Aylardır kafamda taşıdığım, yediğimde tadı damağımda kalan bir yemeği daha evde kendim denedim.

Başaramamışım gibi geldi ama yine de güzeldi. Belki gidip yerinde bir kere daha yemeliyim.

Malzemeler:

–         1 sb pirinç

–         1 avuç soyulmuş tatlı badem

–         2 avuç soyulmuş kabak çekirdeği

–         3 çorba kaşığı tel şehriye (benim yediğim orjinalinde yoktu ama bol şehriyeli pilavı çok seviyorum, o yüzden bu da benden olsun dedim)

–         Bergamut reçeli

–         Tereyağı, ay çiçek yağı, tuz, su

 

Yapılışı:

Eğer soyulmuş badem ve kabak çekirdeği bulduysanız (tabii bir de paraya kıydıysanız) en zorlu kısmı aşmış sayılırsınız. Yoksa benim gibi elcağızlarınızla soyacaksınız.Soymanın püf noktası her ikisini de bir süre (ki bu süre uzadıkça soyma işlemi kolaylaşıyor) suda bekletmeniz.

Bademler ve kabak çekirdekleri tamamsa, sıra bergamuta geliyor. Reçel kavanozundan yukarıdaki ölçü pirinç için ben 4 rulo bergamutu suyunu olabildiğince akıttıktan sonra aldım ve ince ince doğradım.

Pilavın ne kadar yağlıysa o kadar güzel olduğunu biliyor olmalısınız. Onun için miktar belirtmedim, zevkinize göre bıraktım. Ben yaklaşık bir çorba kaşığı ay çiçek yağını başta şehriye, badem ve kabak çekirdeğini kavururken kullandım. Burada belirtmeliyim ki, galiba kabak çekirdeklerini bu kavrulma işleminin dışında tutmak gerekiyor, zira yağ iyice ısındığı vakit kabak çekirdekleri patlamaya başlıyor. Sanırım doğru olanı önce bademleri  bir süre kavurmak sonra şehriyeyi eklemek. Şehriyeler de kavrulduktan sonra pirinçve tereyağı ( ben 1 silme çorba kaşığı koydum) ile birlikte kabak çekirdeklerini  edip, bir süre pirinçle kabak çekirdeklerini kavurmak iyi olabilir.

Bir bardak pirince 1,5 su bardağı kaynar suyu ve kesilmiş bergamotları koyup, karıştırdım. İki taşım kaynadı ve ardından ocağı kısık ateşe getirdim. Sonrası bildiğiniz pilav hadisesi.

Tabakta görmekte olduğunuz et de pek lezzetlidir ve hazırlaması çok kolaydır. Şöyle ki, 1 kg kuzu kapamayı diş kırması olası kemik parçaçcıklarından arındırmak üzere akan suda iyice yıkıyorsunuz. Sonra 1 çay bardağı kırmızı şarap, 1 çorba kaşığı yoğurt, 1 çay kaşığı tuz, 1 tatlı kaşığı karabiber, 1 çorba kaşığı salça ve 1 çorba kaşığı zeytinyağı ile mıncıklamak (doğru tabir aynen bu!) suretiyle marine ediyorsunuz. Aynı pilavın yağı gibi ne kadar bu sosta kalırsa et o kadar güzel oluyor. Tavsiyem akşama pişireceğiniz eti sabahtan soslamanız.

Pişirme kısmına gelince, hiçbir şey yapmıyorsunuz. Ben marinasyonu pişireceğim tencerede yapıyorum. Kısık ateşte olabildiğince uzun, kendi suyuyla pişiriyorsunuz. Suyunu tam çektirebilirsiniz. Bu bir seçenek olabilir. Benim tercihim tencerede 1 parmak kadar su varken ocağı kapatmak ve sonrasında etleri kemiklerinden ayırıp fırın kabına almak ve üzerine tenceredeki et suyunu koyup hafif üstleri kızarana kadar fırınlamak.

Arada size garantili et tarifi de vermiş oldum,  kıymetimi bilin. Hayatta da kuzu yemem, kokar diyene bile bu eti yalana yalan yedirmişliğim vardır. Kuzu kapama olmazsa kuzu gerdanla da olur, onun tadı ayrıdır.

Tarif, usûl annemindir.

Bergamutlu pilav üzerinde az daha çalışmalıyım. Benden size tavsiye, yolunuz düşerse Antalya’da 7 Mehmet’te yiyin. Öyle yani…