On ikinci öykü için –> SES
İĞNELER – XII
04 Pazartesi Şub 2013
Posted in İşte Öyle Bir Yazı
≈ 7 Yorum
Mor Fil’in Seyir Defteri
%d blogcu bunu beğendi:
04 Pazartesi Şub 2013
Posted in İşte Öyle Bir Yazı
≈ 7 Yorum
On ikinci öykü için –> SES
Bu Kadar mı? 🙂
Bu kadar. Deneysel bir şey. Bir çeşit Hemingway’e öykünme. O altı kelime ile en kısa öyküyü yazmıştı. “For sale: Baby shoes, never worn.”
Benimki ne kadar oldu bilemem ama daha katedecek çok yolum var, onu biliyorum.
Bu oyku digerlerinden farkli geldi bana.
Farklı oluşunun sebebini sanırım Hüzeyin BİBER’e cevap olarak açıkladım. Belki de bir hadsizlik denemesiydi..
ne demek.. olur mu hic hadsizlik..
bir donem tasarimcilar hayatimin onemli bolumunu kapsadi. ‘kolleksiyon hazirlama’ kavramini onlardan ogrendim . butunsellik cok onemli tasarimcinin kolleksiyonunda. kimisi defilelerini ve sezonluk kolleksiyonunu bu sekilde hazirliyordu kimisi de tema sinin disina cikip son vurus u yapiyordu oyle de devam edegeliyor.
hayat da biraz oyle : bir doneminiz bir kolleksi
yion , oyle giderken giderken birden bir ‘vurus’ yapmak geliveriyor icinizden. belki de o vurus, yeni kolleksiyonun kapisi ?
Evet, olabilir. İki tema var kafamda yeni koleksiyon için. Bir de yarım kalan bir hikayem. İçimde süregiden. Onu bitireceğim önce herhalde ama diğer iki temadan birisi beni şimdiden çok heyecanlandırıyor. Hiç böyle düşünmemeiştim, tasarımcı usulü koleksiyon çalışması yaptığımı. Teşekkürler… Ve galiba farkında olmadan son iki öykü sonraki koleksiyona selam çakmışlar 🙂
Ben bunu da çok seviyorum demiştim zaten…belki de çok benzer bir şey yaşadığımdan.