Mor Fil’in Seyir Defteri

~ Kendi kendime, öylesine…

Mor Fil’in Seyir Defteri

Author Archives: Selgin BİBER

KODLAMA EVDE OLUR

09 Pazar Haz 2019

Posted by Selgin BİBER in İşte Öyle Bir Yazı

≈ 1 Yorum

Etiketler

evde eğitim, kodlama

Tamam, farkındayım. Söz verdiğim yazı bu değil. Blogun güzelliği bu, hangi yazının ne zaman geleceği belli olmaz ama aklımda Idaho var, yazacağım mutlaka.

Bu, eski birikmiş, bekletilmiş konulardan biri. Benim bir türlü anlayamadığım bir şey. Bir zamanlar ekolojik eğitim pek popülerken şimdi neden her köşe başını döndüğümde bir okulun kodlama eğitimi verdiğine dair ilanlar görüyorum, anlayamıyorum.

İki eğitimci çoçuğuydum, anne babam sınıf öğretmeniydi. Annemin okulun açıldığı ilk hafta sesi kısılırdı, babamın hiç sesinin kısıldığını görmedim. Bir matematik öğretmenimiz vardı lisede, Gülşah hanım, sesinin desibelinde oynama olmaksızın dersini anlatır çıkardı. Nihayetinde, hepimiz onsekiz yaşından gün almış insanlardık, istiyorsak dinlerdik.

Babam değişik bir eğitimciydi. Belki de anlatmışımdır burada, hatırlamıyorum. İkinci baskıysa, affola.

Bir gün beni sınıfına götürdüğünde, tüm düzenin ahenkle işleyişine hayran kalmıştım.

Her dersin işlenen ünite bazında sorumlusu vardı. Dersin gidişatını, tüm progamını o öğrenci o ünite boyunca belirliyor, ünite sonu değerlendirmelerini o öğrenci yapıyordu. Babam, yani sınıf öğretmeni ise, sadece gözlemci olarak derslere katılıyor, olabildiğince az müdahale ediyordu. Babamın bu yöntemi, bizim eski sistemde 4 ve 5. Sınıflardan sonra geçerliydi. Ünite sorumlusu olmak için bir önceki ünitede en başarılı olmak gerekiyordu. Fen dersinin ünite sorumlusu farklı, sosyal bilgilerin  sorumlusu farklı oluyordu. Ünite sorumlusu olabilmek için sınıfta kıyasıya bir rekabet yaşanıyordu. Elbet bu rekabete tüm sınıf dahil değildi ancak bir grup öğrenci için tüm yıl boyu bu yarışın içinde olmak önemliydi.

Evde her aklımıza geleni anne – babamıza soramazdık. Çok çözümsüzsek, sadece yöntem konusunda yardımcı olmalarını isteyebilirdik.

Benim için temel öğretmenim galiba babamdı. İlkokul 3. Sınıftan itibaren babam her gün 5 atasözü, 5 deyim çalışmam gerektiğini söyledi. Her akşam üşenmeyip karşısına alır, bana o gün için çalıştıklarımı sorardı. Beşinci sınıfa geldiğimde artık gazeteden her gün iki  köşe yazısı okumamı istedi. Bu kısmı çok sıkıcıydı. Melih Aşık ve Hasan Pulur’un benim için eğlenceli olabileceğini, anlamadığım ne varsa sınırsız (!) sorabileceğimi söyledi. Ben sordukça anlattı ama yine de sıkıcıydı. Seksenler ortasıydı, doksanlar başı değildi.

Şu kodlama eğitimleri ile ilgili ilanlar galiba eğitim ile ilgili çok sık yapılan değişikliklerden daha fazla beni rahatsız  ediyor çünkü bu ilanların para ile çocuklarımızı gönderdiğimiz okulların velilerin gözlerini boyamak için bir tür reklam olduğunu kabul etmek  kaçınılmaz bir gerçek. Bunu çok önemseyenler var, biliyorum. Bir dönem de ekolojik bi şey bi şeyler pompalanıyordu.

Biz iki çocukla ne yapıyoruz? Bilinçli olarak çok bir şey yaptığımızı söyleyemem, babam gibi sistematik değiliz. Biz biraz daha hayatın içinden gitmeyi tercih ediyoruz.  Kendi yemeklerini pişirebilmeleri, öz-bakım konusunda kendilerine yetebilmeleri, yani evde bunları onlar için yapan birisi olmadığında yaşamlarını sürdürebilmeleri için temel kazanımları edinmelerini sağlamaya çalışıyoruz. Yani, biz çocuklarımıza çok fazla beklenti yüklemiyoruz.

Evde iki çocuk var ve her ikisi bizlerden çok farklı şeyler alıyorlar. Bizim onlara en çok vermeye uğraştığımız kendilerine yetmeleri gerektiği. Bazen dozu kaçırmış olmalıyız ki, 17 yaşındaki oğlum “home-made daha ne yapabilinir ki” konusunda iyice uçuyor. Geçen yıl Ağustos ayında kur artışları sırasında eve dikiş makinesi alıp kıyafetlerimizi dikmemiz gerektiğini söylediğinde, ben sadece satın almayı bırakırsak en az beş yıl hepimizin yaşamımızı sıkıntı çekmeksizin sürdüreceği cevabını verdim.

