Bence bu kadar yeter. (“Oh, şükür,” diyenler kaleye mum diksin!)
Bu sabah aniden kalan ikisini yayınlamamaya karar verdim. Herhangi bir net sebebi yok aslında. Birincisi sıkıldım, blogumu özledim. Size anlatmak istediğim okuduğum kitaplar, yaptığım yemekler var . İkincisi de eğer olabilirlerse kitap oldukları haline bir sürpriz kalsın istedim. Kalan iki diğerlerinden çok farklı değil, hani beklenti oluşmasın diye belirtiyorum.
Güzel bir maceraydı benim için. Katılan herkese teşekkür ederim. Yazmak başlı başına bir serüven ve çıkanları paylaşmak galiba en keyifli kısmı. Daha önce de söylemiştim, Derrida’nın sözünü pek severim. “Okuma da bir yazmadır; okur metne kendi ipliğini katmadan onu bir anlamda dokumadan okuyamaz. Bu yüzden bir metnin tek bir anlamı olamaz; her iplikle, her okurla anlam da çoğullaşır.”
Öyle yani…
Bitmesin istediğim bir şölendi, teşekkür ederiz…
Ben teşekkür ederim. Kitap olmaları en büyük dileğim…