Mor Fil’in Seyir Defteri

~ Kendi kendime, öylesine…

Mor Fil’in Seyir Defteri

Daily Archives: 21 Nisan 2014

ŞAFAKTA ÜÇ KEZ / Alessandro BARICCO

21 Pazartesi Nis 2014

Posted by Selgin BİBER in Bir Kitap Hakkında

≈ 4 Yorum

Etiketler

bağlantılı öyküler, günün belirsi saatleri, kadın ve adam, metafor ne anlatır

şafakŞimdiye kadar okuduğum Alessandro Baricco kitaplarının içinde sanırım en sevdiğim Mr. Gwyn’dir. Ayrıntıya şuradan bakabilirsiniz ama özetle yazmanın tadını almış yazarın yazmaktan vazgeçemeyeceğini, yazar için yazmanın nasıl solunumsal bir şey olduğunu anlatır.

Mr. Gwyn’de Akash Narayan adlı Hint asıllı bir yazardan ve onun yazdığı Şafakta Üç Kez adlı bir kitaptan bahsedilir. Herhangi bir küçük kitap gibidir, üstünde pek durulmaz zira içindeki hikayeler düşseldir.

Alessandro Baricco, kitabın başındaki notta belirttiği üzere Mr. Gwyn’in varlığını hafif ve belrisiz şekilde sürdürmek için bu düşsel hikayeleri yazmak istemiştir. Sonuçta Mr. Gwyn’den bağımsız okunabilecek bir mini kitap ortaya çıkar.

Kitapta yer alan üç hikaye de bir otel lobisinden bir şekilde geçmekte, her birinde bir erkek ve bir kadından bahsedilmektedir.

İlkinde otelde kalan bir adam lobide sabaha karşı bir kadınla karşılaşır. Kadın, insanların büyük bölümünün hayata baştan başlamayı düşlediklerini ve bunda delice değil, duygusal bir şeyler olduğunu düşünmektedir. Kadın, insanların asla gerçekten değişmeyeceğini kabullenmiştir. İnsan eğer değişmeyecekse oyuna baştan başlamak manasızdır ama kadın eldeki kartlar kötü ise masa değiştirmek mantıklı olabileceğini öne sürer. İlk öyküdeki adam terazi satan bir satıcıdır. Terazi, Mr. Gwyn’deki ampul metaforunu tamamlayan bir metafor nesnedir.

İkinci öykü otelde kalan bir genç kız ve cezaevinde geçen on üç yılda çok okuduğunu söyleyen otel görevlisi arasında yine aynı lobide, yine sabaha karşı bir zamanda geçer. Bu öykünün bence metaforu anlatı boyunca genç kızın elinde tuttuğu, sona gelindiğinde adamın yerde durduklarını hayal ettiği banyo havlularıdır.

Üçüncü öyküde ise bir erkek çocuğu ile yaşı geçkince kadın polisin hikayesi aynı (olduğu belirtilmez, okur öyle olduğunu varsayar) otelin bir odasında sabaha karşı başlar, lobisinden geçer ve bir otomobilin içinde devam eder. Kadın, yeterince güvende olmadığını düşündüğü çocuğu üstlerinin emirlerini hiçe sayarak emniyetli bir yere götürmek istemektedir. İyi bir şeyler yapmış olmanın verdiği güzel his ile pişmanlık duygusunu birbirinden ayırmak kadın için zordur. Bu öykünün metaforu ise kayıktır, kadın çocuğu kayıklar yapan eski bir arkadaşının yanına götürmektedir.

— spoiler —

Birbirinden bağımsız olan bu üç kısa öykü aslında kadının  ve hatta adamın hep aynı kişi olması ile birbirine bağlanıyor. İkinci öykü kadının gençliği, ilk öykü erişkinliği ve üçüncü öyküde ise emeklilik öncesi yaşlarıdır. Adamlar ise hayatına dönemsel olarak dahil olan erkeklerin prototipini yansıtmakta olup son öyküdeki erkek çocuk adamın çocukluğu, ilk öyküdeki terazi satan adam erken erişkinliği, ikinci öyküdeki otel görevlisi bir sonraki dönemi ve son öyküdeki kayıkları yapan adam da yaşlılığın başındaki adamdır. İlk öyküde tek adam varken ikinci ve üçüncü öyküde ikişer erkek karakter olması bir bakıma kadının ilişkilerine dair gençliğindeki hayallerini ve hayal kırıklıklarını, geçkin yaşlarında ise pişmanlıklarını ve özlemlerini anlatmaktadır. İlk öyküde adamın sattığını söylediği terazi metafor olarak kadının orta yaşlarında bulduğunu düşündüğü dengeyi, ikinci öyküdeki ütülü ve katlı banyo havluları genç kızın aradığı güven hissini ve son öyküdeki kayık ise kıylardan uzaklaşıp giderken yakalanması olası dinginliği yansıtmaktadır.

Zaman dilimi olarak şafak vakti ise tekinsiz bir vakitttir. Bir an sonra olacaklar çok olumlu ya da olumsuz olabilir, bu kısa zaman diliminde tüm kültürlerde ortak olan bir şey vardır ki, iyi saatte olsunlar genellikle fırsat kollarlar.

