Mor Fil’in Seyir Defteri

~ Kendi kendime, öylesine…

Mor Fil’in Seyir Defteri

Tag Archives: beğenmeyen çeker gider

ÇEKİP GİTMEK

04 Çarşamba May 2011

Posted by Selgin BİBER in İşte Öyle Bir Yazı

≈ Yorum bırakın

Etiketler

çekip gitmek, beğenmeyen çeker gider, gitmek, istemeyen çeker gider, kamyon yükü, yürek yükü

Gitmek bir süreçtir. Zordur gitmek.

İnsanın bir yanı ‘kalk gidelim’ dese, diğer yanı ‘otur’ der. O oturmayı söyleyen taraf düşünmeye zorlar insanı. Çünkü bir kez gitmek girdi mi insanın aklına, o artık an be an büyüyen bir kanserli doku gibidir. Apansız çekip giden bile çok düşünür gitmeden önce. Nasıl gideceğini değil de neden kalması gerektiğini düşünür. Nereden gidiliyorsa, orada ne kadar çok zaman geçirilmişse o kadar daha uzar kalma sebeplerini düşünmek. Sebepler ardıardına sıralandıkça da zorlaşır gitmek. En zoru da insanlarını bırakıp gitmektir. Aileyi, akrabaları bırakıp gitmek elbette zordur ama ilmek ilmek emekle dokunmuş arkadaşlıkları, dostlukları bırakıp gitmek daha zordur. Giderken insan eşyalarının tümünü olmasa bile bazılarını götürü de yanında, insan götüremez. İnsan giderken yanında sadece yüreğini alır. Bir de yüreğine sığdırabileceği kadar anıyı. İyisiyle kötüsüyle bağlıdır insan anılarına. Belki de kötü anılarına iyi olanlardan daha bağlanır. İyiler anılar da kalır insanla ama kötüler daha bir derinlere kazınır.

En büyük gitme sevincine bile ayrılığın hüznü karışır. Hiç kimse düşmesin ama hapishaneden ayrılırken bile eminim içi burulur insanın. İçeride bırakılan tek bir kişi ama tek bir kişi bile yeter buna.

Büyük bir belirsizliktir gitmek. Giden olmadan arkada kalanlar bir şekilde yaşarlar, yaşamaya devam ederler de, başkaları için o kadar gelen ile yaşamaya alışmak o kadar kolay olmz. Zordur ilk günler…İlk günlerin ardından gelecekleri beklemek zordur. Yaşamın dönecek dönemeçleri azaldıça yeni insan tanımak, arkada bırakılanların yerinin dolacağını ümit etmek, geçeceğini düşünmek zordur.

Gitmeden önce insan  daha nicesini düşünür.

Gitmek vardır, gitmek vardır. İsteyerek gitmek ayrıdır, gitmek zorunda kalmak ayrıdır. Gitmelerin en zorudur istemeden gitmektir. İstemeden gitmenin düşünce yükü giderken daha hafiftir de, gittikten sonra ağırlaşır. Artık bir yerden gitmek mecburiyse bunun düşünülecek tarafı kalmaz  gibidir giderken. Düşünmek sonra başlar, gidilen yerde katlanır, büyür. İsteyerek giderken yanınıza alacağınız küçücük bir şey yeterken, istemeden giderken her şeyi almak gelir insanın içinden. Sadece kamyon yükü değildir büyüyen, asıl yürek yüküdür insanın üstüne binen.

Kolay gibi görünen tek şey birisinden ‘çekip gitmesini’ istemektir. Genelde kalabalıklarla çevrili kişiler, muhakkak ki bir gün  kimsesiz kalabilecekleri ihtimalini görememekten, birilerinden çok kolay çekip gitmesini isteyebilirler. Dirense de gitmesi istenen, kaldığında yürek soğur. Hele hiç ısınmamış yürekleri bir daha çözülmemecesine buz tutar. Gitse, belki uzun sürse de, bir zaman sonra gidilen yerde tutunacak dallar filizlenirken biraz ısınır yürekler. Kalanların ise yavaş yavaş tüm benliğini buzdan incecik, saydam bir tabaka kaplar. Gün be gün sağlamlaşır bu örtü. Belki de en kötüsü budur.

(Bu yazı bir doktor düşmanının doktorlar için “Beğenmiyorlarsa çeker giderler” demesine karşılık yazılmıştır)

Bu bloga eklenen en son yazılardan haberdar olmak ister misiniz? Lütfen posta adresinizi bırakın.

