Mor Fil’in Seyir Defteri

~ Kendi kendime, öylesine…

Mor Fil’in Seyir Defteri

Daily Archives: 10 Ağustos 2017

SOSYAL VE HAYALPEREST

10 Perşembe Ağu 2017

Posted by Selgin BİBER in İşte Öyle Bir Yazı

≈ 7 Yorum

Etiketler

amigurumi, hayal kurmak, hayalperest, kabızlık, sosyal bir varlık olarak insan, tutku

Sanırım bana şu soru sorulsa, “hayatta başına gelebilecek en kötü şey ne olabilir?” dense, tedavisiz hastalık ve birinci derece yakınlarımın kaybı dışında ( tam burada kulak memesi çekilir, dudaklar büzülerek o ses çıkarılır ve işaret parmağı bükülerek mümkünse tahtaya, yok değilse yakındaki bir eşyaya vurulur), cevabım “öncelikle kabız olmak, ikincisi de hayalsiz kalmak” olurdu. Üçüncüsünü düşünmedim, sebebi onu da belirtecek olursam birinden birinin başıma gelmesinin kaçınılmazlığından korkmamdır.

Hem sosyal, hem de fiziksel kabızlık ne kimsenin başına gelsin ne de bundan muzdarip olanlar yakınımda olsun. Birine beddua edeceksem bellidir. Genelde her iki türlüsünün de pek bir çözümü yoktur. Lifli gıda  yemek, psikolojik danışmanlık almak, vs bildiğim kadarı ile çare olmaz, doğuştan varsa vardır.

Bundan bir zaman önce kendimle bir anlaşma yapmıştım, odur budur saldırmayacak, sakin olacak, normal normal işimin gücümün peşinde olacaktım, en fazla derdim akşama yemek ne pişirsem olacaktı. Peh, keşke öyle her şey pazarlıkla ya da söz vermekle mümkün olsaydı veya en azından yeni fikirlerime daha az tutku hissedip en azından kendime saklasaydım.

Bundan çok fazla değil, bir hafta önce yine, yeni bir projemi sabah Sesil’e rutin telefon görüşmemizde nasıl anlattıysam bana şöyle dedi, “Aman abla ya, işin mi yok? Kariyerin var, düzgün düzgün bir işe başlayacaksın sen nelerle uğraşıyorsun. Bırak ya…” Ben de dedim ki, “Bu  bir fikir, hayal. Kendi kendime hayata heyecan getirme çabası. Elbette ben işi bunun için bırakmayaacağım, bir anda insanlar kapıda kuyruk olmayacak.”

Sonrasında son birkaç gündür aklımı kurcalayan bir soru vardı ki, bugün akşamüstü spor salonuna giderken BB’ye sordum, “Sence standart olsam daha mutlu olur muydum?” diye. “Standart derken neyi kastediyosun?” sorusuyla soruma karşılık verdi. “Mesela az önce sana anlattığım gibi Amsterdam’a taşınmamıza karar vermemiş olsam, her gün yeni bir acayip projem olmasa, hiç kitap okumasam, amigurumiden vazgeçsem, yemeği en az haftanın beş günü sipariş versek, sadece işime odaklansam, insanlar benim için işkolik dese ve ben bunun için gurur duysam, falan filan… ama hayallerim olmasa daha mutlu olur muyum?” Biraz safça değil mi? Aslında BBnin cevabı belliydi ve ben adım kadar iyi biliyordum. Ben buyum, BB yle 19 yıl önce başlarken de farklı değildim, standardım bu.

İşin garip tarafı, hepiniz gibi benim de hayatımda dönüm noktaları olur ve ben bu anlarda yeterince tepki vermemekle suçlanırım ( halbuki deliler gibi sevinmiş ya da geberesiye üzülmüşümdür). Açıkcası yüksek hayalperestliğin ( yüksek mimar gibi bir şey mi? Olabilir ama yüksek mimar kime derler, ben onu da bilmem ) olası sonucudur bu.

Ha, bu yazı nereden çıktı derseniz… akşam akşam iki fincan koyu kahve sonrası uykum kaçtı.  Heyhat, şunun şurası kaç yıl oldu ki, kahveleri duble duble içer sonra da üstüne misler gibi uyurdum. Bir sağa, bir sola dönerken takıldı aklıma, “ya bir gün ben de hayalsiz kalırsam,” diye… kalktım, belki uykum gelir umuduyla bu yazıyı yazdım (gelmedi, o ayrı).

