Mor Fil’in Seyir Defteri

~ Kendi kendime, öylesine…

Mor Fil’in Seyir Defteri

Monthly Archives: Aralık 2012

GÜNÜ GÜNÜNE

29 Cumartesi Ara 2012

Posted by Selgin BİBER in İşte Öyle Bir Yazı

≈ 2 Yorum

Etiketler

çalışkanlar, başarı, kaybedenler, kazanımlar, sınavlar, sınıf atlamak

başarıBazen böyle oluyor. Sekiz konu dönüyor kafamda, hepsi öne geçmek için birbirini itiyor. Genelde en itibar etmediğim kendini ortaya koyuveriyor. Bu sefer karalıyım, adaleti sağlayacağım. İlk aklıma düşene önceliği vereceğim.

Dün “Mutluluk Asla Yalnız Gelmez” i anlatırken Sascha ile ilgili “hayatı günü gününe yaşar” gibisinden bir tanımlama yapmıştım. Klavyeden ekrana kelimeler düşer düşmez bu yazının konusu derhal aklımda belirdi aslında.

Memur çocuğundan öte öğretmen çocuğuyum ben. Bu nitelemeyi garipseyen olabilir ama birilerine gayet anlamlı geleceğinden eminim. Çocukluğum 80’lerde, gençliğim 90’larda geçti. Sınırlı bütçe, kışlık ve yazlık olmak üzere birer çift ayakkabı, az harçlık ve tek bir hedef. Hedef hepimiz için tartışılmazdı ‘Okursan, yırtabilir ve sınıf atlarsın.’ Durum özet olarak böyleydi. Babam ortaokul birinci sınıfta ilk yazılı sonuçlarımdan sonra bana ancak yedilik olduğumu söyledi. Yanılmadı da… sonrasında aldığım her diplomada notum yedi küsur bir şeydi.

Üniversitede etrafımdaki insanları gözlemlediğimde akademik başarının hayatta başarılı olmakla aynı şey anlamına gelmediğini şükür ki henüz ilk yıllarda kavradım.

Üniversiteye gelmeden önce her Türk evladı gibi bir takım sınavlardan geçmiştim. İlkokul beşten sonra Anadolu Liseleri ve Özel Okullar sınavı ve elbette üniversite sınavını tecrübe etmiştim. Anadolu Lisesi’ni yedekten kazandım, çünkü doğru cevapladığım Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi sorusu iptal edildi. Galiba ilk o zaman bir takım şeyler benim için bulanıklaştı. Üniversite sınavında tıp fakültesini cevapladığım matematik ve fen soruları ile değil 1 yanlış ve 1 boşla neredeyse tam cevapladığım Türkçe sorularının marifetiyle kazandım.

Okuduğum okullar belirli bir başarıyı gerektiriyorsa da bu sınavlarda üstün başarı gösterenlerin gittiği okullar da değildi. Doğal olarak “Başarımı günü gününe çalışmaya borçluyum,” diyen birileriyle aynı sıraları paylaşmadım.

İşte, dün ben buna takıldım. Günü gününe ders çalışınca başarılı olunuyor da, neden hayatı günü gününe yaşayanlara genel olarak “bir gün mutlaka kaybedecek” diye bakılıyor? Günü gününe ders çalışınca bir şeyler birikiyor da  neden günü gününe yaşayınca maddi anlamda hiçbir şey birikmiyor ve dahası (güzel olanı) böyle bir kaygı taşınmıyor? Kazanan gerçekten kazanıyor mu veya kaybettiğini zannediklerimiz aslında bizim görmediğimiz neler kazanıyor ve biriktiriyorlar?

Artık bu ülkede okuyarak sınıf atlamak gibi bir şey yok, onu biliyorum. O eskidenmiş. Hani birileri varsa buna inanan, benden söylemesi, fena bir yanılsama içindeler.

Şu anki kodlamalarımız sadece elimizdekileri kaybetmemek üzerine. O zaman günü gününe çalıştıktan sonra günü gününe yaşamak mantıklı görünüyor.

Öyle yani…

p.s görsel için kaynak www.meleklermekani.com

← Older posts
Newer posts →

Bu bloga eklenen en son yazılardan haberdar olmak ister misiniz? Lütfen posta adresinizi bırakın.

