Etiketler
babalar, eşler, imza: karın, kadınlar, kocalar, kızlar, sosyal sorumluluk, İmza: Kızın
Dün İmza: Kızın’ a davet yazımı ilk defa, aylar sonra okuduğumda zaten karmakarışık olan duygudurumum kısa bir süreliğine daha da bir jöle kıvamı aldı. Yazının sonunda dudaklarımda şefkat dolu bir tebessüm vardı. Kişinin kendi kendine şefkat duyduğu nadir anlardan biriydi herhalde. Çocukluğumdan kalma bir fotoğrafa bakar gibi okudum o yazıyı. Oysa çok uzak bir geçmişte değil Mart 2012’de yazılmıştı.
İmza: Kızın fikri aklımıza gelir gelmez, fazla beklemeden büyük bir coşku ve heyecanla başladık. Tüm macera boyunca bu duygularımız hiç eksilmedi, aksine her aşamasında yeni bir şeyleri yepyeni insanlarla yaşadıkça bambaşka güzel şeyler eklendi. Bugünlerde ise her bir yazarının yürekten desteği ve sahiplenmesi ile İmza: Kızın doludizgin yoluna devam ediyor.
İmza: Kızın’ da hangi yaşa gelmiş olurlarsa olsunlar yine de babalarının kızları olan kadınlar hayatlarındaki ilk erkeğe mektup yazmışlardı. Şimdi o küçük kız büyüdü ve artık aşık olunacak tek adamın babası olmadığını biliyor. Kimisi ilk aşkıyla evlendi, kimisi bir türlü aradığı adamı bir türlü bulamadı ama biliyor ki hayallerinin erkeği bir gün karşısına çıkacak ve diğerlerinin kırıklarla dolu bıraktıkları kalbinin o güne değin hiç hissetmediği şekilde heyecanla çarpmasına sebep olacak. Bazıları yıllardır bir beyaz atlı prensin hayalini kuruyor, bazıları hiç tanımadan görücü usulü evlendiği eşiyle kırk küsur yıldır aynı yastığa baş koyuyor, iyisiyle kötüsüyle iyi ki o yanımda diyor.
İmza: Kızın’ da bir babanın kendilerine ne ifade ettiğini birer mektupla anlatan kadınlar bu sefer birer mektupla bir erişkin kadın için bir erkeğin ne olduğunu ya da olmadığını yine hepsi kendine has tarzlarıyla anlatacaklar.
O salıncaktaki kız çocuğu şimdi kendi çocuğunu çocuk parkında oynatıyor ya da aynada bir gece öncesinden yüzünde kalan morarmaya yüz tutmuş kızarıklıklara bakıyor olabilir. Kim bilir belki de akşama misafiri var, önce yemekleri hazır edecek sonra da kuaföre gidip saçına fön çektirip makyajını yapacak, her gün ona biraz daha aşık olan kocasının gelirken getirdiği gülleri vazoya koyarken hafiften bir şarkı mırıldanacak.
Her birimiz çok farklı geçmişlere sahip olduğumuz gibi bugünümüz de farklı, geleceğimizin ise nasıl olacağını bilmiyoruz ama en azından İmza: Kızın’ ın geliriyle nasıl çocuklar okuyacaksa, İmza: Karın’ la da hiç tanımadığımız kadınların hayatını değiştirebiliriz.
Şimdi kağıdı kalemi elinize alıyor ve belirlenen formata uygun bir sayfa mektup yazıyorsunuz. Evlilik cüzdanı şartı yok. Mektubu yazdıktan sonra yazınızın kitapta yer almasına izin verdiğinize dair bir de sözleşmeyi doldurup imzalıyorsunuz ve böylelikle el sıkışmış oluyoruz.
Her şey tamamsa elinizdekileri bize imzakarin@gmail.com a gönderiyorsunuz.
Belki İmza: Kızın’da vardınız, belki de yoktunuz ve olmadığınıza hayıflandınız. İşte fırsat bu fırsat İmza: Karın’a alalım sizi. Unutmadan söyleyeyim son katılım tarihi pek manidar, 14 Şubat 2013. “Ohooo daha 2 ay var,” demeyin, benden söylemesi elinizi çabuk tutun.
Öyle yani…
P.S.1 İmza: Karın sunumu için tık –> imzakarın 12.12.2012.
P.S.2 Mektup formatı için tık–> ayşehandegüngör
P.S.3 Sözleşme için tık –> adsoyadizinformu