Etiketler
Ahmet Aydın, diyet, Ducan, galeta, haşhaşlı galeta, Karatay, rejim
Bugünlerde etrafımdaki herkes diyette. Uzun zamandır diyet yapanı da var, benim gibi henüz iki haftalık olanı da. Kim ne diyet yapıyor diye soracak olursanız, herkes kafasına göre takılıyor diyebilirim.
Mesela Emel, hafta içi karbonhidratsız ve düşük oranda besleniyor ama hafta sonları onun için serbest günler olduğu için bir orta boy pizza üstüne sufleyi tereddütsüz mideye indiriyor. Hatta kendi demesine göre bir seferinde gece yatağa girdiğinde midesi o kadar doluymuş ki, uyuyamamış. Sonuç süreç içinde kilo azalması olarak gayet başarılı.
Bir arkadaşım ise bir gün hiçbir şey yemiyor, ertesi gün normal besleniyor. Sonuç süreç içinde kilo azalması olarak gayet başarılı.
Bir başkası bir zamanlar başarılı olduğu Ducan’ı yeniden deniyor ancak bana kalırsa temelde Ducan’ı yanlış kavradığı için hata yapıyor, salamda proteinden çok katkı maddesi ve yağ olduğunu unutuyor. Zaten Ducan kim ne derse desin, mantık olarak yanlış. Yapılabilirliği ve sürdürülebilirliği zor. Sonuç süreç içinde kilo azalması olarak başarısız.
Ben Karataycıyım. Karatay diyetinin en güzel örneği önümde duruyor, BB. Bir zamanlar daha ortada Karatay diyeti yokken tıbbi bilgilerini kullanarak sekiz dokuz ay gibi bir zamanda otuz kilo vermişti. O tıbbi bilgiler ki, beslenme ve metabolizma hakkındaki değerli bilgilerimiz bize sevgili hocamız Prof. Dr. Ahmet Aydın’dan kalmadır, Karatay’ın söylediklerinden farklı değildir.
Bende durum nedir? İki haftada iki küsur kilo verdim. Bu sefer çok azimliyim. Hedef, Haziran’a kadar beş kilo vermek.
İlk birkaç gün zordu. Gece yatağa yattığımda bir süre karnımın gurultusundan uyuyamıyordum, ancak şimdilerde gayet alışmış durumdayım. Bu galetalar da buna sebep fikriyatımdan fışkırdılar. Çünkü gün içinde acıktığımda atıştırmalık bir şeylere ihtiyacım oluyor, misal Perşembe günü FSM köprüsünde geçirdiğim iki buçuk saatte bu galetaların yanımda olmasını dilerdim. Bir de benim yaptığım diyette karbonhidrat miktarı oldukça az olduğu için zaman zaman enerji sorunu yaşıyorum. Bu galetaların yenilen miktar abartılmadığı takdirde bu ihtiyacımı karşılamasını umuyorum.
Tarifi okuyunca bunun neresi diyet demeyin, Karatay diyetine tam olmasa da büyük oranda uygun. En azından paketli diyet ürünlerine kıyasla içinde ne olduğunu biliyorum. Şimdiden afiyet olsun…
Malzemeler:
– 100 gr tereyağı (İpek Hanım Çiftiliği’nden) (zeytinyağı alternatif olabilir, deneyip miktara bakmak lazım ama benim tercihim her zaman tereyağından yana.)
– 175 gr kepekli un
– 25 gr siyah tane haşhaş
– 1 yumurta
– 1 silme tatlı kaşığı tuz
– 1 çay kaşığı kabartma tozu
Yapılışı: Aslında anlatacak bir şey yok. Tüm malzemeleri bir kapta iyice yoğurduktan sonra şekil verip fırının orta rafında, 180 0 C de 20 dakika kadar pişiriyorsunuz.
