecek,” dedi. Biri öğle yemeği olmak üzere iki görüşme randevum vardı. Hadi hayırlısı, diyerek uyumaya devam ettim. Adana’ya indik, havaalanında 2 saate yakın bekleyince öğlen yemeği randevusu kaçmış oldu. Öğleden sonraki diğer randevudan da vazgeçtim, gerekli kişiye gerekli bilgiyi verdikten sonra İstanbul’a geri dönüşün yollarını aramaya koyuldum. Bir şekilde İstanbul’a giden ilk uçakta yer edinmeyi başardım.
Uçağa girdim, oturacağım sıraya geldim. Bu arada söyleyeyim, her zaman koridorda oturmayı tercih ederim. Biletimi alırken de buna göre almıştım. Ortada bir bey oturuyordu, yerime oturdum ama cam kenarındaki yolcu henüz gelmediği için kemerimi bağlamadım. Son birkaç yolcu ile kucağında bebeği olan bir kadın geldi, bizim cam kenarının sahibi. Kalktık, yol verdik. Ortada oturan bey yerine geçeceği sırada kadın onu durdurdu ve beni işaret ederek, “O oturacak ortaya,” dedi. İlk anda anlamadım çünkü normal hayatımda “o” hitabını ne ben ne de çevremedekiler çok kullanmayız. Samimiyetimiz olmayan kişilere “sen” diye de hitap etmeyiz. Kadın, neden öyle olması gerektiğini, “Emzireceğim, senin benim yanımda oturman doğru. Adamın tanında emziremem ya” dedi. Durumu idrak eder etmez, “Böyle bir mecburiyetim yok,” dedim. Aslında ortaya geçecektim. Kadın benim ağzımdan çıkanı duydu ya da duymadı bilmiyorum ama durumdan memnun olmadığımı anlamıştı. Derhal sayıp dökmeye başladı. Böyle olunca ben de inat edip yerimde oturacağımı söyledim. Adamcağız ne yapacağını bilemez halde kalakaldı çünkü bebekli kadına yardımcı olmak istiyordu ve ben de yer değişimini kabul etmemekte gayet haklıydım. Bu arada benim ne insanlığım, ne anlayışsızlığım kaldı. Daha kim bilir neler söyledi. Cevap vermedim, verilecek bir durum yoktu ki. Sonra ön sıradan daha büyücek bebeği olan bir kadın ortadaki beyle yer değiştirdi. Bu sefer yine sorun vardı çünkü acil bir durum halinde iki bebek ve üç erişkin olarak gaz maskesi yeterli olmayacaktı. Bir sırada maksimum dört gaz maskesi varmış. Baktım arka sıranın koridor tarafı boştu ve cazgır kadının kafa ütülemesini çekemeyeceğim için yer değiştirdim.
Her ne kadar Kayseri niyeti ile yola çıkıp Adana’da bir süre takılıp geri dönmemin muhtemelen kozmik dengenin korunması açısından bir sebebi olduğunu düşünsem de bu sabah benzer bir olayı yaşamasaydım, bu tatsız ve cansıkıcı deneyimi anlatmayacaktım.
Bu sabah Antalya’ya gitmek üzere uçağa bindim. Yerim arkalarda ve elbette koridordaydı. Bu sefer aynı sıradaki iki yolcu benden önce gelmiş ve oturmuşlardı. Bir bey benim koridor koltuğumda oturuyordu. Oturduğu yerin bana ait olduğunu söylemem ona bir şey ifade etmedi. Oturmam için orta koltuğu gösterdi. Ben yerime oturmak istediğimi söyleyince bu sefer cam kenarında oturan bayanın yanına oturmamın daha doğru olduğunu söyledi. Nedenini sorduğumda “bayan bayanın yanına oturur,” dedi. Üçüncü kez 28C’nin bana ait olduğunu söylememle orta koltuğa geçti. Cam kenarında oturan kadının da bundan çok hoşnut olmadığı açıkca yüzünden belli oluyordu.
Bu iki örnek üst üste geldiğinden olmalı, paranoyalarım azdı. Henüz çevremdekilere benzer bir şey yaşayıp yaşamadıklarını sormadım ama bir süre sonra uçaklarda kadınların belirli bir kısımda erkeklerin belirli bir kısımda oturduklarını görürsem şaşırmayacağım çünkü böyle böyle, yavaş yavaş olacak biliyorum. İnsanlar önce birbirlerine yer değiştirmeyi teklif edecek, bir süre sonra da bir şekilde ‘genel talep bu yönde ve zaten sivil havacılık kuralları gereği yolcuların yerlerini kendi istekleri doğrultusunda değiştirmesi sakıncalı’ diyerek yer hizmetleri tarafından yolcuların koltukları bu yönde belirlenecek… yönünde bir his var içimde. Umarım yanılıyorumdur, paranoyadır. Umarım bir daha kimse bu sebeple koltuk değiştirmeyi önermez. Aksi takdirde elimiz mahkûm uyacağız çünkü ‘ben kadın yolcunun yanına oturmam,’ diye direnmek ne saçma olacak.
Öyle yani…