Ben kim miyim?


Kırklı yaşlarını sürmekten çok keyif alan, hatta sonlarına çok yaklaşmış olan, mesleği olan doktorluğu bir süre önce terk etmiş, iki çocuk annesiyim. Çalışıyor, okuyor, yazıyor, çok seyahat ediyor, yemek pişirmeyi çok seviyorum. Yemeklerde sürekli yeni şeyler deniyor, kek güzel kabarırsa seviniyor, yemeğin tuzu fazla kaçarsa üzülüyorum. Sevdiceğim ilk lokmayı ağzına atarken, ne yorum yapacak, diye gözünün içine bakıyorum.  Dostlarla muhabbete iyi bir şişe şarap ile lezzetli peynir  çeşitleri eşlik ederse mutlu oluyorum, falan filan. Zamanında bir ara egomu yükseltmeye karar vermiştim, becerdim mi soran olursa sanmıyorum.

Unutmadan söyleyeyim, LEZZETLİ ÖYKÜLER ve İĞNELER adlı yayınlanmış iki öykü kitabım var. İMZA: KIZIN’ın iki fikir annesinden ve yayına hazırlayan üç kişiden biriyim. Sanırım hayat bana gayet iyi davrandı ve umarım bundan sonra da değişmez. Kitaplarımdan ötürü ölsem gözüm açık gitmem gayri.

Öyle yani..

35 thoughts on “Ben kim miyim?”

  1. kartal hakan yıldız said:

    Yazılarınızın bir kısmını okudum hepsinde yazarın yani sizin naifliğiniz yansımış, çok hoşuma gitti. Sunset Park’ı almıştım başlayamamıştım şimdi okuma isteğim arttı. Nejat’a selamlar. (Dr K. Hakan Yıldız Malatya Nöroşirürji)

  2. aşkın yazıcı said:

    mrb sayın meslektaşım 20 nisan 2011 mesleği nasıl bıraktımla ilgili yazınızı büyük bir dikkat ve hevesle okudum, bu gerçekleri birçoğumuz bilmekte ve bazılarınada maruz kalmaktayız, ne güzelki siz kurtulmuşsunuz bu sıkıntılardan, sitede direk mail atma olanağı olmadı için buradan yazıyorum çok özel olmazsa mesleği bırakıp hangi işe başladınız acaba çünkü bende bırakmayı düşünüyorum ama ne yapacağımı bulamadım daha,cevabınız için şimdiden teşekkürler,mail adresimi yorum yaparken yazdım

  3. Merhaba
    Mesleği bırakmanızla ilgili duygularınıza katılyorum. Hissettiklerimizi anlatmışsınız. Teşekkür ederim. Kırk gün önce kamudan ayrıldım. Yıpranmışlığımı hala atamadım. Mutluluklar dilerim.

  4. Merhaba,
    Blogunuzu bugün buldum.
    Ben de adresini verdiğim blogumda isminden de anlaşıldığı gibi konuyla ilgili okuduklarımı biriktirmeye çalışıyorum.
    Sizin mesleği bırakmakla ilgili yazınızı da kaynak göstererek oraya aldım ama şarap yazınız da çok güzel onu da almak isterim eğer izniniz olursa.
    İstemezseniz hiç alınmam yalnızca başlık koyup link verebilirim.
    Sizi izlemeye devam ediyorum.

  5. DAMLA BURÇAK said:

    merhaba, sevgili meslektaşım bukadar cesur ve kişiklikli davrandığınız için tebrik ederim sizi …

  6. Mesleğini bırakmanla ilgili yazıyı e-posta ile gönderdiğinde başkasının bir yazısını ilettiğin düşüncesine kapılmış (çünkü genelde öyle oluyor) ve biraz da vakitsizlikten çok ayrıntılı bakmamıştım. Bugün medimagazinde aynı yazıyı okuyup altında da senin blog adresini görünce bir anda ampul yandı. Bu sayede blog’una bakma imkanım oldu. (Bu arada yazın yeterli ilgiyi toplamış görünüyor !). Seni kutluyorum. Blog çok hoş. Roma yazını da okudum. Tarantinoların reklamı iyi olmuş. Tiramisu’ya haksızlık etmişsin.

  7. seçiminiz herkes için ibretlik bir ders olmuş. bize de bir şeyler düşer umarım.

  8. genç doktor said:

    Yazınız hangimizi anlatmıyor ki,bu yüzden medimagazinde yazılan yorumlarda herkesin gözleri dolmuş,kendi umutsuzluğunu hatırlamış,kitap yapma fikrinizi de okudum,eğer izniniz olursa bence sizin yazınızın altına internette imza toplayıp sağlık bakanlığına ve köşe yazarlarına gönderelim öncelikle..

  9. Özenli ve dolu dolu blog sayfanızı beğeni ile izliyorum. Sevgiler selamlar Begonvilli Ev’den.

  10. Anonim said:

    merhaba çalışmama hakkını kullanan arkadaş.birgün size katılmak dileğiyle.sevgiler.

  11. ahmet said:

    hekimlik herkese göre değil,kamudan ayrıldığına sevinenleri birde özelde görmek isteriz. kekinizi afiyetle yiyiniz umarım iyi kabarır ,boş vaktiniz çoktur streste yoktur nasılsa ev hanımlığı kesinlikle tavsiyem zaten.