Öyle yani…
Hangi diyet iyidir değildir pek bilmem, aram olmadı diyetlerle, ama görümcem Ducan’la 18 kilo verdi, aynen devam ediyor. Başarılı bulmamak elde değil!
Karatay’a ise insan olarak zaafım var, zira bizim lise mezunudur kendisi.
Sana şimdiden bravo, devamında da kolay gelsin!
Ducan’la kilo vermek mümkün ancak verileni sonrasında korumak zor. Karatay yeme alışkanlığının değiştirilmesini gerektiriyor, o sebeple makul.
Senin şimdiye dek diyetle işinin olmadığını söylemene gerek yok, gören zaten anlar. Ancak şöyle bir gerçek var ki, muhtemelen sen bizim yediğimiz kadar gün içinde yemiyorsundur. Bunu neden söylüyorum? bizim ofiste gayet fit bir arkadaşımla sohbet esnasında ona şu anda bir günde yediklerimin büyük olasılıkla onun günlük tüketimi kadar olduğunu söyledim, neler yediğimi sayınca o kadar bile yemediğini söyledi. Bense resmen açlığa karşı savaş veriyordum. Durum budur Neslihan’cım. İyi dilekler için teşekkürler…
İşim olmadı demedim, aram olmadı dedim. Ben eski lisanslı voleybolcuyum. Antrenmanlar, maçlar üniversite sınavıyla küt diye kesilince nasibimi almıştım ben de kilolardan. Üniversitede zaman içinde verdim. İş hayatında iyice. Sigara da içiyordum o zaman. Gördüğün üzere çok sağlıklı bir beslenme ve kilosuzlaşma durumu değil. Yine de ‘diyet sistemi’ne kılım oldum olası. Neden dersen, tamamen duygusal. Herkesin metabolizması ve beslenme alışkanlığı farklı. Bazısı doğuştan şanslı oluyor, bazısının sürekli tetikte ve kontrolde olması gerekiyor. Ben sistem ve metabolizmalardan bağımsız kendi nefsine bu anlamda hakim olabilen ve insanın en büyük ihtiyacı olan beslenmeyi değiştirme adına irade gösteren herkesi takdir ediyorum. İşte böyle.
Hızlı okuma kurbanı olmuşum, sorry… Bir de zayıflara duyduğum önyargıdan biraz nasibini almış olabilirsin. Biraz da diyetten muzdarip, asabiyetime ver. Ay işte, kusura bakma.
Ben zayıf olduğum zamanları düşündüğümde iki önemli nokta görüyorum, birincisi hiçbir zaman doyacak kadar yememek, bir de aldığım gıdanın en az %40 nı süt ürünlerinin oluşturması.
Bakalım, yapacağım olacak bu sefer. Umutluyum. Öyle yani…
bunları elimde şamfıstıklı kurabiye ile.. utanmadan arlanmadan okuyan bir tombiş olmam da ironik bi durum. =)
zayıfım..
ama karakter olarak..
atalet..
Benim de şam fıstıklı kurabiye tarifim vardı, bunlar onlar olabilir mi? size abla diyebilir miyim?
hayat… en bir öğretici. Benim de azyıflarken karakter olarak kalınlaşmak gibi bir hayalim var. Şimdiye hayallerimin ne kadarı gerçek oldu? çok azı. Karakter bence şimdilik idare eder ama ben grçekten artık zayıf olmak istiyorum.
Kisses şeker…
Evde Çavdar unu kalmış, ondan yaptım. Pek lezzetli, pek yenilesi… şöyle söyleyeyim atistirmalik değil, ana yemek gibi yedim bitirdim iki günde 🙂 şimdi ben de akşamları acıkmış uyuyorum, bakalım farkı ne zaman göreceğim…
Bir gün ben de senden bir şeyler denemek, sushi yapmak istiyorum. Bence Esra’ların yuvada anne-babalara yönelik böyle bir aktivite düzenleyebilirsin.
Harika olur 🙂 Esra ile konuşayım :))