Mor Fil’in Seyir Defteri

~ Kendi kendime, öylesine…

Mor Fil’in Seyir Defteri

Tag Archives: dürtük akıllı

HAYAT BİR DÖNGÜDÜR

16 Pazar Şub 2014

Posted by Selgin BİBER in İşte Öyle Bir Yazı

≈ 12 Yorum

Etiketler

anadolu, çalışmak zorunluluğu, dürtük akıllı, iş görüşmesi, mecburi hizmet

hayatAdına “hayat” dediğimiz şey aslında bir döngü…

Yaş ilerledikçe insan daha bir temkinli, daha fazla düşünerek adım atıyor. Hele ki, üstüne kendinden başkalarının sorumluluklarını da aldıysa durum daha bir zorlaşıyor. Neden bahsedeceğim, elbette çocuklardan bahsediyorum…

Biz BB ile evlendiğimizde başımızı sokacak, kira ödemeyeceğimiz bir evimiz vardı. Ne iş, ne de gelir… Bildiğin “iki gönül bir olunca samanlık seyran olur” durumu. Büyüklerden bir iki, “iyi düşündünüz mü?” diye soran oldu… Aşıktık, ne düşünmesi!…

TUS’u kazanacağım, doğuracağım… derdim. Asistanlığımın ilk yılını henüz doldurmuştum ki, Kem doğdu. Bak, büyüdü, boyumuzu geçti… bıyıkları çıkmaya başladı.

Annemin demesi ile “tam bir dürtük akıllı”ydım ben. Mecburi doldururulması gereken süre olmasa ihtisası da zor yapardım. İhtisas bittikten sonra ilaç sektörüne gittim olmadı, döndüm geldim bir özel hastanede çalıştım. İki yıla yakın hayatımın ve mesleğimin en güzel günlerini o hastanede geçirdim. Sebep belliydi, o da nev-i şahsına münhasır doktor arkadaşlarımdı. Hepsini ömrüm boyunca dudağımda bir gülümseme ile o günlere özlemle anacağım.

Sonra devlete geri dönüş, orada olmadı hadi belki burası daha iyidir… her altı ayda bir yer değiştirme… yine yok olmadı… sonra BB mecburiye gidince peşine takılıp gitme, biri sekiz yaşında diğeri sekiz aylık iki çocukla kendini Anadolu’ya vurma halleri… bir tür Nirvana umudu ve … ne bekliyordum ki… duvara tos!…

Gidişten dört ay sonra nasıl İstanbul’a geri dönerim arayışları, altıncı ayda BB’ye hafiften çıtlatmalar, sekizinci ayda İstanbul’a gelip görüşmeler yapmalar ve sonra… beş yıl öncesinden aklımda kalan ilaç sektöründe doğan bir fırsat…

Valizleri toplamak, iki çocuğu alıp İstanbul’a dönmek ve BB’yi doldurması gereken günüyle o kayısı şehrinde bırakmak… Aynen böyle oldu…

Geldiğimde iyi bir özel hastanede de başlayabilirdim ki, BB aslında bunu istiyordu, gittim başladım ve yarım gün sonunda “yok ben ölüyorum” dedim ve bıraktım. Bak bu da hayatımın en hızlı işe başlama ve bırakma anısıdır. Yarım gün…

Sonra son işyerim ve inanılmazı başardım, dört yıl sürdü…

Şimdi yarın yeni iş, yeni mekan, yeni insanlar… Meraktayım.

Ha, bu dört yılda zaman zaman yaptığım iş görüşmeleri var ki, bazıları şehir efsanesi olmaya adaydır, iddialıyım….

Bana şans dileyin… Ben, artık eski ben değilim. Kendime itiraf ettim, artık hırslarım var… Bakalım nasıl olacak?

Tüm bunlar Kem ile Defi iyi bir eğitim alsın, biz BB ile yaşlandığımızda kendi yağımızda kavrulur bir hayat yaşayabilelim diye… Bir gün döngü bir yerde kaçınılmaz olarak kapanacak…

Öyle yani…

görsel: www.renklerindokunusu.blogspot.com

Bu bloga eklenen en son yazılardan haberdar olmak ister misiniz? Lütfen posta adresinizi bırakın.

Diğer 682 aboneye katılın

BEN DE BURADAKİ KİTAPLARI OKUMALIYIM DİYORSANIZ…


idefix Satış Ortağı

Ne aramıştınız?