  12. esma vildan türkan said:

    sitenizi tamamen tesadüfi buldum biyografiniz ilgimi çekti.benim eşim de hekim göz doktoru bense üniversiteden sonra birkaç yıl öğretmenlik yaptım ikinci kızımdan sonra evde kaldın ama gene de evde durdugum pek söylenemez oldukça geniş cevrem var okumak ennnn büyük tutkum yeni yerler yeni yüzler keşfetmek de öyle… yemek konusuna gelince sadece yemede iyiyim sitenizin yeni bir takipçisi var artık belki yapmayı da öğrenirim bu sayede …

    • Bloga hoş geldiniz. Benim mutfakla ilişkim de orta halli ev kadını ayarında. Kendi kendimize yapıp yiyoruz, fazladan fotoğraf çekip üstüne yazı yazıyorum. Kitaplara gelirsek okumayı öğrendiğimden beri en büyük tutkum. Blogda yaptığımda aslında bu tutkuyu paylaşarak çoğaltmak. Ben haftanın birkaç günü buradayım, beklerim. Sevgiler.

  13. Işık Gürer said:

    Merhaba, Yekta Kopan’ın son kitabı hakkında yazdığınız yazı vesilesiyle farkettim sitenizi. Ellerinize sağlık. Ben de iş hayatının rutinliğinden yazmayı keşfederek bir çıkış yolu buldum. iki kitabım var yayınlanan “Mine” ve “Gündüz Düşleri”. Çocuklarım gibi. “Mine” ikinci baskısını yaptı. İş hayatının en başarılı projelerinde bile kitaplarımı okuyan kişilerin geri dönüşleri kadar heyecan duymadım… Yolunuz açık olsun…

    • Açıkcası benimki iş hayatının rutinliğinden kaçmak değil. İş, yani para kazanmak için yapılan herşey, aslında benim için bir hayat angaryası. En başında seçimi yaparken anne-babama karşı duruamamış, kendi istediğimi yapma cesaretini gösterememiş olmaktan ömrüm boyunca pişman olacağım. Şimdi yaptıklarımsa sadece kendimi “Aslında yapabilirdin,” anlamında teselli etmekten başka bir şey değil. Hak ettiğince yazmak yönünde seçim yapmak, getireceği tüm sancı ve acıları göze alabilmek için mangal gibi bir yürek gerekiyor. Sevgiler…

  14. Günseli Özdemir said:

    Yazılarınızı keyifle okudum. Sizinle aynı duyguları paylaşan bir meslektaşınızım. Yeni güzel yazılarda buluşmak dileğiyle bol şanslar dilerim . İzninizle İki yazınızı paylaşıyorum

    .

  15. Yeni görünüm hayırlı olsun. Bloga bahar gelmiş..

    • Eveet… Bakalım daha ne kadar basitleştireceğim? Ben sevdim böyle, biraz renk geldi. Diğeri kış için iyiydi ama biraz fazla orta yaş işiydi. Öyle yani… Sağol.

  16. Less is more 😉

  17. Blogroll’una mindmills girmiş, şimdi farkettim. Teşekkür ederim. 🙂

  18. Arif Altıntaş said:

    Merhaba
    Parkinson araştırması yaparken tesadüfen bulduğum bir blog.
    Yazdıklarınız çok güzel.
    Takip edecek bir blog bulduğuma seviniyorum.

  19. Sade ve öz yazıyorsunuz. Videolu rehberler yapabilirsiniz.

    • Teşekkürler.
      Videolu rehberler çok güzel olur ancak yazmak ve fotoğraflamak bile bayağı zaman alıyor. Zaman benim için hep dardı ancak son dönemde iyice yokluğunu çekiyorum, zaten bu yüzden de yazı sıklığım azaldı. Yine de önerinizi bir kenara not ettim. Bir ara videolu yemek, özellikle de ekmek tarifleri koyuyordum, ilgilenirseniz google’dan “videolu tarif defter” arayarak ulaşabilirsiniz. Sevgiler…

  20. armağan said:

    merhabalar,ben mesleğinin 6. yılında bir doktorum. Mesleği bırakma konusundaki gerekçelerinizi paylaşıyorum,çok üzgünüm.Çok tanıdık geliyor tecrübeleriniz. Aynı duyguları yaşıyorum.Çok bocalıyorum.Mesleğme olan sevgimle ,mesleğimi icra etmek için çekmek zorunda bırakıldığım koşullar arasında gidip geliyorum. Bakalım benim yolculuğum nereye gidecek…Bloğunuzu zevkle takip edeceğim.Sevgilerimle.

  21. şenay vural said:

    sizin gibi başarılı iyi bir insanı tanımaktan gurur ve mutluluk duyuyorum.sizi çok seviyorum.hak ettiğiniz başarılar sizinle olsun.sevgiler…

  22. Merhaba, ben geçmiş mesleğinize adım atama yolunda ilerlemeye çalışan bir tıp fakültesi öğrencisiyim. Yaptığınız grevin nedeni beni çok üzdü, korkuttu. Zaten tıp mesleğine dair korkuları sürekli artan bünyem okuduklarınız karşısında çok sarsıldı. Bildiğimizi duyduğumuz gördüğümüz şeyler, sizin bu radikal kararınızla çok daha ağır bir tokat gibi çarptı yüzüme. İsteklerim değişiyor, korkularım artıyor. Blogunuz bana kocaman bir umut ve biraz da cesaret verdi. Başarılarınızın devamını dilerim.

    Saygılarımla.

  23. Anonim said:

    Slm, “bir doktorun ölümü” adlı hikayem için araştırma yaparken yazılarınıza rastladım ve çok istifade ettim, özellikle doktorların egosu, hastaları ile diyalg kurmaması, onlara yukarıdfan bakma hatta azarlama, cahir görme ve topyekün sağlık sektörü hikayemin konusu.hikayeyi bitirdiğimde okursanız sevinirim, muhakkak sizi de yakından ilgilendirecektir. ben de hikayeler yazıyorum ve edebiyat defterinde yayınlıyorum. saygılarımla

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s