Siz şimdi mışıl mışıl uyuyun, güzel rüyalar görün ve sabah da kahvaltınızı ederken gazete filan okumayın, hayal kurun. Benden demesi, ne gazete ne sosyal medyada çok da ilginç bir şey olmayacak. Ben hepimiz için dua edeceğim, hayalsiz kalmayalım, kabız olmayalım, hayalsiz ve kabızlar (sosyal olanları kastediyorum!) bizden uzak dursunlar, fiziksel olanlar da acı çekmesinler, tez vakitte sosyal türdeşleriyle şifa bulsunlar diye…

Öyle yani…

P.S 1: itiraf ediyorum içimden geçen başlık “ne hayalsiz ne de kabız”dı. Sevip sevmeyeceğinizden emin olamadım ve son anda “sosyal hayalperest” koydum. Tam olmadı belki ama çok da fifi sanki…

P.S 2 : Müjde, yazıyı düzeltirken uykum geldi. Yazmanın en sıkıcı tarafı düzeltmektir.

 

 

Bu bloga eklenen en son yazılardan haberdar olmak ister misiniz? Lütfen posta adresinizi bırakın.

Diğer 682 aboneye katılın

BEN DE BURADAKİ KİTAPLARI OKUMALIYIM DİYORSANIZ…


idefix Satış Ortağı

Ne aramıştınız?

Ağustos 2017
P S Ç P C C P
 123456
78910111213
14151617181920
21222324252627
28293031  
« Tem   Mar »

günceller

actifry Alzheimer Hastalığı Antakya barcelona barış bıçakçı benjamin parzybok Berlin bira Birecik blog bulgur pilavı cenevre cevizli ekmek diyet domates domatesli ekmek domingo kitap e-ekmek atölyesi ekmek ekmek makinası günün menüsü havaalanı hayaller imza: karın Islak Köpek Kokusu Kadıköy kadınlar kek kitap eleştirisi kitaplar kitap tanıtımı kitap yorumu koltuk kopenhag kurabiye kızlar lazanya lezzetli öyküler makarna Mathias Enard mayalı hamur mutfak New York Norveç okuma listesi okur notu paris patates peynirli ekmek pilav rejim roka salatası rüya Selimiye sevdiklerim seyahat Siri Hustvedt su süt tavuk Tirza unutmak uçak walter benjamin yaşlılık yekta kopan yumurta YİTİK ÜLKE çocuk çocuklar örgü öykü İmza: Kızın İstanbul şarap

Son Beş Yazı

  • LVIV – UMOS 6
  • KOPENHAG – UMOS 5
  • SÖĞÜT / SELİMİYE – UMOS 4
  • PAMPOROVO – UMOS 3
  • Perde Arası

Ne hakkında yazmışım

  • Alıntı
  • Bilimsel sekmeler
  • Bir Film Hakkında
  • Bir Kitap Hakkında
  • Bir Kişi Hakkında
  • Bugün Ne Pişirsem
  • Dialoglar
  • Ekmek
  • Neresi
  • SAĞLIKLI BESLENME, SAĞLIKLI YAŞAM
  • Sağlıklı ve Lezzetli
  • UMOS
  • UYGUNSUZ ÖYKÜLER
  • YAŞ ALMA
  • Yemek Tarifi
    • Klasik kokteyller
  • ZGZT
  • İşte Öyle Bir Yazı
    • Yazı Egzersizleri

Gelenler gidenler...

  • 836.284 hits

Off ne yazıymış ama… kaçırdıysan hâlâ okuyabilirsin

  • ANGOSTURA BITTERS
  • KIZARTMADAN, AZ YAĞLI KADINBUDU KÖFTE
  • INCENDIES
  • ETLİ EKMEK
  • KARA TAVUK
  • İNTİHAR DÜKKÂNI / Jean Teulé
  • SOMON TAVA
  • VEDAT MİLOR, ÇİBÖREK ve SONRASI
  • DOMATESLİ ve SOĞANLI EKMEK
  • SIRÇA FANUS / Sylvia PLATH

Blogroll

  • Atalet
  • Ayşe'nin Kitap Kulübü
  • Banu'nun Dünyası
  • Bir Tek Aşk
  • KakaraKikiri
  • Lale'nin Bahçesi
  • Leylak Dalı
  • Mindmills
  • Qunegond'un Penceresinden

Gevezelikler

Hata: Twitter yanıt vermedi.Lütfen birkaç dakika bekleyip bu sayfayı tazeleyin.

Geçmiş Zaman Olur Ki…

Her hakkı saklıdır…

Bu blogda yayınlanan her tür yazının, blog yazarı tarafından başka bir kaynak gösterilmedikçe, her hakkı saklıdır. İzinsiz olarak kısmen alınmamalı ve çoğaltılmamalıdır. Aksi takdirde gerekli işlem yapılacaktır...

WordPress.com'da Blog Oluşturun.

  • Takip Et Takip Ediliyor
    • Mor Fil’in Seyir Defteri
    • Diğer 618 takipçiye katılın
    • WordPress.com hesabınız var mı? Şimdi oturum açın.
    • Mor Fil’in Seyir Defteri
    • Özelleştir
    • Takip Et Takip Ediliyor
    • Kaydolun
    • Giriş
    • Bu içeriği rapor et
    • Siteyi Okuyucuda görüntüle
    • Abonelikleri Yönet
    • Bu şeridi gizle