Diğer 682 aboneye katılın

BEN DE BURADAKİ KİTAPLARI OKUMALIYIM DİYORSANIZ…


idefix Satış Ortağı

Ne aramıştınız?

Şubat 2023
P S Ç P C C P
 12345
6789101112
13141516171819
20212223242526
2728  
« Haz    

günceller

actifry Alzheimer Hastalığı Antakya barcelona barış bıçakçı benjamin parzybok Berlin bira Birecik blog bulgur pilavı cenevre cevizli ekmek diyet domates domatesli ekmek domingo kitap e-ekmek atölyesi ekmek ekmek makinası günün menüsü havaalanı hayaller imza: karın Islak Köpek Kokusu Kadıköy kadınlar kek kitap eleştirisi kitaplar kitap tanıtımı kitap yorumu koltuk kopenhag kurabiye kızlar lazanya lezzetli öyküler makarna Mathias Enard mayalı hamur mutfak New York Norveç okuma listesi okur notu paris patates peynirli ekmek pilav rejim roka salatası rüya Selimiye sevdiklerim seyahat Siri Hustvedt su süt tavuk Tirza unutmak uçak walter benjamin yaşlılık yekta kopan yumurta YİTİK ÜLKE çocuk çocuklar örgü öykü İmza: Kızın İstanbul şarap

Son Beş Yazı

  • LVIV – UMOS 6
  • KOPENHAG – UMOS 5
  • SÖĞÜT / SELİMİYE – UMOS 4
  • PAMPOROVO – UMOS 3
  • Perde Arası

Ne hakkında yazmışım

  • Alıntı
  • Bilimsel sekmeler
  • Bir Film Hakkında
  • Bir Kitap Hakkında
  • Bir Kişi Hakkında
  • Bugün Ne Pişirsem
  • Dialoglar
  • Ekmek
  • Neresi
  • SAĞLIKLI BESLENME, SAĞLIKLI YAŞAM
  • Sağlıklı ve Lezzetli
  • UMOS
  • UYGUNSUZ ÖYKÜLER
  • YAŞ ALMA
  • Yemek Tarifi
    • Klasik kokteyller
  • ZGZT
  • İşte Öyle Bir Yazı
    • Yazı Egzersizleri

Gelenler gidenler...

  • 835.094 hits

Off ne yazıymış ama… kaçırdıysan hâlâ okuyabilirsin

  • ANGOSTURA BITTERS
  • INCENDIES
  • BENİM KAHVALTIMIN GLİSEMİK İNDEKSİ DÜŞÜK OLSUN
  • LVIV – UMOS 6
  • KATALİN SOKAĞI / Magda SZABÓ
  • KAÇAK YOLCU VAR
  • SOMON TAVA
  • MÜSLİ KURABİYE
  • KIZARTMADAN, AZ YAĞLI KADINBUDU KÖFTE
  • SAHİLDE KAFKA /Haruki MURAKAMİ

Blogroll

  • Atalet
  • Ayşe'nin Kitap Kulübü
  • Banu'nun Dünyası
  • Bir Tek Aşk
  • KakaraKikiri
  • Lale'nin Bahçesi
  • Leylak Dalı
  • Mindmills
  • Qunegond'un Penceresinden

Gevezelikler

Hata: Twitter yanıt vermedi.Lütfen birkaç dakika bekleyip bu sayfayı tazeleyin.

Geçmiş Zaman Olur Ki…

Her hakkı saklıdır…

Bu blogda yayınlanan her tür yazının, blog yazarı tarafından başka bir kaynak gösterilmedikçe, her hakkı saklıdır. İzinsiz olarak kısmen alınmamalı ve çoğaltılmamalıdır. Aksi takdirde gerekli işlem yapılacaktır...

WordPress.com'da Blog Oluşturun.

  • Takip Et Takip Ediliyor
    • Mor Fil’in Seyir Defteri
    • Diğer 618 takipçiye katılın
    • WordPress.com hesabınız var mı? Şimdi oturum açın.
    • Mor Fil’in Seyir Defteri
    • Özelleştir
    • Takip Et Takip Ediliyor
    • Kaydolun
    • Giriş
    • Bu içeriği rapor et
    • Siteyi Okuyucuda görüntüle
    • Abonelikleri Yönet
    • Bu şeridi gizle