Etiketler
örgü, bir yumak sevgi, Van, van üşüyor, van'da bebekler üşüyor, şefkatle ısıtalım
Çocukluğumuz bizim huzur bahçemizdir. Benim için öyle en azından. Dönüp baktığımda okul öncesi dönemde anneannemin yanında geçirdiğim saatlerin bugünkü hayatımı bunca etkiliyor olmasından böyle söylüyor olabilirim.
Bir kız çocuğuna annesinin öğreteceği birçok şeyi bana anneannem öğretti ve belki de bu yüzden anneme bu konuda pek iş düşmedi.
Daha önce mutlaka anlatmışımdır ama bir kere, bir kere daha anlatsam ne olur? Ne zaman içim sıkılsa, bir şey yüzünden üzülsem, kendimi açmazda hissetsem tutunduğum bir çocukluk anım vardır. Bir kış günü, bir öğleden sonra sobanın arkasındaki sedirde uyuyakalmışım. Üstümde yüzüme değdikçe tüyleri yanaklarımı gıdıklayan battaniye var. Uyanıyorum ve burnuma fırından yeni çıkmış portakallı, vanilyalı kurabiye kokusu geliyor. Dönüp bakıyorum, çaydanlık sobanın üstünde kaynıyor. Sonsuz güven, huzur ve mutluluk hissediyorum.
Beş yaşımı sürdüğüm yıl dayım skolyoz ameliyatı olmuştu ve bedeni bütün alçıda olduğu için okula bir yıl ara vermek zorunda kalmıştı. Kış dahi olsa iki çocuk için günler fazlasıyla uzundu. Anneannemin bizi oyalama yöntemlerinden biri de ikimize birer çift şiş ve birer yumak orlon ip verip ters örgüyle bulaşık bezi ördürmekti. Dayım başlarda biraz bozulsa da bir süre sonra, elimiz iyice alışıp yarışmaya başladığımızda en büyük eğlencemiz olmuştu. Yıllar sonra bir yerlerde eskiden erkeklerin kahvehanelerde otururken örgü ördüklerini gösteren bir resim görmüş ve gülmüştüm. Her ne kadar artık erkekler artık örgü örmekle ilgilenmiyorsa da en azından birazdan bahsedeceklerimle ilgili destekleri çok önemli olacaktır.
Son yıllarda örgü örmek benim için en önemli terapilerden biri oldu. İlgimi, yaptıklarımı paylaştıkça da arkadaşlarımın arasından örgüyle çok haşır neşir olanlar fark ettim. İnternet, blog ablalarımdan biri bir kampanya başlattı: ŞEFKATLE İLMEK İLMEK BUZLARI ERİTİYORUZ. Kasım ayının 21’ine kadar elimizden geldiğince Van’daki üşüyen 0-6 yaş arası bebeler için atkı – bere – eldiven öreceğiz. İlk postanın tamamlanmasından sonra belki kampanya evrilecek, daha da büyüyecek. Hepimizin evlerinde illa ki birer yumak artık yün vardır. Hemen alın ve başlayın, hiç tanımadığınız bir bebenin boynuna kollarınızı dolayıp onu sımsıkı kucaklama, minik parmaklarını ısıtabilme ya da o küçük kafayı soğuktan koruyabilme şansına sahip olun.
Kampanya başlayalı birkaç gün oluyor ama hâlâ zaman var. Belki siz yapamazsınız ama anneniz, teyzeniz, halanız, komşunuz yapmak isteyebilir, onlara iletebilirsiniz. Ben kartopunun çığ gibi büyüyeceğine inanıyorum. Bizlerin paylaşmaktan keyif aldığını biliyorum.
Daha fazla bilgi için:
FACEBOOK SAYFAMIZ.. https://www.facebook.com/sefkatleoruyoruz
PİNTEREST SAYFASI..http://www.pinterest.com/atalet/%C5%9Fefkatle-ilmek-ilmek-buzlar%C4%B1-eritiyoruz/
Kampanya birkaç gün içinde nereden nereye geldi merak ediyorsanız da http://www.atalet.blogspot.co.uk/2013/11/sefkatle-ilmek-ilmek-buzlari-eritiyoruz_11.html
Öyle yani…
Benim de anneannemle haraşo el bezi örmüşlüğüm var. Hey gidi.
Hayır işlerini iyi götürüyorsun. Bravo.
Şu an örgü elimden gelmez, ama davanıza katkı için yazını paylaşıyorum.
Yerine ulaşması dileğiyle, sevgiler, tebrikler..
Neslihan’cım paylaşım için teşekkürler. Ben ancak yeni başldım ve ilk Selnik denememi yapıyorum. Çok keyifli.
ben kartopundan korkuyorum..
selgin seni seviyorum.. bana abla desen de seviyorum =)..
örmeyi öğrenmeyi ben de annemden öğrenmedim hem de bu işin öğretmeni olmasına rağmen..
ve benim için de huzur.. kışın sıcak bir evde.. uyunan keyifli uyku ve uyamıldığında duyulan fırından yeni çıkmış bir kek kokusu..
belki bu yüzden bu bebelerin hali.. beni çok etkiliyor..
soğuktalar ve ebeveynleri geleceğe güvenemediği için onlar da güvensizler..
yaradan yardımcıları olsun..
atalet
Asıl benim hep düşünmekten kaçtığım yurt bebeleri var. Kendi çocuklarıma sarıldığımda bazen aklıma düşerler, onlara hiç böyle sarılan olmayacak belki diye ve acısı öyle büyük gelir ki bünyeme hemen kovalarım. Bir de onlar için bir şeyler yapalım başka sefere…