Mor Fil’in Seyir Defteri

~ Kendi kendime, öylesine…

Mor Fil’in Seyir Defteri

Tag Archives: anksiyete

DURUM BİLDİRİMİ (12.07.2012)

12 Perşembe Tem 2012

Posted by Selgin BİBER in İşte Öyle Bir Yazı

≈ 2 Yorum

Etiketler

anksiyete, David Beckham, e-okuyucu, Kanada, Katie Holmes, kitaplar, seyahat, somatik, spor okulu, Tom Cruise, Vancouver, yolculuk, İzlanda

–         Tatilin giderek yaklaşıyor olması heyecan verici. Aslında ben resmi olarak ayın 23’ünde tatile çıkıyor olacağım ama öncesinde iş için bu cumartesi bir Kanada’ya gidip geleceğim. Benim Kanada’da olduğum bir haftada Bizim Bey, çocuklarla yazlıkta annemin yanında olacak. Anksiyetem tavan yapmış durumda. Bir taraftan kendi gideceğim yolun uzunluğu, arada oluşacak saat farkından ötürü buradakilerle Avrupa seyahatlerine kıyasla daha az iletişime geçecek olmak (ben, Bizim Bey ve oğlanın günlük toplam görüşme sayımızın yaklaşık 15 olduğu düşünüldüğünde bunun nasıl ciddi bir sorun olduğunu anlarsınız), diğer taraftan Bizim Bey’in yazlığa kadar olan 5-6 saatlik araba yolunu çocuklarla yalnız gidecek olması, sonrasında ben onlara İzmir’den katılacağım için farklı farklı valizler hazırlama zorunluluğum… Hayırlısıyla cumartesi gecesi hepimiz gideceğimiz yere bir sağ salim varalım, biraz rahatlayacağım.

–         Tabii bu kadar anksiyetenin sonucu bir takım somatik şikayetler birbiri ardına patlak veriyor. Dün belimin tutulması, uzun zamandır sessiz duran fıtığımın kendini bana hatırlatması buna örnek. Dün öğlen eve gidip istirahat etmeseydim ve devam etseydi ne yapardım, bilemiyorum. On beş saatlik uçak yolculuğu gerçekleşmezdi herhalde. Hala da orada bir yerde sinsi sinsi bekliyor olması beni korkutmuyor değil.

–         Dublin’deyken sağ en arka azı, kaplamalı dolgu dişim kendisinin varlığından haberdar etmişti. En korktuğum şeylerden biri de yurtdışındayken dişle ilgili bir sorun yaşamak. Son gece ağrımaya başlaması bile şanstı. Gelir gelmez hemen Fatma’nın (Dt. Fatma Kılıç) yanına koştum. Kızcağız üç haftadır o dişle uğraşıyor. İnşallah bugün kaplamyı takacak ve ben de düzelmiş dişimle Vancouver’a gideceğim.

–         Evvelki gün bizim mahallenin marketi yandı. Doğal olarak dün kapalıydı. Benim için bir bakıma orası mabed olduğu için, dün uğrayamamak günlük hayatımda ciddi bir boşluk hissi uyandırdı, kaldı ki belim cidden fena ağrıyordu, alış – veriş yapacak durumum yoktu, zaten tatil öncesi buzdolabı boşaltma harekatına Pazartesi günü başlamıştık ama gerçekten bu durum beni kederlendirdi. Umarım biz dönene kadar tadilat bitmiş olur.

–         Az önce biriyle Tom Cruise – Katie Holmes boşanmasını konuşurken zaten herkes biliyor edasıyla “Katie, Tom’u yatakta David Beckham’la” basmış dedim. Karşımdaki bilmiyormuş, hayretler içinde kaldı. Arkasından Bizim Bey aradı beni, o da yeni öğrenmiş, bunu söylemek için arıyormuş. “Eeee… bütün gazeteler yazdı, iki gündür duymayan kalmamıştır herhalde,” dedim. Sonra düşündüm acaba dünya üzerinde kaç kişi şu anda bu muhabbeti yapıyor diye… Kabul, gayet gereksiz bir düşünce…

–         Kem spor okulundan memnun. Başlarda biraz isteksizdi ama özellikle bu hafta daha iyi. Sonunda okul konusunda idealim yaz için de olsa gerçekeleşmiş durumda. Evden spor okuluna yürüyerek gidip geliyor. Eskiden hepimizin okula böyle gittiği düşünüldüğünde bunun şu an için ekstrem olması tuhaf. Bir gün bunun üzerinde daha fazla kafa yormalıyım. Eskinin normal, şimdinin anormal halleri diye… Bundan proje bile çıkar valla…

–         Yolculuğa çıkarken yanıma alacağım kitaplar konusunda kararsızım. Bir türlü karar veremiyorum. Nedense aklımdakiler, en çok okumak istedilerimin sayfa sayısı fazla, taşıma açısından pratik değiller. Mesela Daniel Martin’i okumak istiyorum, Prag Mezarlığı da yanımda olmalı, Denizin Altındaki Ada keza, Oyun Dörtlüsü, Dövmeli Kız… Okumak istediğim kitaplar arasında Parfümün Dansı da var ama Ağaçkakan’dan sonra biraz tereddütlüyüm. Galiba onu da yanıma alacağım. Biliyorum, e-okuyucu edinmeliyim ama bu saydıklarımın hepsinin elektronik versiyonu yok ki… bir de ben bu konuda tutucuyum. Herhalde e-okuyucuya geçmem için bir beş sene var ki, elimdekiler de, eğer bu sırada hiç kitap almazsam, ancak o zaman biter.

