Mor Fil’in Seyir Defteri

~ Kendi kendime, öylesine…

Mor Fil’in Seyir Defteri

Tag Archives: gölgesine tahammülsüz yazar

MR. GWYN / Alessandro BARICCO

27 Pazartesi May 2013

Posted by Selgin BİBER in Bir Kitap Hakkında

≈ 2 Yorum

Etiketler

gölgesine tahammülsüz yazar, kitap sevmek, yazarın kitabını kendisinin anlatması, yazmak ama sadece yazmak ve sonra yok olmak

MR GWYNİnsanın yapageldiği bir şeyden vazgeçmesi her zaman zor olmuştur. Hele ki, içinde tutku da varsa bırakmak öyle pek de mümkün değildir.

Bir yazar için kelimelerden, bir besteci için notalardan, bir ressam için boyalardan uzak yaşamak imkansızdır herhalde diye düşünüyorum. Bir ressamla aynı nesne ya da görütüye baksak muhakkak ki o, benden çok daha fazla şey görecektir ya da ben ayrıntılarında kaybolmuşken o, özünü yakalayıp tablosuna kafasında biçimlenen haliyle aktarabilecektir. Bazen bir müzik parçası dinlersiniz ve benim gibi kulağınız çok da eğitimli değilse kazara altta yatan güç duyulur ancak dinlemekte olduğunuz parçaya bambaşka bir tad veren sesleri duyduğunuzda farklı bir şeyleri yakalamış olduğunuz için sevinç duyarsınız. Ben o noktada besteciyi düşünürüm. O dokunuşun ona vermiş olduğunu varsaydığım haz başımı döndürür.

Bir yazar içinse kelimeler, tahminimce, günlük konuşmada kulandığımız, iş için yazdığımız e-posta içine yerleştirdiklerimizden farklıdır. Yazı ustası bir mücevher sanatçısı gibi onları tek tek cımbızla toplar ve nasıl ki bir yüzükte ortadaki elmasın yanına konması gereken yakutsa ve zümrüt olmazsa onları öyle bir ahenkle yerleştirir ki, sonunda yapıtı ışıl ışıl parlar. Bir dere yatağına saçılmış olmanın çok ötesindedir onun için kelimeler. Toplar, yıkar, parlatır ve dizer. Tüm bunları yaparken kendi kendine olduğu gibi sonrasında da bir kenara çekilmek istemesi en doğal hakkı olsa da artık günümüz koşullarında, kitabın tuvalet kağıdı misali bir pazarlama nesnesi halini aldığı düşünüldüğünde kimsenin böyle bir lüksü yoktur.

Mr. Gwyn, Londra’da yaşayan, başarılı bir İngiliz yazardır. Bir gün kendisinden hiç beklenmedik bir şekilde haftalık yazılar yazdığı The Guardian’da bundan sonra roman yazmayacağını açıklar. Bu karar en çok temsilcisi Tom’u şaşırtmakla birlikte kimseye pek inandırıcı gelmez. Oysa Mr. Gwyn kararında ısrarlıdır. Bir süre ortadan kaybolur, sonra yine ortaya çıktığında ilerleyen günlerde ne yapacağı konusunda kendisinin de pek bir fikri yoktur. Kopyacı olmaya karar verse de aslında neyi kopya edeceğini bilememesinden ötürü bu tam olgunlaşmış bir karar değildir. Bir gün tesadüfen okuru olan yaşlı bir bayanla karşılaşır. Yaşlı kadın onun yazdıklarını severek okuduğundan yazmayı bırakma kararı karşısında üzülmekle beraber tükenmekle ilgili bir karar olmamasından ötürü  bunu anlayışla karşılar. Mr. Gwyn bir zaman sonra kendisini kafasında dönen düşüncelerin çıkmazında hissettiğinde yaşlı kadını karşılaştkıları yerde arar ama bulamaz. Yaşlı kadının öldüğünü öğrenmesini takiben girdiği bir resim galerisinde gördükleri ona neyi kopyalayacağının işaretlerini verir.

Mr. Gwyn için  tereddütsüz kendine güvenli, duru karakterlerin akıcı, sade bir anlatımın içinde sağlam bir kurgunun çatısı altında bir tür rapsodisi diyebilirim. Daha ilk birkaç bölümde hikaye tarafından sarmalanan okur büyük bir huzurla kendini metne teslim ediyor.

Alessandro Baricco’nun Mr. Gwyn karakteri ile bir yazarın kitap bittikten sonra neden bir gölge haline dönüşmesi gerektiğini, Rebecca ile gerçek ve sadık okurun yerinin hiçbir şeyle değişilmez olduğunu, Came Town’lu cam ustası ve onun elyapımı Caterina de Medici ampulleri ile aslında herşeyin süresi planlanmış bir kurgusallığını, Su Geçirmez Eşarplı Kadın ile hepimizin hayatımızda alçakgönüllü, yol gösterici, öğretici bir bilgeye ihtiyacımız olduğunu ve aslında içimizden onu keşfedip çıkarabilirsek her şeyin ne kadar kolay ve olması gerektiği gibi akacağını anlatışındaki zerafeti bence her iyi okur tatmalı.

