Mor Fil’in Seyir Defteri

~ Kendi kendime, öylesine…

Mor Fil’in Seyir Defteri

Category Archives: Bir Kişi Hakkında

ISIRILMIŞ ELMA

23 Cuma Mar 2012

Posted by Selgin BİBER in Bir Kişi Hakkında

≈ 5 Yorum

Etiketler

Alan Turing, Bletchely Park, Enigma, II: Dünya Savaşı, siyanür zehirlenmesi, Steve Jobs

Her ne kadar başarısız bir uygulama olsa da yukarıda gördüğünüz ısırılmış bir elma, doğru. Apple’ın logosuyla ne kadar ilgisi var, bilmiyorum ama bildiğim bir şey varsa ben bu elmayı Turing’in elmasına benzetmek için ısırdım.

Açıkcası ben, hemen hiç meyve yemem. Hani, mevsim geçer ben ağzıma portakal, şeftali, vs sürmem. Şekerli oldukları için olabilir. Biraz kavun severim, o da çekirdeksiz ve güzel kokulu olduğu için muhtemelen.

Turing, yani Alan Turing, bir kriptanalist. Bu yıl, 2012 Turing yılı. Ben bugün sizlere Alan Turing’in acıklı ve tuhaf öyküsünü anlatmak istiyorum. Bilmeyenler için, elbette.

Alan Turing 23 Haziran 1912’de doğmuş. Yengeç burcuymuş. Hindistan’da doğmuş. Öldüğündeyse tarih 7 Temmuz 1954 imiş. Epi topu 42 yıl yaşamış. Matematikçi, mantıkbilimci ve kriptanalist.

Kendisi artık tüm dünyada bilgisayarın ve yapay zekanın babası olarak kabul ediliyor. Asperger sendromunu düşündüren dış görünüş ve başka özellikleri varmış. Kısa, tıknaz ama sağlam yapılı vücut, tiz ses, ukala ama zeki ve esprili bol konuşma, hatta öyle hızlı konuşurmuş ki, söylediklerinin çoğu anlaşılmazmış.

İkinci Dünya Savaşı sırasında Bletchley Park’ta İngiltere’nin kod kırma merkezinde çalışmış. Burada Almanların şifreleme sistemi Enigmayı kırmayı başarmış. Hatta denir ki, II. Dünya Savaşı Turing sayesinde en az bir yıl erken bitmiştir.

Turing ziyadesiyle tuhaf bir adammış. Kendisiyle birlikte Bletchy Park’ta çalışmış Ronald Lewin’in dediğine göre, her yıl Haziran ayında Turing’in saman nezlesi tutarmış. O da polenlerden korunmak için sürekli bir gaz maskesi takarmış. Bisikletinin zinciri belirli aralıklarla atarmış. Onarttırmak yerine pedal çevirdikçe turları sayar, atacağı zaman inip eliyle yerine takarmış. Bir başka tuhaflığı da kahve fincanını çalınmasına önlem olarak radyötöre zincirlemesiymiş.

Savaş boyunca Turing’in var olan homoseksüel eğilimi göz ardı edilmiş. Turing 1941’de çalışma arkadaşı Joan Clarke ile nişanlanmış ama Turing’in nişanlısına homoseksüel açıklaması ile ilişki uzun sürmemiş.

Turing ilk kez 1946’da depolanmış-program bilgisayarının ayrıntılarını tarif ettiği bir makale yayınlamış. Bir takım otoriteler yeterli bulmamış ve “Dr. Turing’e ait birçok fikirle dolu olduğu” söylenmiş.

1948’de Manchester Üniversitesi Matematik Bölümü’ne geçtikten sonra yapay zeka üzerinde çalışmaya başlamış. Turing tarafından geliştirilen ‘Turing testi’ yarım yüzyıldan uzun süren yapay zeka tartışmalarının son halkasını oluşturmuş.

1952’de Alan Turing Manchester’da sinema önünde Arnold Murray adında biriyle tanışır. Önce bir öğle yemeği randevusu verirler birbirlerine, daha sonra Turing, Murray’i hafta sonunu geçrimek üzere evine davet eder. Murray birkaç kez Turing’in evine gider ve geceyi orada geçirir. Sonrasında Murray hırsızlık maksadıyla Turing’in evine girilmesine karışınca Turing bunu polise bildirir ve Murray’le cinsel ilişkide bulunduğunu, homoseksüelliğini ifade etmek zorunda kalır.  

O zamanlar eşcinsellik yasadışı olduğu için Turing yargılanır ve hüküm giyer. Kendisine iki seçenek sunulur. Ya ceazevine girecek ya da libidosu azaltılmak üzere hormon tedavisi görecektir. Turing ikincisini seçer. Östrojen hormonu enjekte edilerek kimyasal kastrasyon yapılır.

1954 yılında evinde temizlikçi tarafından ölü bulunur. Yapılan otopsi sonucuna göre siyanürden zehirlenmiştir. Ölü bulunduğu yatağının yanında yarısı yenmiş bir elma bulunur. Elma siyanür açısından test edilmemiş olsa da Turing’in elmada yediği kadarında öldürücü dozda siyanür olduğu iddia edilmiştir. Turing’in annesi siyanür zehirlenmesinin kaza olduğu konusunda ısrar etmişse de Turing, annesine inanılabilirlik sağlamak üzere böyle intihar etmiştir. Bir taraftan da Turing’in intiharı en sevdiği masal olan Pamuk Prenses’e gönderme şeklindedir.

