Etiketler
Doğumgünüm birkaç gün önceydi. Artık 45 e biraz daha yaklaştım. Oysa ben kendimi ancak 28 filan hissediyorum. Yani bence, 43 yaşımı geride bırakmış olmam öyle çok da önemli değil.
Yıllar evvel, birisi kaç yaşımda olduğumu sorduğunda 24 deyivermiştim. Halbuki o zaman 31 yaşımdaydım. Ağzımdan çıkanı duyunca karşıdaki duymadan, çizgi filmlerdeki gibi uzanıp yakalamak ve ağzımın içine tekrar koymak istedim 24 ü. Sonra güldüm, dedim ki “Yok ben 31i m ve 24 ağzımdan nasıl çıktı, bilmiyorum.” O gün insanın hissettiği yaşta olduğunu gerçekten anladım.
Bu olaydan iki yıl sonra, Defidek’in doğumunun hemen ardından sıcak Eylül günleri, bebeğin geçmeyen sarılığının etkisi ile en az 42 idim.
Mevcut duruma göre hesap yaptığımda 12 yılda hissettiğim yaşım sadece 4 yıl ilerlemiş. Bence gayet iyi. Bu hızla gidersem 55 yaşıma geldiğimde 32 yaşımda olacağım, ki bu hayalini kurduğum ikinci gençliğim için , çocuklar artık tamamen büyümüş olacak ve birbirimize bağımlı olmayacağız, gayet iyi bir yaş.
Eğer siz de kendiniz için benzer bir hesaplama yapabiliyorsanız muhtemelen birazdan anlatacaklarım daha çok ilginizi çekecek.
Her yıl biraz daha yaşlanıyor olduğumuz kaçınılmaz bir gerçek ve bu doğduğumuz günden itibaren başlıyor. Yıllar ilerledikçe bedenimizde ve beynimizde bir takım olumsuz değişikliklerin olacağını zaten bekliyoruz. Diğer taraftan hepimizin kolaylıkla gözlemleyeceği bir şey var ki, o da şu herkesin aynı yaşı aynı olmayabiliyor. Yani, 71 yaşında iki kişiden biri çok sağlıklı iken, bir diğeri bakıma muhtaç durumda oluyor.
Danimarka’da bir çalışma yapılmış ve 20 -97 yaş aralığında 1470 kişi ile hissettikleri yaş üzerinde çalışılmış. Aşağıdaki üç sorunun cevabı aranmış.
- Yaşam boyu hissedilen yaşın dağılımı nedir ve yaşın inkarına veya yaşam boyu gelişime bir katkısı var mıdır?
- Olunan yaş ile hissedilen yaş arasındaki bağlantı nedir?
- Hissedilen yaştaki kişisel farklılıklar cinsiyet, sosyoekonomik durum, gelir ve eğitim ile ilişkili midir?
Sonuçlar ise şöyle: Yaş ilerledikçe olunan yaş ile hissedilen yaş arası açılmıyormuş. Bu durumda benim yukarıdaki hesap pek gerçekçi görünmüyor. Yirmi beş yaş altındakiler kendilerini daha yaşlı hissederken yirmi beş yaş üstündekiler kendini daha genç hissediyormuş. Eşik demek ki, 25 yaş. Üçüncü sonuç ise, 40 yaşından sonra hissedilen yaşta kişisel farklılıklar azalıyormuş, herkes kendini ortalama %20 daha genç hissediyormuş. Anlayacağınız bendeniz de 55 ime geldiğimde 44 hissedeceğim. Kişilerin hissettiklerini söyledikleri yaşların farklı olması muhtemelen kişinin birtakım farklı konularda yargılarına bağlı görünüyormuş. Cinsiyet, sosyoekonomik durum, eğitim ve gelirin hissedilen yaş üzerinde etkisi bulunamamış.
Bu sonuçların ve benzer çalışma sonuçlarının özellikle pazarlama uzmanları için önemli olabileceği belirtilmiş ve bir nokta vurgulanmış. Çalışmadakilerin yaş inkarının aksine tüm yaş gruplarındakilerin hissettikleri yaş eşik olan 25 e yakın olma eğilimindeymiş. Bu eşikten uzaklaştıkça elbette fark azalıyor orantısal olarak %20 ye daha yaklaşıyormuş.
Çok doğru bir çıkarım olmayabilir ama ben şunu anladım, 25 civarı iyidir. Oradan çok uzaklaşmamak lazım. Bir düşünü 25 yaşınızı, bana hak vereceksiniz, keşke orada kalsaydım, diyeceksiniz.
Öyle yani…
KAYNAK: Rubin DC. Psychon Bull Rev. 2006 Oct;13(5):776-80.