‘Yazar’ diye nitelenenlerin tv reklamlarında oyunculuk yaptığı, hafta sonu eklerinde çarşaf çarşaf röportajlarla aslında okurunun okuduğunda kitabını anlayacağını görmezden gelerek bir daha, bir daha ve bir daha bıkmadan usanmadan anlattığı  bir zaman ve coğrafyada ‘kitap sevenler’ için keyifli bir okuma vaadeden bu kitabı tavsiye ediyorum.

Öyle yani…

Bu bloga eklenen en son yazılardan haberdar olmak ister misiniz? Lütfen posta adresinizi bırakın.

Diğer 682 aboneye katılın

BEN DE BURADAKİ KİTAPLARI OKUMALIYIM DİYORSANIZ…


idefix Satış Ortağı

Ne aramıştınız?

Şubat 2023
P S Ç P C C P
 12345
6789101112
13141516171819
20212223242526
2728  
« Haz    

günceller

actifry Alzheimer Hastalığı Antakya barcelona barış bıçakçı benjamin parzybok Berlin bira Birecik blog bulgur pilavı cenevre cevizli ekmek diyet domates domatesli ekmek domingo kitap e-ekmek atölyesi ekmek ekmek makinası günün menüsü havaalanı hayaller imza: karın Islak Köpek Kokusu Kadıköy kadınlar kek kitap eleştirisi kitaplar kitap tanıtımı kitap yorumu koltuk kopenhag kurabiye kızlar lazanya lezzetli öyküler makarna Mathias Enard mayalı hamur mutfak New York Norveç okuma listesi okur notu paris patates peynirli ekmek pilav rejim roka salatası rüya Selimiye sevdiklerim seyahat Siri Hustvedt su süt tavuk Tirza unutmak uçak walter benjamin yaşlılık yekta kopan yumurta YİTİK ÜLKE çocuk çocuklar örgü öykü İmza: Kızın İstanbul şarap

Son Beş Yazı

  • LVIV – UMOS 6
  • KOPENHAG – UMOS 5
  • SÖĞÜT / SELİMİYE – UMOS 4
  • PAMPOROVO – UMOS 3
  • Perde Arası

Ne hakkında yazmışım

  • Alıntı
  • Bilimsel sekmeler
  • Bir Film Hakkında
  • Bir Kitap Hakkında
  • Bir Kişi Hakkında
  • Bugün Ne Pişirsem
  • Dialoglar
  • Ekmek
  • Neresi
  • SAĞLIKLI BESLENME, SAĞLIKLI YAŞAM
  • Sağlıklı ve Lezzetli
  • UMOS
  • UYGUNSUZ ÖYKÜLER
  • YAŞ ALMA
  • Yemek Tarifi
    • Klasik kokteyller
  • ZGZT
  • İşte Öyle Bir Yazı
    • Yazı Egzersizleri

Gelenler gidenler...

  • 835.094 hits

Off ne yazıymış ama… kaçırdıysan hâlâ okuyabilirsin

  • ANGOSTURA BITTERS
  • INCENDIES
  • BENİM KAHVALTIMIN GLİSEMİK İNDEKSİ DÜŞÜK OLSUN
  • LVIV – UMOS 6
  • KATALİN SOKAĞI / Magda SZABÓ
  • KAÇAK YOLCU VAR
  • SOMON TAVA
  • MÜSLİ KURABİYE
  • KIZARTMADAN, AZ YAĞLI KADINBUDU KÖFTE
  • SAHİLDE KAFKA /Haruki MURAKAMİ

Blogroll

  • Atalet
  • Ayşe'nin Kitap Kulübü
  • Banu'nun Dünyası
  • Bir Tek Aşk
  • KakaraKikiri
  • Lale'nin Bahçesi
  • Leylak Dalı
  • Mindmills
  • Qunegond'un Penceresinden

Gevezelikler

Hata: Twitter yanıt vermedi.Lütfen birkaç dakika bekleyip bu sayfayı tazeleyin.

Geçmiş Zaman Olur Ki…

Her hakkı saklıdır…

Bu blogda yayınlanan her tür yazının, blog yazarı tarafından başka bir kaynak gösterilmedikçe, her hakkı saklıdır. İzinsiz olarak kısmen alınmamalı ve çoğaltılmamalıdır. Aksi takdirde gerekli işlem yapılacaktır...

WordPress.com'da Blog Oluşturun.

  • Takip Et Takip Ediliyor
    • Mor Fil’in Seyir Defteri
    • Diğer 618 takipçiye katılın
    • WordPress.com hesabınız var mı? Şimdi oturum açın.
    • Mor Fil’in Seyir Defteri
    • Özelleştir
    • Takip Et Takip Ediliyor
    • Kaydolun
    • Giriş
    • Bu içeriği rapor et
    • Siteyi Okuyucuda görüntüle
    • Abonelikleri Yönet
    • Bu şeridi gizle
 

Yorumlar Yükleniyor...