Etiketler
öykü, öykülerin içinde iğneler, iğneler, kitabın okuruna ulşaması, okur senin ellerindeyim artık, YİTİK ÜLKE
Her yeni kitap beraberinde yeni heyecan getiriyor. Okur olarak alıp kapağını kaldırdığım her yeni kitap bende her zaman farklı ve güzel duygular uyandırmıştır. İçine girdiğim dünya nasıl bir yer olacak, beni neler bekliyor, bir unutulmazla karşılaşacak mıyım ya da beklentimin karşılığını bulamayıp yine de okumaya devam edecek miyim… gibi sorular bir yumak halinde o kapağın arkasında beni bekler.
İnsanın kendisinin yazarı olduğu bir kitabı eline alması ise bambaşka duygulara sebep oluyor. Bilgisayar ekranında ardarda aylar önce dizilen kelimeleri bir kitabın sayfaları üzerinde görmek dokuz ay karnınızda taşıdığınız yavrunuzu elinize almak gibi bir şey. Doğumdan farklı olarak bundan sonrası yazara ait olmaktan çıkıyor. Kitap basılıp rafta yerini aldıktan sonra onun geleceğini okuru belirliyor.
Yitik Ülke yayınlarından çıkan ikinci öykü kitabım İĞNELER’in raflarda yerini aldığını buradan duyurmak benim için tarifsiz bir duygu.
İĞNELER nasıl bir kitap? İçinde on dört adet öykü var. Öykülerin uzunlukları 34 sayfa ile bir paragraf arasında değişiyor. Kitaba adını veren iğneler, öykülerin içinde yer alıyor. Okuru öykülerde on dört iğne çeşidi bekliyor.
Fikir ilk aklıma düştüğünde arkadaşlarımla bir sohbet esnasında tam 36 iğne çeşidi bulmuştuk. Zaman içinde benim elimde kalakala bu on dördü kaldı.
Dosya tamamlandığında ham hallerini buradan yayınlamıştım ve blog okurlarından gelen yorumlar beni çok umutlandırmıştı.
İĞNELER artık okurları ile buluşmaya hazır.
İĞNELER’i
– Pandora
– Kabalcı
– Alkım
– Mephisto (Kadıköy – Beyoğlu)
– Penguen (Kadıköy)
– Dost (Ankara)
– Yakın (İzmir /Alsancak)
Kitabevlerinde bulabilirsiniz.
D&R larda sistemde görünüyor, hafta içinde onlara da ulaşmasını bekliyorum ama olmayabilir, çünkü D&R lar kitabı satma potansiyeline göre alıyor ve takdir edersiniz ki tanınmayan bir yazarın ikinci kitabı onlar için yüksek potansiyelli görünmüyor…. Ama bu düşünce taleple değişebilir. İmza: Kızın’da yaşadık, gördük.
Bir de elbette garantili temin yollarından biri internet üzerinden vereceğiniz siparişler olacaktır.
Benimle bu heyecanı paylaşan herkese çok teşekkürler…
Öyle yani…
Hayırlı olsun, en kısa sürede temin etmeye çalışacağım. Sevgiyle…
İyi dilekler için teşekkürler… Sevgiler…
Bravo Selgin, tam gaz devam. Sonuna kadar arkandayım! Çok sevgiler..
Sağol Neslihan’cım… Ben senden de benzer bir şeyler bekliyorum…
Sevgiler…
Sen de sağol Selgincim. Hayat nelere gebe göreceğiz. 🙂
Tebrikler, güzel kitabının yolu açık olsun.
Teşekkürler…
okuyup iğneleri sonra seninle röportaj yapmayı çok isterim
tebrik ediyorum tekrar
inşallah çok okura ulaşır bu güzel kitap
Mutlulukla, seve seve isterim röportajı… Fotoğraflar için ayrıca teşekkürler… sevgiler…
http://mavianne.blogspot.com.tr/2014/01/igneler-selgin-gb-yeni-cikan-kitaplar.html
Selgincim, kutlarım. Yılbaşında oradayken ben sormuştum her gittiğim kitapçıya, daha çıkmamış demişlerdi. D&R’a da sordum birkaç kez. Hayırlı olsun, çok okunsun…
Erkenciymişsin be şeker… Tenk yu. 1 nüsha saklayacağım, senin için. Sırf görüşmeye sebep olsun, diye 🙂 böyle de arsızım… Görmemişin kitabı olmuş…
Hayırlısı olsun. İzmir deki kitabevi listesine bir tanesini de ben ilave etmek istiyorum. Selgin GB ismini görür görmez. Karşıyaka’daki Kırmızı Kedi Kİtabevi’nden Cuma günü satın aldım. Bu hafta okuyacağım.
🙂 hadi hayırlısı… Bakalım, kıdemli bir kitap okuru olarak sizde ne tad bırakacak? Meraktayım…
Kitabınız bugün elime geçti. ilk fırsatta okuyacağım……
Umarım beğenirsiniz. Sevgiler…
Merhaba,
Norveç’le ilgili bir sunumum var da Dünya Kültürleri dersim için. Bir şeyler ararken keşfettim 10 dakika önce blogunuzu. 🙂 Biraz kurcaladım.
Sonra baktım ki kitabınız da çıkmış. Not aldım hemen. İzmir’e gider gitmez bakınacağım kitapçıya.
Bir de selam vereyim dedim işte. 🙂
Merhaba. Hoş geldiniz. Yine beklerim. İğneler’i en kısa zamanda okuyabilmenizi dilerim. Sevgiler…
Bütün hikâyeler damağımda ayrı lezzet bıraktı. Kutluyor ve roman da bekliyorum.
Sevgiyle
Ece
Ben de kendimden br roman bekliyorum. İğneler öyle keyifliydi ki, öyküye ara verip de roman yazmak zor gibi ama hikayeler var elbette romana dönüşebilecek. Ece abla, bir ara yine biraraya gelelim, tadı benim damağımda kaldı…