Belki İngiliz asilzadeleri gibi değil ancak kendi çapımızda home-schooling’i , babam kadar iddidalı olmasa da, devam ettirebilirsek çocuklarımızın kodlama öğrenecekleri yanılgısı  ile kendi gözlerimizin boyanmasını önleyebiliriz.

Evde çocuğa maksatlı, maksatsız ne öğrettiğiniz çok önemli. Okulda öğrenecekleri kodlama vırt, zırt her çocuk için gerekli değil. Misal çocuk sosyolog olacaksa, ki keşke olsa, kodlama ne işine yarayacak?

Ben süper ötesi şahane bir sonuç muyum? Sanmıyorum ama yine de fena sayılmam.

Öyle yani….

PS: Alt mesajı çok, söylemek istediklerimin ancak bir kısmını söyleyebildiğim bir yazı oldu.

 

 

 

← Older posts

Bu bloga eklenen en son yazılardan haberdar olmak ister misiniz? Lütfen posta adresinizi bırakın.

Diğer 1.063 takipçiye katılın

BEN DE BURADAKİ KİTAPLARI OKUMALIYIM DİYORSANIZ…


idefix Satış Ortağı

Ne aramıştınız?

Aralık 2019
P S Ç P C C P
« Haz    
 1
2345678
9101112131415
16171819202122
23242526272829
3031  

günceller

actifry Alzheimer Hastalığı Antakya barcelona barış bıçakçı benjamin parzybok Berlin bira Birecik blog bulgur pilavı cenevre cevizli ekmek diyet domates domatesli ekmek domingo kitap e-ekmek atölyesi ekmek ekmek makinası Gertrude Stein günün menüsü havaalanı hayaller imza: karın Kadıköy kadınlar kek kitap eleştirisi kitaplar kitap tanıtımı kitap yorumu koltuk kopenhag kurabiye kızlar lazanya lezzetli öyküler makarna mayalı hamur mutfak New York Norveç okuma listesi okur notu paris patates peynirli ekmek pilav psikiyatrist rejim roka salatası Selimiye sevdiklerim seyahat Siri Hustvedt su süt tatil tavuk Tirza unutmak uçak walter benjamin yaşlılık yekta kopan yumurta YİTİK ÜLKE çocuk çocuklar örgü öykü İmza: Kızın İstanbul şarap

Son Beş Yazı

  • KODLAMA EVDE OLUR
  • BERTA ISLA / JAVIER MARIAS
  • YAHUDA’YA GÖRE İNCİL – AMOS OZ
  • ZGZT*2 – ILIK SU ALGLERİ
  • GÖRÜLMEYENLER – BEYAZ DENİZ / ROY JACOBSEN

Ne hakkında yazmışım

  • Alıntı
  • Bilimsel sekmeler
  • Bir Film Hakkında
  • Bir Kitap Hakkında
  • Bir Kişi Hakkında
  • Bugün Ne Pişirsem
  • Dialoglar
  • Ekmek
  • Neresi
  • SAĞLIKLI BESLENME, SAĞLIKLI YAŞAM
  • Sağlıklı ve Lezzetli
  • UYGUNSUZ ÖYKÜLER
  • YAŞ ALMA
  • Yemek Tarifi
    • Klasik kokteyller
  • ZGZT
  • İşte Öyle Bir Yazı
    • Yazı Egzersizleri

Gelenler gidenler...

  • 768.709 hits

Off ne yazıymış ama… kaçırdıysan hâlâ okuyabilirsin

  • AMSTERDAM, SUSAN MILLER ve LOLIPOP
  • RENK KODU: ÇİNGENE PEMBESİ
  • ANGOSTURA BITTERS
  • PAŞA ÇAYI
  • Bu sabah buraya koyduğum yazıyı kaldırdım. Çünkü g…
  • ÇİZGİLİ PİJAMALI ÇOCUK / John BOYNE
  • BİR DOKTORUN MESLEĞİNİ BIRAKIŞININ SEBEPLERİ
  • İKLİMLER / André MAUROIS
  • BALONLU TERLİK
  • EL AÇMASI KIYMALI VE MANTARLI BÖREK

Blogroll

  • Atalet
  • Ayşe'nin Kitap Kulübü
  • Banu'nun Dünyası
  • Bir Tek Aşk
  • KakaraKikiri
  • Lale'nin Bahçesi
  • Leylak Dalı
  • Mindmills
  • Qunegond'un Penceresinden

Gevezelikler

Hata: Twitter yanıt vermedi.Lütfen birkaç dakika bekleyip bu sayfayı tazeleyin.

Geçmiş Zaman Olur Ki…

Her hakkı saklıdır…

Bu blogda yayınlanan her tür yazının, blog yazarı tarafından başka bir kaynak gösterilmedikçe, her hakkı saklıdır. İzinsiz olarak kısmen alınmamalı ve çoğaltılmamalıdır. Aksi takdirde gerekli işlem yapılacaktır...

WordPress.com'da ücretsiz bir web sitesi ya da blog oluşturun.