–         Şu günlerde muhteşem bir şey okuyorum. Üç yıldır kıyıp okuyamamıştım ve okudukça kıyamamak konusunda ne kadar haklı olduğumu bir kere daha görüyorum. Böyle şeyler okuyunca yazma hevesinde olan biri olarak insanın yazma konusundaki düşünceleri gerçekten sarsıntıya uğruyor, şöyle ki, insan kendi kendini “Böyle güzel yazılanlar varken benimkiler ancak vasat olabilecekse o zaman neden yazacağım ki?” diye sorarken buluyor. Aslında vasat, ortalama olanlar da bir amaca hizmet ediyor, bu mükemmellikte olanların daha fazla ışıldamasına. Hem bir an evvel bitirmek istiyorum, hem de hiç bitmesin. Bir de yazarın otoritesine hayran kaldım. Neyse bitireyim, sonra daha teferruatlı anlatırım.

–         Son bişey, İzlanda’dakiler neredesiniz? Son günlerde ortalıkta yoksunuz, bir ses verseniz iyi olurdu. Meraktayım. Öyle yani…

Bu bloga eklenen en son yazılardan haberdar olmak ister misiniz? Lütfen posta adresinizi bırakın.

Diğer 682 aboneye katılın

BEN DE BURADAKİ KİTAPLARI OKUMALIYIM DİYORSANIZ…


idefix Satış Ortağı

Ne aramıştınız?

Mart 2023
P S Ç P C C P
 12345
6789101112
13141516171819
20212223242526
2728293031  
« Haz    

günceller

actifry Alzheimer Hastalığı Antakya barcelona barış bıçakçı benjamin parzybok Berlin bira Birecik blog bulgur pilavı cenevre cevizli ekmek diyet domates domatesli ekmek domingo kitap e-ekmek atölyesi ekmek ekmek makinası günün menüsü havaalanı hayaller imza: karın Islak Köpek Kokusu Kadıköy kadınlar kek kitap eleştirisi kitaplar kitap tanıtımı kitap yorumu koltuk kopenhag kurabiye kızlar lazanya lezzetli öyküler makarna Mathias Enard mayalı hamur mutfak New York Norveç okuma listesi okur notu paris patates peynirli ekmek pilav rejim roka salatası rüya Selimiye sevdiklerim seyahat Siri Hustvedt su süt tavuk Tirza unutmak uçak walter benjamin yaşlılık yekta kopan yumurta YİTİK ÜLKE çocuk çocuklar örgü öykü İmza: Kızın İstanbul şarap

Son Beş Yazı

  • LVIV – UMOS 6
  • KOPENHAG – UMOS 5
  • SÖĞÜT / SELİMİYE – UMOS 4
  • PAMPOROVO – UMOS 3
  • Perde Arası

Ne hakkında yazmışım

  • Alıntı
  • Bilimsel sekmeler
  • Bir Film Hakkında
  • Bir Kitap Hakkında
  • Bir Kişi Hakkında
  • Bugün Ne Pişirsem
  • Dialoglar
  • Ekmek
  • Neresi
  • SAĞLIKLI BESLENME, SAĞLIKLI YAŞAM
  • Sağlıklı ve Lezzetli
  • UMOS
  • UYGUNSUZ ÖYKÜLER
  • YAŞ ALMA
  • Yemek Tarifi
    • Klasik kokteyller
  • ZGZT
  • İşte Öyle Bir Yazı
    • Yazı Egzersizleri

Gelenler gidenler...

  • 836.188 hits

Off ne yazıymış ama… kaçırdıysan hâlâ okuyabilirsin

  • ANGOSTURA BITTERS
  • BENİM KAHVALTIMIN GLİSEMİK İNDEKSİ DÜŞÜK OLSUN
  • İKLİMLER / André MAUROIS
  • VEDAT MİLOR, ÇİBÖREK ve SONRASI
  • UYANIKKEN KABUS GÖRMEK
  • KIZARTMADAN, AZ YAĞLI KADINBUDU KÖFTE
  • INCENDIES
  • CAVA CODORNíU - BARCELONA
  • EKONOMİNİN KISA TARİHİ -Niall KISHTAINY (okuma notları)
  • GEBER ANNE ! / Sezgin KAYMAZ

Blogroll

  • Atalet
  • Ayşe'nin Kitap Kulübü
  • Banu'nun Dünyası
  • Bir Tek Aşk
  • KakaraKikiri
  • Lale'nin Bahçesi
  • Leylak Dalı
  • Mindmills
  • Qunegond'un Penceresinden

Gevezelikler

Hata: Twitter yanıt vermedi.Lütfen birkaç dakika bekleyip bu sayfayı tazeleyin.

Geçmiş Zaman Olur Ki…

Her hakkı saklıdır…

Bu blogda yayınlanan her tür yazının, blog yazarı tarafından başka bir kaynak gösterilmedikçe, her hakkı saklıdır. İzinsiz olarak kısmen alınmamalı ve çoğaltılmamalıdır. Aksi takdirde gerekli işlem yapılacaktır...

WordPress.com'da ücretsiz bir web sitesi ya da blog oluşturun.

  • Takip Et Takip Ediliyor
    • Mor Fil’in Seyir Defteri
    • Diğer 618 takipçiye katılın
    • WordPress.com hesabınız var mı? Şimdi oturum açın.
    • Mor Fil’in Seyir Defteri
    • Özelleştir
    • Takip Et Takip Ediliyor
    • Kaydolun
    • Giriş
    • Bu içeriği rapor et
    • Siteyi Okuyucuda görüntüle
    • Abonelikleri Yönet
    • Bu şeridi gizle