— — —

Şafakta Üç Kez, genelde diyaloglardan oluşan üç yoğun öykünün okurunu yoğun içeriği ile mutlu ettiği bir kitap. Eğer henüz Mr. Gwyn’i okumadıysanız Şafakta Üç Kez’i tam da geçtiği yerde okumanızı öneririm. Ben bu imkandan Mr. Gwyn’i okurken mahrumdum ancak nihayetinde iki kitabı da birer kere daha ama bu sefer birlikte okuma şansım baki.

Öyle yani…

Bu bloga eklenen en son yazılardan haberdar olmak ister misiniz? Lütfen posta adresinizi bırakın.

Diğer 1.084 takipçiye katılın

BEN DE BURADAKİ KİTAPLARI OKUMALIYIM DİYORSANIZ…


idefix Satış Ortağı

Ne aramıştınız?

Nisan 2014
P S Ç P C C P
 123456
78910111213
14151617181920
21222324252627
282930  
« Mar   May »

günceller

actifry Alzheimer Hastalığı Antakya barcelona barış bıçakçı benjamin parzybok Berlin bira Birecik blog bulgur pilavı cenevre cevizli ekmek diyet domates domatesli ekmek domingo kitap e-ekmek atölyesi ekmek ekmek makinası Gertrude Stein günün menüsü havaalanı hayaller imza: karın Kadıköy kadınlar kek kitap eleştirisi kitaplar kitap tanıtımı kitap yorumu koltuk kopenhag kurabiye kızlar lazanya lezzetli öyküler makarna Mathias Enard mayalı hamur mutfak New York Norveç okuma listesi okur notu paris patates peynirli ekmek pilav psikiyatrist rejim roka salatası Selimiye sevdiklerim seyahat Siri Hustvedt su süt tavuk Tirza unutmak uçak walter benjamin yaşlılık yekta kopan yumurta YİTİK ÜLKE çocuk çocuklar örgü öykü İmza: Kızın İstanbul şarap

Son Beş Yazı

  • SÜRGÜN
  • VARSAYILAN ANLAMI SORULARLA YIKMAK
  • OKUDUKLARIM 2019 – III
  • TAVUKLAR PATLASIN SONRA UYURUZ… YA DA KELEBEKLER
  • OKUMALARIM 2019 – II

Ne hakkında yazmışım

  • Alıntı
  • Bilimsel sekmeler
  • Bir Film Hakkında
  • Bir Kitap Hakkında
  • Bir Kişi Hakkında
  • Bugün Ne Pişirsem
  • Dialoglar
  • Ekmek
  • Neresi
  • SAĞLIKLI BESLENME, SAĞLIKLI YAŞAM
  • Sağlıklı ve Lezzetli
  • UYGUNSUZ ÖYKÜLER
  • YAŞ ALMA
  • Yemek Tarifi
    • Klasik kokteyller
  • ZGZT
  • İşte Öyle Bir Yazı
    • Yazı Egzersizleri

Gelenler gidenler...

  • 826.365 hits

Off ne yazıymış ama… kaçırdıysan hâlâ okuyabilirsin

  • ANGOSTURA BITTERS
  • CAVA CODORNíU - BARCELONA
  • SOĞANLI PATATES KIZARTMASI
  • GÖLGELİ ŞARKI / Maria BARBAL
  • OKUMALARIM 2019 - I
  • DÜN ÖYLE GÜZEL BİR ŞEY OLDU Kİ..
  • PANKEK
  • İNTİHAR DÜKKÂNI / Jean Teulé
  • BEN DAĞINIK DEĞİLİM!
  • WHITE LADY / Klasik Kokteyller – I

Blogroll

  • Atalet
  • Ayşe'nin Kitap Kulübü
  • Banu'nun Dünyası
  • Bir Tek Aşk
  • KakaraKikiri
  • Lale'nin Bahçesi
  • Leylak Dalı
  • Mindmills
  • Qunegond'un Penceresinden

Gevezelikler

Hata: Twitter yanıt vermedi.Lütfen birkaç dakika bekleyip bu sayfayı tazeleyin.

Geçmiş Zaman Olur Ki…

Her hakkı saklıdır…

Bu blogda yayınlanan her tür yazının, blog yazarı tarafından başka bir kaynak gösterilmedikçe, her hakkı saklıdır. İzinsiz olarak kısmen alınmamalı ve çoğaltılmamalıdır. Aksi takdirde gerekli işlem yapılacaktır...

WordPress.com'da ücretsiz bir web sitesi ya da blog oluşturun.

  • Takip Et Takip Ediliyor
    • Mor Fil’in Seyir Defteri
    • Diğer 1.084 takipçiye katılın
    • WordPress.com hesabınız var mı? Şimdi oturum açın.
    • Mor Fil’in Seyir Defteri
    • Özelleştir
    • Takip Et Takip Ediliyor
    • Kaydolun
    • Giriş
    • Bu içeriği rapor et
    • Siteyi Okuyucuda görüntüle
    • Abonelikleri Yönet
    • Bu şeridi gizle
 

Yorumlar Yükleniyor...