Benim dünyadan Alan Turing diye birinin geçmiş olduğunu öğrenişim kısa süre önce oldu. İntihar Dükkanı’nı okurken, Tavache ailesinin aykırı çocuğu Alan vasıtasıyla tanışmıştım.

Sonrasında da Turing’in Hezeyanı geldi. Aslında okunup bitmek üzere olan Turing’in Hezeyanı’na bir girizgah bu yazı, sırf yarın ya da öbür gün kitap hakkında yazdıklarımı okurken size kolaylık olsun diye…

İnsan kendi kendine sormadan edemiyor. Acaba Alan Turing bir yirmi yıl daha yaşasaydı dünya şimdikinden ne kadar farklı olurdu?

Bitirmeden, Apple’ın logosunun Alan Turing’in siyanürlü ısırılmış elmasına bir çeşit ithaf olduğuna dair spekülasyonlar var. Bence gayet mantıklı ve öyle olması da çok doğal ama Steve Jobs, okumadım ama bildiğim kadarıyla biyografisinde bunu yalanlamış.

Öyle yani…

P.S: Kaynak –> http://en.wikipedia.org/wiki/Alan_Turing

← Older posts

Bu bloga eklenen en son yazılardan haberdar olmak ister misiniz? Lütfen posta adresinizi bırakın.

Diğer 682 aboneye katılın

BEN DE BURADAKİ KİTAPLARI OKUMALIYIM DİYORSANIZ…


idefix Satış Ortağı

Ne aramıştınız?

Nisan 2023
P S Ç P C C P
 12
3456789
10111213141516
17181920212223
24252627282930
« Haz    

günceller

actifry Alzheimer Hastalığı Antakya barcelona barış bıçakçı benjamin parzybok Berlin bira Birecik blog bulgur pilavı cenevre cevizli ekmek diyet domates domatesli ekmek domingo kitap e-ekmek atölyesi ekmek ekmek makinası günün menüsü havaalanı hayaller imza: karın Islak Köpek Kokusu Kadıköy kadınlar kek kitap eleştirisi kitaplar kitap tanıtımı kitap yorumu koltuk kopenhag kurabiye kızlar lazanya lezzetli öyküler makarna Mathias Enard mayalı hamur mutfak New York Norveç okuma listesi okur notu paris patates peynirli ekmek pilav rejim roka salatası rüya Selimiye sevdiklerim seyahat Siri Hustvedt su süt tavuk Tirza unutmak uçak walter benjamin yaşlılık yekta kopan yumurta YİTİK ÜLKE çocuk çocuklar örgü öykü İmza: Kızın İstanbul şarap

Son Beş Yazı

  • LVIV – UMOS 6
  • KOPENHAG – UMOS 5
  • SÖĞÜT / SELİMİYE – UMOS 4
  • PAMPOROVO – UMOS 3
  • Perde Arası

Ne hakkında yazmışım

  • Alıntı
  • Bilimsel sekmeler
  • Bir Film Hakkında
  • Bir Kitap Hakkında
  • Bir Kişi Hakkında
  • Bugün Ne Pişirsem
  • Dialoglar
  • Ekmek
  • Neresi
  • SAĞLIKLI BESLENME, SAĞLIKLI YAŞAM
  • Sağlıklı ve Lezzetli
  • UMOS
  • UYGUNSUZ ÖYKÜLER
  • YAŞ ALMA
  • Yemek Tarifi
    • Klasik kokteyller
  • ZGZT
  • İşte Öyle Bir Yazı
    • Yazı Egzersizleri

Gelenler gidenler...

  • 836.285 hits

Off ne yazıymış ama… kaçırdıysan hâlâ okuyabilirsin

  • ANGOSTURA BITTERS
  • KIZARTMADAN, AZ YAĞLI KADINBUDU KÖFTE
  • INCENDIES
  • ETLİ EKMEK
  • KARA TAVUK
  • İNTİHAR DÜKKÂNI / Jean Teulé
  • SOMON TAVA
  • VEDAT MİLOR, ÇİBÖREK ve SONRASI
  • DOMATESLİ ve SOĞANLI EKMEK
  • SIRÇA FANUS / Sylvia PLATH

Blogroll

  • Atalet
  • Ayşe'nin Kitap Kulübü
  • Banu'nun Dünyası
  • Bir Tek Aşk
  • KakaraKikiri
  • Lale'nin Bahçesi
  • Leylak Dalı
  • Mindmills
  • Qunegond'un Penceresinden

Gevezelikler

Hata: Twitter yanıt vermedi.Lütfen birkaç dakika bekleyip bu sayfayı tazeleyin.

Geçmiş Zaman Olur Ki…

Her hakkı saklıdır…

Bu blogda yayınlanan her tür yazının, blog yazarı tarafından başka bir kaynak gösterilmedikçe, her hakkı saklıdır. İzinsiz olarak kısmen alınmamalı ve çoğaltılmamalıdır. Aksi takdirde gerekli işlem yapılacaktır...

WordPress.com'da Blog Oluşturun.

  • Takip Et Takip Ediliyor
    • Mor Fil’in Seyir Defteri
    • Diğer 618 takipçiye katılın
    • WordPress.com hesabınız var mı? Şimdi oturum açın.
    • Mor Fil’in Seyir Defteri
    • Özelleştir
    • Takip Et Takip Ediliyor
    • Kaydolun
    • Giriş
    • Bu içeriği rapor et
    • Siteyi Okuyucuda görüntüle
    • Abonelikleri Yönet
    • Bu şeridi gizle
 

Yorumlar Yükleniyor...