Mart 2023
P S Ç P C C P
 12345
6789101112
13141516171819
20212223242526
2728293031  
« Haz    

günceller

actifry Alzheimer Hastalığı Antakya barcelona barış bıçakçı benjamin parzybok Berlin bira Birecik blog bulgur pilavı cenevre cevizli ekmek diyet domates domatesli ekmek domingo kitap e-ekmek atölyesi ekmek ekmek makinası günün menüsü havaalanı hayaller imza: karın Islak Köpek Kokusu Kadıköy kadınlar kek kitap eleştirisi kitaplar kitap tanıtımı kitap yorumu koltuk kopenhag kurabiye kızlar lazanya lezzetli öyküler makarna Mathias Enard mayalı hamur mutfak New York Norveç okuma listesi okur notu paris patates peynirli ekmek pilav rejim roka salatası rüya Selimiye sevdiklerim seyahat Siri Hustvedt su süt tavuk Tirza unutmak uçak walter benjamin yaşlılık yekta kopan yumurta YİTİK ÜLKE çocuk çocuklar örgü öykü İmza: Kızın İstanbul şarap

Son Beş Yazı

  • LVIV – UMOS 6
  • KOPENHAG – UMOS 5
  • SÖĞÜT / SELİMİYE – UMOS 4
  • PAMPOROVO – UMOS 3
  • Perde Arası

Ne hakkında yazmışım

  • Alıntı
  • Bilimsel sekmeler
  • Bir Film Hakkında
  • Bir Kitap Hakkında
  • Bir Kişi Hakkında
  • Bugün Ne Pişirsem
  • Dialoglar
  • Ekmek
  • Neresi
  • SAĞLIKLI BESLENME, SAĞLIKLI YAŞAM
  • Sağlıklı ve Lezzetli
  • UMOS
  • UYGUNSUZ ÖYKÜLER
  • YAŞ ALMA
  • Yemek Tarifi
    • Klasik kokteyller
  • ZGZT
  • İşte Öyle Bir Yazı
    • Yazı Egzersizleri

Gelenler gidenler...

  • 836.178 hits

Off ne yazıymış ama… kaçırdıysan hâlâ okuyabilirsin

  • ANGOSTURA BITTERS
  • BENİM KAHVALTIMIN GLİSEMİK İNDEKSİ DÜŞÜK OLSUN
  • İKLİMLER / André MAUROIS
  • VEDAT MİLOR, ÇİBÖREK ve SONRASI
  • UYANIKKEN KABUS GÖRMEK
  • KIZARTMADAN, AZ YAĞLI KADINBUDU KÖFTE
  • INCENDIES
  • CAVA CODORNíU - BARCELONA
  • EKONOMİNİN KISA TARİHİ -Niall KISHTAINY (okuma notları)
  • TOMBİK PİDE

Blogroll

  • Atalet
  • Ayşe'nin Kitap Kulübü
  • Banu'nun Dünyası
  • Bir Tek Aşk
  • KakaraKikiri
  • Lale'nin Bahçesi
  • Leylak Dalı
  • Mindmills
  • Qunegond'un Penceresinden

Gevezelikler

Hata: Twitter yanıt vermedi.Lütfen birkaç dakika bekleyip bu sayfayı tazeleyin.

Geçmiş Zaman Olur Ki…

Her hakkı saklıdır…

Bu blogda yayınlanan her tür yazının, blog yazarı tarafından başka bir kaynak gösterilmedikçe, her hakkı saklıdır. İzinsiz olarak kısmen alınmamalı ve çoğaltılmamalıdır. Aksi takdirde gerekli işlem yapılacaktır...

WordPress.com'da Blog Oluşturun.

  • Takip Et Takip Ediliyor
    • Mor Fil’in Seyir Defteri
    • Diğer 618 takipçiye katılın
    • WordPress.com hesabınız var mı? Şimdi oturum açın.
    • Mor Fil’in Seyir Defteri
    • Özelleştir
    • Takip Et Takip Ediliyor
    • Kaydolun
    • Giriş
    • Bu içeriği rapor et
    • Siteyi Okuyucuda görüntüle
    • Abonelikleri Yönet
    • Bu şeridi gizle
 

Yorumlar Yükleniyor...