Diğer 693 aboneye katılın

BEN DE BURADAKİ KİTAPLARI OKUMALIYIM DİYORSANIZ…


idefix Satış Ortağı

Ne aramıştınız?

Aralık 2012
P S Ç P C C P
 12
3456789
10111213141516
17181920212223
24252627282930
31  
« Kas   Oca »

günceller

actifry Alzheimer Hastalığı Antakya barcelona barış bıçakçı benjamin parzybok Berlin bira Birecik blog bulgur pilavı cenevre cevizli ekmek diyet domates domatesli ekmek domingo kitap e-ekmek atölyesi ekmek ekmek makinası günün menüsü havaalanı hayaller imza: karın Islak Köpek Kokusu Kadıköy kadınlar kek kitap eleştirisi kitaplar kitap tanıtımı kitap yorumu koltuk kopenhag kurabiye kızlar lazanya lezzetli öyküler makarna Mathias Enard mayalı hamur mutfak New York Norveç okuma listesi okur notu paris patates peynirli ekmek pilav rejim roka salatası rüya Selimiye sevdiklerim seyahat Siri Hustvedt su süt tavuk Tirza unutmak uçak walter benjamin yaşlılık yekta kopan yumurta YİTİK ÜLKE çocuk çocuklar örgü öykü İmza: Kızın İstanbul şarap

Son Beş Yazı

  • YAPILACAK İŞLER LİSTESİ
  • LVIV – UMOS 6
  • KOPENHAG – UMOS 5
  • SÖĞÜT / SELİMİYE – UMOS 4
  • PAMPOROVO – UMOS 3

Ne hakkında yazmışım

  • Alıntı
  • Bilimsel sekmeler
  • Bir Film Hakkında
  • Bir Kitap Hakkında
  • Bir Kişi Hakkında
  • Bugün Ne Pişirsem
  • Dialoglar
  • Ekmek
  • Neresi
  • SAĞLIKLI BESLENME, SAĞLIKLI YAŞAM
  • Sağlıklı ve Lezzetli
  • UMOS
  • UYGUNSUZ ÖYKÜLER
  • YAŞ ALMA
  • Yemek Tarifi
    • Klasik kokteyller
  • ZGZT
  • İşte Öyle Bir Yazı
    • Yazı Egzersizleri

Gelenler gidenler...

  • 837.854 hits

Off ne yazıymış ama… kaçırdıysan hâlâ okuyabilirsin

  • ANGOSTURA BITTERS
  • SERENAD / Zülfü LİVANELİ
  • İNTİHAR DÜKKÂNI / Jean Teulé
  • PAŞA ÇAYI
  • YAPILACAK İŞLER LİSTESİ
  • BİR DOKTORUN MESLEĞİNİ BIRAKIŞININ SEBEPLERİ
  • INCENDIES
  • VEDAT MİLOR, ÇİBÖREK ve SONRASI
  • AMSTERDAM, SUSAN MILLER ve LOLIPOP

Blogroll

  • Atalet
  • Ayşe'nin Kitap Kulübü
  • Banu'nun Dünyası
  • Bir Tek Aşk
  • KakaraKikiri
  • Lale'nin Bahçesi
  • Leylak Dalı
  • Mindmills
  • Qunegond'un Penceresinden

Gevezelikler

selgingb tweetleri

Geçmiş Zaman Olur Ki…

Her hakkı saklıdır…

Bu blogda yayınlanan her tür yazının, blog yazarı tarafından başka bir kaynak gösterilmedikçe, her hakkı saklıdır. İzinsiz olarak kısmen alınmamalı ve çoğaltılmamalıdır. Aksi takdirde gerekli işlem yapılacaktır...

WordPress.com'da Blog Oluşturun.

  • Takip Et Takip Ediliyor
    • Mor Fil’in Seyir Defteri
    • Diğer 618 takipçiye katılın
    • WordPress.com hesabınız var mı? Şimdi oturum açın.
    • Mor Fil’in Seyir Defteri
    • Özelleştir
    • Takip Et Takip Ediliyor
    • Kaydolun
    • Giriş
    • Bu içeriği rapor et
    • Siteyi Okuyucuda görüntüle
    • Abonelikleri Yönet
    • Bu şeridi gizle
 

Yorumlar Yükleniyor...